9.BÖLÜM FERYAT

1.1K 125 158
                                    

YUSUF ASTSUBAY'DAN...

Hani insanların yüzde sekseninde hep birilerine özenme, birilerini kendine örnek alma durumu vardır ya ? Hep tiskinmiş, uzak durmuşumdur o tür mahlukatlardan. Kendi olmak, dosdoğru olmak neden zor gelir insanoğluna ? Neden çarşıda rengarenk insanları selamlamak, cıvıl cıvıl çocuklara güler yüz göstermek varken, Polat Alemdar'a özenip kaş çatasınız ki ? Mağaza camlarındaki yansımana bakıp duruşunu dikleştirmek, bakışlarını değiştirmek nedir ?

'Kınamayınız, kınadığınız şey başınıza gelmeden ölmezsiniz.'

Allah Resulü'nün hangi Hadis'i boş ki bu boş olsun ?

Kınadığım şey iki yıldır başımdaydı. Dağ başında öylece dalıp gidiyordum arkasına bıraktığı karizmasına.

Bunu kabul ediyorum, kabul ettiğim içinde hiç bir zaman pişman olmadım, olmayacağım.

Ben Tibet Binbaşı'ya herşeyi ile özeniyordum !

Bazen 'Kendin ol Yusuf, senin çapın ancak bu kadar.' desemde , silkelenip 'Oğlum özen özen de, Tibet Baba gibi, adam gibi bir adama özen.' deyip doğru yola geçiyorum.

Herkesi arkasından baktıran yürüyüşü, korku salan heybeti, deli cesareti olan yüreği, şaşmayan adaleti, zehir gibi beyni ve bizi sahiplenen babacan kalbi ile eşsiz bir Komutan.

Değme modellere taş çıkartan kaslı vücudu, dağ taş yorulmak bilmeyen bacakları, tertemiz mermer gibi yüzü, gece karası gözleri, oyuk oyuk katran karası kaşlarıyla bu adam kendine istemesende özendiren bir adam.

İki senedir yanındayım ama hakkında hiç hiç birşey bilmiyorum.

Biliyorum, bu yakışıklılığı ile boş bırakılacak bir insan değil ama insan sırtını dayadığı Komutanı'nı merak etmiyor değil. Evli mi, çocuğu var mı, aslen nereli ?

Acaba benim İrem'e aşık olduğum gibi o da bir kıza aşık oldu mu hiç ?

'Asker olmak zor zanaat Yusuf. Sevdiğinin gözleri yeşilse her gördüğün yaprakta, her gördüğün yosun da onu görürsün.'

Hiç sevmeyen, aşkı tatmayan bir insandan bu can alıcı sözler dökülür mü hiç ?

'Onun da benim gibi yeşil gözlüsü var mı ?'

Bütün gençliğini askeri disipline, savaş'a ve harb'e adamış bir insan Kur'an-ı Kerim'in yarısından fazlasını nasıl ezbere bilir, nasıl her nasihatlerinde Türkçesi ile birlikte Kur'an dan örnek verir ?

'Allahım onun arkasında yürümekten alıkoyma, ondan ayırma beni Yarabbim.'

Bulunduğumuz yer oldukça dik bir dereydi. Önünü kesen boyumuzca taşları, ayak kaydıran ıslak çimleri, yüz çizen dal parçalarını atlata atlata hedefteki boşaltılmış köye doğru hız kesmeden ilerliyorduk. En öndeki Tibet Binbaşı, Kutay Yüzbaşı ile birlikte çalılıkları yara yara dimdik yamacı tırmanırken, onların arkasındaki Burak Üsteğmen'in uzun zamandır kondisyonsuz kaldığı titreyen, 'Dinlenelim artık !' diye yalvaran dizlerinden anlaşılıyordu. Onu arkasından takip eden Hannah'ın böyle yürüyüşlere alışkın olduğu tarla faresi gibi tırmanışından belliydi.

Yanımdaki Kayhan'ın ve benim, aldığımız can alıcı kondisyon cezalarından dolayı alışkın olan bacaklarımızın henüz bir şikayeti yoktu. Başımı çevirip arkamızdaki Erdinç Başçavuş'a baktığımda herzamanki gibi o soru geliyordu aklıma.

'Hey gidi hey ! Seni hangi sarp dağ yorabilir be Yaşlı Kurt.' ?'

Dik dereden zirveye çıktığımızda Kayhan'ın yanıma gelip elindeki silahı seyrettiğini gördüm.

KOD 571Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin