3.1

2.6K 303 284
                                    

tw : ufak çaplı cinsel gerilim

Baji

"Hassiktir," diye haykırdı Matsuno ve saçını çekiştirdi. "Çok özür dilerim, Baji-san."

Mahçup haline anlam vermeye çalışarak yatak odasına girdim ve kızaran yanaklarımı görmemesini umarak saçımı önüme attım. Odada, tek bir yatak vardı.

"Koltukta yatarım ben," diye geveliyordu Matsuno. "Cidden özür dilerim. Yuzuha-sama bizi birlikte sandığı için bu daireyi verdi." Yanaklarını şişirdi. "Kafamı sikeyim."

Bir çeşit deli cesaretiyle doldum ve belini kavrayıp benimle beraber yatağa düşmesini sağladım. Sonrasında da üstüne çıkıp saçımın boynuna dökülmesine sebep oldum. Okyanus mavisi gözleri irice açılsa, pozisyonumuzdan rahatsız değil gibiydi.

Dirseklerimin üstünde doğrulup kaşlarımı kaldırdım. "Benimle uyuma fikrine katlanamıyor musun yoksa, Matsuno?" Genişleyen irislerine karşın alt dudağımı yaladım. "Sevişirken sorun yok ama?"

Sertçe yutkundu ve boğazını temizledi. "Öncelikle, sevişmiyoruz. Sadece seks yapıyoruz. Hatta, düzüşüyoruz." Omuzlarımı kavradı. "Üstümden kalkmak için beş saniyen var, Baji-san."

Normalde onu geri çevirmez, solgun dudaklarına açlıkla yapışırdım ama kırılmıştım. Matsuno, bazı anlarda sözcüklerle sikip atıyordu kalbimi ve bok gibi hissettiriyordu.

"Burada güvendeyiz," derken soğuk tutmuştum sesimi. "Duş alırken banyoda beklemeni istemiyorum bundan sonra. Benimle uyumaya katlanamayan birisin sonuçta, değil mi?"

Tepki ya da karşılık beklemeden havlularımı kaptığım gibi banyoya girdim ve kapıyı kilitledim. Küçük, temiz bir banyoydu ve motellerdeki gibi temel bakım ürünleri koyulmuştu.

Suyun sıcaklığını ayarlarken dolan gözlerimi kırpıştırdım. Ona kırılmaya hakkım yoktu aslında. Onun neyiydim ki zehirli laflarının beni etkilemesine izin veriyordum? Küçük detaylarda anlam aramayı kesmeli, acilen toparlanmalıydım.

Beni istemeyen birini kendime bağlama arzum, başlı başına saçmalık ve de acizlikti...

Uzun bir duşun ardından, banyodan çıkar çıkmaz Matsuno'yla göz göze gelince afallamıştım. Kollarını çaprazlamış, sırtını duvara yaslamıştı.

"Tam bir aptalsın," diye başladı ve kaşlarını çattı. "Neden cevabımı beklemek yerine kaçıyorsun hep?" Birkaç adımda dibimde bitti. "Korkularından sıyrılmaya çalıştığını sanıyordum ve çokça yanılmışım." Göz devirip uzaklaştı. "Yemek hazırlayacağım. Mutfağa gelirsin."

Yarı çıplaklığıma aldırmadan kolunu kavradım. "Beni umursuyor musun hiç?"

Kolundaki parmaklarıma kaydı bakışları. "Neden sikik sikik saçmalıklar soruyorsun?" Kararlılığımı sezince omuzlarını düşürdü. "Elbette ki umursuyorum, Baji-san. Aksi takdirde, seni kaçırıp daha fazla sorumluluk almaya kalkışmazdım."

Haklıydı.

Burada kaç gün kalacağımız tamamen belirsizdi ve maaşını haftalık çekler şeklinde alıyordu. Beni siklemeseydi, kovulma riskine girmezdi. Kazutora, seçimlerinden hoşnut olmayabilir ve ona tazminat davası açmaya dahi kalkışabilirdi.

Matsuno'nun hazırladığı rameni yerken ona ürkek bir bakış attım. "Bana kızgın mısın?"

Omuz silkti. "Asıl sen, bana kızgın mısın? İstemeden de olsa damarına bastım sanırım."

Damarıma basmadın, damarımı siktin.

Aldığım karara uymaya çalışarak tasasız bir piç gibi gülümsemeyi denedim. "Sorun yok, Matsuno. Gereksiz samimiyetlere girmek istememen gayet normal."

Beni şaşırtan bir hamleyle uzanıp elimi kavradı ve burukça gülümsedi. "Seninle ne yapacağım cidden, Baji-san?"

Mesela, bana düşebilirsin....

Yanaklarım ısınınca başımı eğdim. "Bilmem, ne istersin ki?"

Ramenini bitirip ağzını sildi. "Uzun zamandır hiç kimseyle uyumuyorum. Genellikle fazla uyumam zaten. Açıkçası, benimle aynı yatağı paylaşmak isteyebileceğini hiç düşünmemiştim." Elimi hafifçe sıktı. "Son zamanlarda kafamı acayip karıştırıyorsun."

En azından bu konuda yalnız değilim.

Uzanıp parmaklarını öptüm. "Zihnimdeki kaosun ne kadar azını bilirsen o kadar iyi.

Dudağındaki piercing'i çekiştirdi ve kenetli ellerimize çevirdi bakışlarını. "İlgimi çekiyorsun, Baji-san." Belli belirsiz gülümsedi. "Tüm boktan durumlara rağmen, seninle tanıştığıma memnunum." Elimi sıktı. "Seni sonuna kadar koruyacak, hiç kimsenin canını yakmasına izin vermeyeceğim."

İçimi kaplayan yumuşacık hisse direnemedim ve sadece yarım saat öncesinde aldığım karaları cehenneme yolladım öylece. Matsuno'yu bırakamaz, onu hiç tanımamış gibi davranamazdım.

Ortalığı toplama işini üstlenip Matsuno'nun duştan çıkmasını beklerken sırıtmadan duramıyordum. Onun ilgisini çekmiştim ulan!

Yatağın zıt uçlarına uzanıp yorganı üstümüze çekince, gözlerim karanlığa alışana dek tavanla bakışmış ve ardından da sırtı bana dönük uyuyan Matsuno'ya odaklanmıştım. Siyah saçı yastığa dağılmıştı ve ense kıvrımının zarifliği beni yeniden büyülemişti.

Aniden benden tarafa dönünce uyuyor numarası yapmış, soluklarımı düzene sokmaya çalışıyordum ki kollarını etrafıma sarıp göğsüne yasladı kafamı.

Ha?

Başımın tepesini öpüp bacağını üstüme attı. "Gevşe, Baji-san. Benimleyken güvendesin."

Teninin sıcaklığına, hoş kokusuna sokulup beline sarıldım ve hayatımın en huzur dolu uykusuna çekildim.

bölümü attığım saate gel falan ama bitirdiğim gibi salıyorum
neyse

















bodyguard || tokyo revengersHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin