4.7

2.3K 279 311
                                    

Baji

"Cenazeye mutlaka katılmalıyız," dedim öylece. "Her ne olursa olsun, Mikey çocukluk arkadaşım ve ona bu kadarını borçluyum."

Chifuyu, bir ağrı kesici daha alıp su içti ve omuz silkti. "Tamam, nasılsa yanında olacağım."

Bir anlığına bocalamış, duyduğum sözcüklerin doğruluğunu sorgulamıştım. Tokyo'dan kaçış şeklimizi düşününce, böylesine kolayca kabul edeceğini hiç düşünmezdim. Hele de Mikey'den tiksinip her fırsatta onu lanetlemekten çekinmezken.

Mikey'nin öldüğünü duyunca attığı kahkaha, beni bile neşeyle doldurmuştu ulan!

Takemichi, burnunu belki de milyonuncu defa silip ıslak gözlerini ovaladı. "Tören, yarın ve en geç bu gece yola çıkmalıyız."

Chifuyu, tostundan büyük bir ısırık alırken gayet rahat görünüyordu. "Motorumu satmışım neyse ki." Takemichi'ye kaydı bakışları. "Otobüs biletlerini gün içinde hallederim."

Siktir, bir anda ne değişmişti de Chifuyu uyumlu davranmaya başlamıştı?

Kahvaltımızı yapıp ortalığı topladıktan sonra, Chifuyu'yu yatak odasına çekiştirip kulağına eğildim. "Neler oluyor?"

Kapıya bakınıp içini çekti. "Tüm bunların ardındaki piç ya da piçler, cenazede boy gösterecek ve gizemi çözmek için de orada bulunmalıyız." Elimi sıktı. "Sonsuza kadar kaçamayız, biliyorsun."

Lütfen, tüm bunların altından Kazutora ya da annem çıkmasın...

Yatağa geçince göğsüme sokuldu. "Seni koruyacağım." Boynumu öptü. "İncinmene asla izin vermem, Keisuke."

Korumam mı, yoksa sevgilim olarak mı koruyacaksın beni?

Ona sıkıca sarılıp içimi çektim. "Tüm gizem çözüme kavuşunca ne olacak?" Haftalar önceki konuşmamıza dair detayları anımsayınca dişlerimi sıktım. "Alacağın parayla neler yapacaksın mesela?"

Doğrulup alaycı bir bakış attı. "Öncelikle, dünyanın en seksi erkeğiyle muhteşem bir tatile çıkacağım." Alt dudağını yaladı. "Tatil boyunca da, iliğini kurutacak ve her fırsatta üstüne atlayıp onu ayartacağım."

Isınan yanaklarıma lanetler savurup sertçe yutkundum. "F-fazlasıyla doyumsuzsun."

Karnıma oturup arsızca kıkırdadı. "Kei, sevgilim, sana doyabilirim ki?" Yanağımı nazikçe okşadı. "Senden daha seksi bir varlık yok, bilesin."

Neden dün de aynı cevabı vermek yerine kafamı sikip kayıplara karışmıştı ki? Düzgünce konuşmak, çok mu zordu?

Homurdanıp bakışlarımı kaçırdım. "Hâlâ kırgınım sana. Bir daha asla, öylece gitme."

Eğilip burnumu öptü. "Gitmeseydim sinirimi atamaz ve seni kırardım." Yanağıma kaydı dudakları. "Seni mahvedersem kendimi asla affetmem, Keisuke."

Bu, kırmayan halin mi be?

Konuyu uzatmak yerine, dudaklarımızı kenetleyip usulca emdim minik dudaklarını. Henüz sigara içmediğinden, çok daha lezizdi tadı ve nefessiz kalana dek kendimi durdurmayı başaramamıştım.

Alnımı öpüp tek kaşını kaldırdı. "Dün, benimle sevişmeye yanaşmamanın bedelini ödeyeceğini bilmelisin."

Sertçe yutkundum. "Nasıl bi' bedelden bahsediyorsun?"

Küstah bir gülüş belirdi suratında. "Ah, zamanı gelince görürsün." Dudaklarımı nazikçe öpüp üstümden kalktı. "Otobüs biletlerini almalıyım."

Dizlerimi kendime çektim. "Takemichi'ye güvenebiliriz artık, değil mi?"

Soyunup kıyafet dolabını karıştırdı. "Elbette ki güvenemeyiz." Kot ve bol bir sweatshirt geçirdi üstüne. "Geliş şekli bile şüphe uyandırıcı."

Şaşkınlığımı görünce dizlerime sarılıp hafifçe gülümsedi. "Biraz da bu yüzden, Tokyo'ya dönmemiz gerekiyor. Takemichi, yalan söylüyorsa yerimiz ifşalanmıştır ve işler karışırsa yeni bi' plan yapmamız gerekir."

En yakın arkadaşının yediği dayak dahi, Chifuyu'nun ona güvenmesini sağlayamıyorken bana tüm kalbiyle inanıp kollarımın arasında uyuya kalabilmesi... Tanrım, Chifuyu'ya nasıl tapmazdım ki?

"Dikkatli git," demeden edemedim çünkü onun için korkmayı muhtemelen asla bırakamayacaktım.

Göz kırptı. "Senin için her zaman."

Chifuyu, gidince yastığı suratıma bastırıp çığlık attım. Evet, sevgilime baya baya tapıyordum.

yarın quiz'im var
iyi ki ölsem ^^



bodyguard || tokyo revengersHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin