Türk'ü sevdirecek, Türk olduğunuz için gurur duyduracak bir bölüm sizlerle...
Bu bölümü Nurcandld ve birinci kitap dan devam edipte 'Hannah'a ne oldu ?' diye soran okurlarıma ithafen yazıyorum... Desteğiniz için teşekkür ederim.
Hannah'dan...
Bir yandan Mossad'ın tehtidlerini, bir yandan arka koltukta oturan kızlarım Adel ve Amalya'nın ilerlemekte olan psikolojik sorunlarını düşünürken gözlerimin daldığı trafik lambasının yeşile döndüğünü arkamdaki dev pikaptan gelen korna sesi ile farkettim.
"Anneciğim yeşil yandı !"
"Özürdilerim tatlım farketmedim."
Herzaman hayranlıkla ve büyük bir tutkuyla izleyip geçtiğim, iki yolu birbirinden ayıran refüş üzerindeki rengarenk güller, laleler dikkatimi çekmez olmuş, bütün düşüncem Mossad'ın çözmem için verdiği kodlara odaklanmıştı.
Hiçbir anlam veremediğim bu kodları dün gece öylesine izlediğim bir belgesel sayesinde çözmem, lanet olası Mossad'ın baskılarından kurtulduğum için sevindirmesi gerekirken dehşete düşürmesi ayrı bir ızdırap olmuştu.
Hannah Azor !
Eskiden Mossad'ın vazgeçilmez saha ajanıyken, şimdi sekiz çalışanı olan, küçük bir kafenin patronluğunu yapıyordum.
İlk defa ölümün nefesini hissettiğim o gece;
Evet !
O'nun; beni ikizlerim Adel ve Amelya'ya bağışladığı kahrolası o gece söz verdiğim gibi Mossad ile bütün ilişkilerimi kesmiştim.
Yıllardır isimlerine dahi denk gelmediğim ve ömrümün sonuna kadar da bir daha karşılaşmak istemeyeceğim o insan üstü varlıklar dün gece çözdüğüm kod'lar da yine çıkmışlardı karşıma. Öldü sandığım, çehreleri aklıma geldiğinde bile gözlerimi sımsıkı kapadığım Kara Muhafızlar Tim'i yine gün yüzüne çıkmıştı.
Ya o ?
Dünyanın en psikopat Özel Timi'nin yıllarca kabuslarımdan eksik olmayan Alfası !
Karabasan !!!
"Uykuların kaçacak Hannah. Türk korkusu hiçbir korkuya benzemez."
Bütün bunların olacağını nereden biliyordu ?
Direksiyondaki titreyen elimi sinyal koluna atıp sağa döndükten sonra aynadan Aden ve Amelya'ya bakabildiğim kadar uzun baktım.
"Seni ikizlerine bağışlıyorum !"
Onlar sayesinde, çocuklarım sayesinde hayattaydım ve nefes alıyordum.
Gözlerimin önünde, bizzat onların elinde canveren, Mossad'ın emektar başkanı Zalman'ın söylediği söz kulaklarımda yankılandı.
"Onları görüpte sağ kalan nadir insanlardansın Hannah !"
"Okula gitmiyor muyuz ?"
Aden sorusu ile daldığım düşüncelerden ürperip aynada ki minik yüze baktım.
"Hayır tatlım doktora gidiyoruz."
Aden tekrar söze başlayacaktı ki Amalya ondan hızlı davranıp araya girdi.
"Yapma anne ! Bizim bişeyimiz yok anla artık bunu. Dost çok iyi birisi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOD 571
General FictionSessiz bir gecenin karanlığında silah kayışını sağ omzuna takmış dolunaya dalıp gitmişsindir. Önünü aydınlatanda o'dur, korkunu bastıran da. Ya o dolunay kara bir bulutun arkasına girerse ? Her çekirge sesini mermi vızıltısının; her ateş böceği par...