0.1

4.6K 370 624
                                    

Baji

Aynı gün içerisinde aldığım, seksen dokuzuncu ölüm tehdidine dudak büküp bir sigara daha yakmıştım. Beni çekemeyen orospu artıklarını, zerre kadar bile sikime takmasam da annemi üzmekten hoşlanmıyordum. Birileri beni gebertecek, diye korkuyordu günlerdir.

"Sana bodyguard lazım," dedi Kazutora ve viskisini tazeledi. "Koruma ordusuyla dolaşmayı sevmediğin için, göze fazla çarpmayan birini yanında gezdirebilirsin."

Geriye yaslanıp sigaramdan derin bir nefes çektim. "Birini bulmuş gibisin. Hem de bana sormadan."

Gözüne düşen, açıcı sarısı tutamları geriye atıp kıkırdadı. "Bayan Baji, özellikle rica edince ayarladım birini. Bayan Baji'yi kıramadığımı biliyorsun."

Yine ve yeniden, bana danışılmadan benim adıma kararlar alınmıştı demek...

Evrak çantasından çıkardığı kağıdı masama bıraktı. "Yarım saat sonra, seninle tanışmaya gelecek. Takemichi, sağlam referans verince işe aldım hemencecik."

Cevabımı beklemeden çıkıp gitmişti bile.

Chifuyu Matsuno...

Dosyaya zımbalanmış fotoğraftaki çocuk, kısa siyah saçlı ve mavi gözlüydü. Dudağında ve kulağında, gümüşi birer halka vardı. Tanrım, suratındaki ifade gerçekten de ürkütücü ve de soğuktu.

Yazılara göre; yirmi iki yaşında, taekwando'da siyah kuşakta, kick boksta üçüncü dereceye sahip, sayısız paralı dövüşten sağ çıkmış biriydi. Tonlarca ödülü de vardı.

Vay amına koyayım, bu kadarını da beklememiştim. Takemichi ve Kazutora, iyi birini bulmuştu sahiden de. Bu herif, beni bile döverdi.

Kapım tıklanınca boğazımı temizleyip "Girin," diye bağırdım.

Ağır adımlarla odaya giren çocuğa gülümseyecekken, neye uğradığımı şaşırarak mal gibi kalakalmıştım. Evet, fotoğraftaki surata sahipti ama yazılan övgüler, taşşak geçme amaçlıydı belli ki çünkü cılızdı. Fazla cılız.

Kaşlarını çattı. "Dikizlemen bittiyse iş konuşalım. Tüm gün keyfini bekleyemem, ahbap."

Sesinin soğukluğu, kendime gelmemi sağlamıştı. Oturmasını işaret edip sigara paketimi uzattım. "Matsuno, değil mi?"

Sigarayı kendi çakmağıyla yakmış, sert bakışlarını bana çevirmişti. "Değil gibi miyim?" Masadaki fotoğrafına çakmağıyla vurdu. "İleri derecede görme bozukluğun falan varsa, bizim iş yatar."

Amına koyayım, bu minyon herif gerçekten de serseri miydi? Üstelik, kime diklendiğinin farkında mıydı?

Sigarayı, pahalı masama bastırarak söndürdü ve kapıya yöneldi. "Takemichi, beni bir kez daha bu saçmalık için rahatsız ederse onu sike sike öldüreceğimi ilet de bi' boka yara. Sözde en yakın arkadaşıyım, uğraştırdığı sikime bak!"

Takemichi gibi biri, sahiden de onun en yakın arkadaşı mıydı?

"Dursana ulan," diye bağırmamla duraksamıştı. "Amma da sabırsızsın."

Dudağının kenarındaki demir halkayı yaladı. "Kırk beş dakika sonra, önemli bir dövüşüm var. Seni araya sıkıştırdım yani. O da, puşt arkadaşımın hatrı için."

Bu, oyuna getirilip getirilmediğimi çözmek için mükemmel bir fırsattı.

Ayaklanıp ellerimi klasik pantolonumun ceplerine sıkıştırdım. "Seni izledikten sonra karar vereceğim, Matsuno. Nasıl dövüştüğünü izlemeliyim."

Beni hızlıca süzüp suratını buruşturdu. "Bu kılıkla gelirsen seni para için bıçaklarlar." Sırt çantasını fırlatınca yakaladım. "Yedek kıyafetlerimi giy. Aşağıda buluşuruz."

Arkasından bakakalmış, hayatımın en saçma anını sindirmeye çalışmıştım. Yirmi üç yıllık ömrümde, hiç kimse bana böyle davranma hatasına düşmemişti. Bana, Keisuke Baji'ye diklenmek de neyin nesiydi amına koyayım?

Matsuno, benden yarım baş kısa ve çok daha cılız bir serseri bozması için fazla egoluydu. Hele, sigarasını masamda söndürmesi? İngiltere'den getirttiğim masamda?

Ah, onu işe alırsam ilk maaşının büyük bir kısmını kesmem gerekecekti!

evet, geçenlerde panomda duyurduğum bodyguard au'lu bajifuyu h.o...
tüm kurguyu kei'den yazacağım gibi duruyor

en baştan uyarayım, sonradan kimsenin canı sıkılmasın
buradaki fuyu agresif ve çokça da kavgacı biri olacak. öğk öğk fuyu uwu biri, tepkileri görmek istemiyorum. zorla okutmuyorum sonuçta ^^

devamını da sc bittikten sonra yazacağım :")














bodyguard || tokyo revengersHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin