bodyguard || tokyo revengers

1.8

Baji

Sabaha karşı, boktan bir kâbusla boğuşmuş ve Matsuno'nun ilgisi sayesinde yatışmıştım. Anlayışlı tebessümü ve nazik temasları, ruhumdaki sancıları susturup göğüs kafesimdeki baskının azalmasını sağlamıştı.

"Bu defa süt ısıtamam," demiş ve alnıma yapışan saç tutamlarını geriye yatırmıştı. "Ilık bir duş almak ister misin?"

Saçma bir şekilde, ona sarılmak istesem de duşa girmiş ve suyun altında uzun dakikalar boyunca dikilmiştim. Son iki güne dek, nadiren kâbus görürdüm. Annemle seyrek görüşmem, daha rahat uyumamı ve sorunlarımdan uzaklaşmamı sağlamıştı.

Gömülü acılarım hortlamış, her bir zerreme sokularak beni kahretmeye meyletmişti. Kaçtığım her bir travmatik kare, canlı canlı yiyordu ruhumu. Aştığımı, önemsemediğimi sandığım anların altında eziliyor ve durması için çaresizce yalvarıyordum.

"Uykumda sayıklıyor muyun?" diye sordum giyinirken. "Dün sormalıydım aslında."

Sigarasını zarif parmaklarının arasına kıstırdı. "Evet ama sözcükleri seçemiyorum pek." Kaşlarını çattı. "Bir şeylerin durmasını haykırdığında da seni uyandırdım. Dün de aynıydı."

Nemli saçımı taramaya giriştim. "Uykundan ediyorum iki gecedir. Kusura bakma."

Ensesine kaydı eli ve sigarasından bir nefes çekti. "Gerekirse, seni kendinden bile korurum."

Beni, benden kurtarabilir misin ki?

Tarağı bırakıp yanına oturdum ve elini itip ensesini okşadım. Sessiz kalmış, sigarasını vermişti tüm dikkatini. Her bir kıvrımı nazikçe ovalamış, solgunluğu azalıncaya kadar da durmamıştım.

"Teşekkürler," dedi toplanırken. "Her seferinde kendini yormamalısın yine de. Sonuçta, kişisel sorunlarım seni ilgilendirmiyor."

Benimkiler de seni ilgilendirmiyor ama her seferinde benimle uğraşıyorsun...

Moteli ardımızda bırakıp taksiye binince içimi çektim. "Nedenini asla söylemeyeceksin, değil mi?"

Bıkkın bir bakış attı. "Beni çözmeye değil, hayatta kalmaya odaklanmalısın. Korumanım sadece, Baji-san."

Aynen, sadece korumam olduğun için benimle iki defa seviştin!

Kulağıma eğildi. "Aramızdaki cinsellik kafanı karıştırıyorsa seks yasağımı kaldırabilirsin."

Kendi tükürüğümde boğulmuş, öksürük krizine girmiştim. Sikeyim, cidden zihnimi okuyordu bu herif!

Kolunu kavrayınca gerilemiş, buz gibi bir ifade takınmıştı. "Kolunu sana sokmamı istiyor gibisin, Baji-san."

Onu bırakıp suratımı astım. "Boğazıma yapıştığını amma da çabuk unutmuş gibisin, Matsuno."

Omuz silkmekle yetindi ve sessizliğe gömüldük. Onunla bağ kurabildiğimi, gizemini çözmeye yaklaştığımı sanıp devasa duvarlara toslamaktan yorulmuştum. Basit bir serseri maskesinin ardındaki çocuğun diğer yönlerine dair kırıntıları heyecanlandırsa da, zorlamanın hiçbir anlamı yoktu.

Şirketin devasa kapısından geçer geçmez, tüm başlar bize çevrilmişti. Kaşlarımı çatmış, durumu çözmeye çalışırken boynuma atlayan Kazutora yüzünden zemine yapışma tehlikesi atlatmıştım.

"Çok şükür," diyordu. "İkinize de ulaşamayınca korkmuştum."

Matsuno, Takemichi'nin yediği boka sinirlenince cep telefonunu kapatıp sırt çantasına atmıştı dün. Benimki de her zamanki gibi sessizdeydi.

Holdeki dev ekranda verilen habere bakarken dizlerim titremiş, midem bulanmıştı.

Sikeyim, neden bunlarla uğraşmak zorundayım? Neden, eski hayatıma dönemiyorum ki? Tek istediğim, rahat bırakılmak...

Yaşadığım apartman, alevler içindeydi ve yangın sokaktaki diğer yapılara da sıçramıştı. Yangının sebebi de henüz bilinmiyordu.

Yaklaşık beş yıldır yaşadığım yer, yanıyordu...

Matsuno'ya kaydırdım bakışlarımı. Kaşlarını çatmış, haberin detaylarını dinliyordu. Ona sorular yönelten Takemichi'yi yok saymış, sert bir ruh haline bürünmüştü.

Tanrım, onu dinlemeseydim yanarak ölebilirdim.

"Geceyi nerede geçirdin?" diye soran Kazutora'ya motelden bahsedecektim ki Matsuno boğazını temizledi.

Amacını sorgularken daha da soğudu bakışları. "Güvenli bir yerde."

Onu azarlamaya girişecektim ki, adımın haykırılmasıyla ürperdim ve kaçacak delik aradım. Şakaklarıma ağrı saplanmış, ciğerlerimdeki hava boşalmıştı.

Milyonlarca defa hassiktir.

En büyük korkum, annem, buradaydı.

diğer bölüm için şimdiden hazırlık yapın, işler iyice karışmak üzere ,d