bodyguard || tokyo revengers

2.5 (m)

tw : smut ,d

tw2 : aşırı uzun bölüm

Baji

Matsuno'nun parmaklarında yer yer ezilme ve de bolca çürük vardı. Doktor, kremleyip sargı beziyle sarmasını ve ellerini fazla kullanmamasını öğütlemişti. Babası, bir operasyon için çağrılıncaya kadar yanımızda kalmış ve oğlunun dikkatsizliğinden yakınmıştı.

"Küçükken de böyleydi," demiş ve oğlunun öfkesini siklemeden devam etmişti. "Defalarca ve defalarca kez uyarı almıştı. Notları yüksek olmasaydı liseyi bile bitiremezdi bu serserilikle."

Eh, Tokyo Üniversitesi'ne ait öğrenci kartını gözüme sokarak beni göt edişini unutmam mümkün değildi.

Doktorun yazdığı merhem, ağrı kesici ve sargı bezini alırken yandan bir bakış attım Matsuno'ya. Onu çözmeyi çok daha fazla arzuluyordum artık.

Babası başarılı bir cerrahken neden o rezil mahallede yaşamayı seçmişti ki? Üstelik, oradan kurtulmayı istediğini söylemişken?

Bir mağazada yeniden kılık değiştirip taksiye binince bana sert bir bakış attı. "Sana sinirliyim, Baji-san. Bugün, hiçbir soruna ya da konu açma girişimine karşılık vermeyeceğim." Başını çevirdi. "Bir daha asla beni istemediğim yerlere sürükleme."

İçimi çekmekle yetindim. Haddimi fazlasıyla aşmış, babasının bizi sevgili sanmasına yol açmıştım. Beni tekmelese dahi gıkımı çıkaramazdım.

Bu geceki motel odamıza girer girmez soyunmaya başlayınca bileğini kavradım. "Ellerini kullanman yasak. Bana bırak." Kaşlarını çattı. "İyileşme süreni uzatırsan beni en iyi şekilde koruyamazsın, Matsuno."

Yanaklarını şişirdi ve kıyafetlerini çıkarmama karşı koymadı. Kar beyazı tenine dokunmamak, fazlasıyla zordu. Hele de yolun ortasındaki öpüşmemizin üstüne...

Suyu ayarlayıp alt dudağımı kemirdim. "Sadece yıkayacağım, tamam mı?"

Gözlerini devirip bana arkasını döndü. Life bolca duş jeli döküp nazikçe keselemeye başladım vücudunu. Parmaklarımı tenine değdirmemeye, teninin güzelliğini düşünmemeye çalışıyordum ve işim aşırı zordu.

Karnını keselerken titrek bir nefes aldım. "Özür dilerim, Matsuno. Haddimi aştım. Dilersen beni döv."

Lifin üstündeki elimi kavradı ve aşağıya çekiştirdi. Siktir, sertleşmişti. Baya baya, azmıştı ulan!

Lifi bırakıp penisini avuçladığımda titrek bir nefes almış, sırtını göğsüme yaslamıştı. İlk defa birlikte duşa girmiştik ve ıslak halinden çokça hoşlanmıştım.

Ensesini öptüm. "Dişlerimi geçirebilir miyim bu defa?" Bıkkın bir bakış atınca penisini sertçe çekiştirdim. "Doğru, bugün benimle konuşmayacaktın."

Omzunu dişleyip boğuk bir inleme kazanınca hareketlerimi hızlandırdım ve Matsuno boşalana dek de duraksamadım. İlk defa kendisini bana bırakmıştı ve bu fırsatı güzel değerlendirecektim.

Duvara tutunmaya çalışınca kolumu dolayarak durdurdum onu. "Ellerini kullanman yasak." Ensesini dişledim. "Daha pansuman yapacağım."

Bir bıkkın bakış daha... Yanakları zevkten kızarmıştı gerçi ama neyse.

Duş kabinin darlığını ölçüp ıslak saçını öptüm. "Yatağa geçelim mi?"

Kolumu kavrayıp yatağa sürükleyerek verdi cevabını. Beni sertçe itmiş, üstüme tırmandığı gibi de dudaklarıma yapışmıştı. Vahşi ve de açtı her zamanki gibi.