4.8

2.3K 278 363
                                    

tw : koklatılmış cinsellik

Baji

Haftalar sonrasında, Tokyo'yo attığım ilk adımda sinirlerim bozulmuş ve buradan yeniden kaçmayı dilemiştim. Hiç kimsenin beni tanımadığı bir şehirde, çok daha rahat ve de huzurluyken bu bok çukuruna geri dönmek baya leşti.

Annemin bir yerlerden fırlayıp bana vurmaya çalışabileceği de, ayrı bir mevzuydu ama neyse.

Şimdi de, sevgilimle lüks bir otel odasındaydık. Takemichi, temizlenip gevşememizi önermişti ve biz de ona uymuştuk. Gerçi, öncekinden bile daha gergindim çünkü zenginlik kokan ortam garip hissettiriyordu.

Chifuyu, küveti sıcak suyla doldurup şişelere bakındı. "Bazılarını cebe indirsem anlarlar mı?"

Ona arkadan sarılıp kıkırdadım. "Bebeğim, sana milyonlarca şişe duş jeli alacak kadar param var."

Homurdandı. "Milyonlarca kutu kondom almanı yeğlerim." Kollarımdan sıyrılıp tişörtünü yere attı. "Çok çabuk bitiyorlar maalesef."

Kondom fabrikası satın almak, çok daha daha mantıklıydı sanırım. Hem de, acilen.

Chifuyu, tişörtümü sıyırıp dudak büktü. "Neyse, sevişelim artık."

Üç saat sonra, Mikey'nin cenazesine gidecek olmamız bile Chifuyu'nun libidosunu düşürmeye yetmiyordu...

Kızaran yanaklarımı okşayıp alt dudağını yaladı. "Cezanı erteleyeceğim çünkü şu anda seni içimde hissetmem gerekiyor, Kei."

Tamamen soyunup suya girer girmez üstüme atlamakta gecikmemişti ve hızlı bir sevişmenin ardından da bana sımsıkı sarılmıştı. Soluklarımı düzene sokmaya çalışırken, parmak izlerimle kaplı belini okşadım ve sırtımı küvetin kenarına yasladım. Onunla bütünleşmek, rahatlatıyor ve kaygılarımdan uzaklaşmamı sağlıyordu. En azından, bir süreliğine.

Omzumu öpüp kucağıma iyice yayıldı. "Daha iyi hissediyorsun, değil mi?"

Saçını öpüp daha sıkı sarıldım. "Sayende." Kıkırdayınca alnına değdirdim dudaklarımı. "Buradaki işimiz bitince başka bir şehre taşınalım mı?"

Biraz uzaklaşıp yanaklarımı avuçladı. "Seninle her yere gelirim ki." Bakışlarını kaçırdı. "Beni bu şehre bağlayan hiç kimse yok, biliyorsun."

Yanaklarımdaki ellerini okşadım. "Babanla aran o kadar mı kötü?"

Bir anlığına acıyla doldu gözleri ve ellerini çekip bana arkasını döndü. "Bu konu hakkında konuşmak istemiyorum."

Babasıyla, yanlışlıkla da olsa, tanıştığımız günü düşündüm. Babası, Chifuyu'yu seviyor ve önemsiyor gibiydi. Öte yandan, Chifuyu son derece alaycı ve ilgisizdi. Belki de, aralarında bir çeşit kavga yaşanmıştı ve Chifuyu da onu affedemiyordu.

Ona arkadan sarılıp yanağını öptüm. "Seni zorlamayacağım ama fikrini değiştirirsen her zaman dinlerim."

Chifuyu'nun üstüne gitmemem gerektiğini zor yoldan öğrenmiştim ve yeni bir kavgayla uğraşamayacak kadar yorgundum. Üstelik, son tartışmamızın kırgınlıklarından bile tamamen arınamamıştım henüz...

Başını eğdi. "Kei, neden bana karşı bu kadar iyi ve anlayışlısın?"

Ha?

Saçının tıraşlı kısmına bastırdım dudaklarımı. "Sevgilime neden kötü davranayım ki?"

Küvetin diğer köşesine geçip omuzlarını düşürdü. Ellerini köpüklerin altında tutması, iyiye işaret değildi. Solgunlaşan alt dudağını dişledi. "Üzgünüm."

Onu yeniden kollarımın arasına almayı istesem de, mesafe koyma ihtiyacına saygılı davranmayı seçtim. "Neden üzgünsün, Chifuyu?" Islak saçımı geriye yatırdım. "Sorun ne?"

Bakışlarını yeniden kaçırdı. "Beni yeterince tanımıyor, ne çeşit bir piç kurusu olduğumu bilmiyorsun." Suya biraz daha gömüldü. "Gerçi, tüm suç bende. Bencilleşmeseydim bu noktaya gelmezdik."

Chifuyu, ciddileşince ondan ürküyordum. En küstah tavırları dahi, ciddiyetinden daha cazipti.

Kendimi gülümsemeye zorladım. "En fazla ne yapmış olabilirsin ki?" Rengi iyiden iyiye kaçan yanakları yüzünden ürpermiştim. "Bebeğim, korkutma beni."

Doğrudan gözlerimin içine baktı. "Günün birinde, beni bırakman gerekecek."

Korkum, yerini öfkeye bırakırken dizlerimiz birbirine değene dek yaklaştım ona ve kolunu kavradım. "Sorun ne, bilmiyorum ama düzgün bir açıklama yapmalı ve bu saçmalığı kesmelisin." Tepkisiz kalınca onu sarstım. "Birini falan mı öldürdün, amına koyayım?"

Kolunu kurtarıp sertçe itti beni. "Su tamamen soğumadan çıkalım şuradan."

Siktir, yoksa cidden de birini mi öldürmüştü? O silah, bu yüzden mi ondaydı? Öyleyse, sicili nasıl temizdi? Yoksa, cesedi saklayıp gerçeği herkesten gizlemiş miydi?

Tanrım...

Durulanırken dişlerimi sıktım. Chifuyu, gerçekten de bir katilse ne yapmalıydım?

final, yaklaşıyor ufaktan ufaktan :")























bodyguard || tokyo revengersHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin