Oy vermeyi unutmayınnn
Keyifli okumalar
Medya, Dora
____________
Dora'dan,
Gözlerimi öfeleyerek Yataktan kalktığımda ayağım halıya takıldı ve düştüm.
"Of nefret ediyorum senden." Diye ayaklarıma söylenirken, kapı hızla açılınca içeriye Ethem girdi.
"Dora her gün düşe düşe eni sonu bir yerini kıracaksın." Sanki düşmemişim gibi olduğum yerde ayaklarımı açmış yatıyordum.
"Napayım zor ayılıyorum?" Güldü ve beni kolları arasına çekti.
"Saat kaç?" Kolundaki saate baktı.
"Yediye çeyrek var." Kafamı sallayıp tekrar gözlerimi kapattım.
"Batu ile Tolga nerede?" Sesleri hala gelmemişti.
"Markete gittiler." Gözlerim kapalıyken güldüm.
"Hayret Batu bey kıçını kaldırıp markete gidebiliyormuş." Saçlarımı okşarken mırıldandı.
"O sensin aslında." Gözlerimi açıp Küskün Küskün baktım.
"Ama ben markete gidiyorum ki." Tövbe bir kere bile gitmedim.
"Dora siz neden bir tek bana küsüyorsunuz? Batu'ya küsmüyorsun Tolga'ya da. Niye ben?" Omuz silktim. Sabır çekti.
"Hadi ama kalk artık." Zar zor ayağa kalktım ve oturma odasındaki koltuğa devrilip yattım. Arkamdan söylenerek mutfağa gitti. Muhtemelen kahvaltıyı hazırlayacaktı. Ama benim çok uykum vardı. Koltukta kafamı aşağı sallandırıp ayaklarımı yaslanma yerine uzattım ve gözlerim kapandı.
Uykucu uyuduğu için Ethem'den devam ediyoruz.
Tam o sıra zil çalınca, kapıyı açtığımda onların gelmiş olduğunu gördüm. Dora duymasın diye sessizce sordum. "Noldu?" Tolga içeriye göz attı.
"Tahliller temiz çıktı." Nefesimi verdim ve Batu'yu kolumun altına alıp içeri geçtim.
"Nasılsın bebeğim?" Gözleri koltukta ters yatan Dora'ya kaydığında gülümsedi. Yanına yaklaşıp alnından, yanağından ve dudağından öpüp kokusunu içine çekti.
Daha sonra yanıma gelip aynısını bana yaptı.
"Sizi çok özledim." Dizlerini koltuğa bastırıp kucağıma oturdu.
"Bizde seni çok özledik meleğim. İyi misin?" Kafasını iki yana salladı.
"Neler olduğunu bilmemek beni korkutuyor. Kendimi zorluyorum hatırlamak için ama yok." Sessizce ağlamaya başladığında benimde gözlerim dolmuştu. Onu göğsüme bastırıp mis kokusunu içime çektim. Saçlarına öpücükler kondururken sakinleşmesi için sırtını okşuyordum.
Tolga ise gözleri bir yerlere dalmış eli ise Dora'nın karnındaydı ara ara okşuyordu. Batu'nun ağlaması durunca Dora yavaş yavaş uyanmıştı.
Dora'dan
Herkesi mutsuz görünce ne kaçırdığımı merak etmiştim. Ters yatmaktan her yerim ağrımıştı, kendimi düzelterek Tolga'ya döndüm. Ama bana bakmıyordu. Elimi gözünün önüne salladım. "Tolga." Kafasını birden bana çevirdi.
"Efendim?" Elini karnımdan çekip saçlarıma attı.
"Neyiniz var sizin? Hepiniz mutsuz görünüyorsunuz." Önce üçü birbiri ile bakıştı sonra bana döndüler.
"Anlatacağız ama önce kahvaltı yapalım olur mu?" Kafamı sallayınca hepimiz masaya oturmuştuk. Batu bana bulaşmadan sessizce çayını içiyordu.
"Batu yesene oğlum." Kafasını iki yana salladı.
"Aç değilim." Ethem kaşlarını çattı.
"Kaç saattir ağzına bir şey almadın ye hadi." Batu onu üzmemek için ekmeğini reçele banıp ağzına attı ve yüzünü buruşturdu. Bu hali hepimizi üzerken ben meraktan çatlamak üzereydim.
Kısa bir süre sonra mutfağı hep beraber toplayıp salona geçtik. Ethem karşımızda otururken bende Tolga'nın oturduğu yerde kolum omzunda, dizlerimin üzerinde duruyordum. Tolga ise elini belime koymuştu. Batu dinlemek istemediği için duş almaya gitmişti.
"Geçen gün Batu eve geldiğinde bayağı kötüydü, hatırlıyor musun?" Ethem anlatmaya başladığında kafamı salladım.
"O gün Yağız ile buluşmuş ama masaya sonradan üç adam gelmiş. Hiçbir şekilde birbirlerine temasta bulunmuyorlar. Ama Batu eve o halde geliyor." Kaşlarım çatılırken Batu'nun o halini hatırlayınca gözlerim doldu.
"Adamları suçlayamayız hemen. Çünkü Batu lavaboya gidiyor ki lavaboda kamera yok, ya da lavabo kapısını gösteren bir kamera. Ama lavaboya çıkan merdivenden dört adam iniyor. Oradan geldikten sonra biraz daha oturup kalkıyor." O zaman lavaboda da bir sey olmuş olabilir.
"Dün de buluşmaya gitti. Yine aynı şekilde geldi hatta daha kötü. Ve ne tesadüftür ki aynı adamlar yine oradaydı." Tolga'nın yanağına elimi koydum.
"Tolga, Batu yine öyle olmasın lütfen." Bir yandan onu dürtüyor bir yandan konuşuyordum. Beni kucağına yan şekilde aldı ve yatağımıza götürdü.
"Biraz uyuyalım mı? Hem o zamana kadar Batu duştan çıkar." Amacı beni uyutup telaş yapmamı engellemekti ama yemezler.
"Hayır Tolga, Batu iyi olsun lütfen." Kendimi tutamadım ve ağlamaya başladım. Hıçkırıklar içinde ağlarken o sadece sırtımı okşayıp bana üzgün gözlerle bakıyordu. Uyuyana kadar aynı şeyleri tekrar etmiştim
Batu iyi olsun, lütfen.
________________
Bu bölümü çok kopuk yazdım. Yani 10 yerde yazdım resmen e haliyle bazı yerleri önceki paragraflardan farklı olabilir.
Birde eksiklikler varsa lütfen görmezden gelin.
Hoşcakalınnn
