4.5

2.3K 278 282
                                    

Baji

Saatler geçmiş, Chifuyu'nun asla dönmeyeceğine dair korkunç senaryoların zihnimi kuşatmasını engelleyemez hâle gelmiştim. Histerik, panik yüklü ve de mutsuzdum. Onu kaybetmeye hazır değildim ki...

Ah, beni bu şekilde hayatından çıkarmış olabilir miydi cidden?

Silahı sıkıca tutmayı sürdürürken salona geçtim ve Takemichi'nin uyandığını görünce de boştaki koltuğa geçtim.

Kanlı gözlerini bana çevirip hafifçe gülümsedi. Acısını saklamaya çalışıyordu muhtemelen. "Nasıl gidiyor, Baji-kun?"

Ulan Mikey, çocuğu öldürmeye mi çalıştın?

Silahı havaya kaldırıp gözlerimi devirdim. "Sence, nasıl gidiyor?"

Kıkırdadı. "Eline yakışmış." Kurnaz bir bakış attı. "Silahı nereden bulduğunuz konusunda endişelenmeli miyim?"

Omuz silkmekle yetindim çünkü Chifuyu bu konuyu aydınlatmaya yanaşmamıştı hiç. En başından beri silahla geziyor ve endişelerimi siklemiyordu.

Sessizlik uzayınca doğrulup siyah saçını karıştırdı. "Tartıştınız sanırım?" Homurdanıp suratımı astım. "Chifuyu, şu anda birilerini yumrukluyordur muhtemelen."

Umarım ki bana geri dönmeyi unutmazsın, sevgilim...

Alt dudağımı kemirdim. "Neden sürekli kavgaya bulaşıp kendini tehlikeye atıyor?" Öne eğilirken saçımı yeniden topladım. "Tek sebep, sağlık sorunları mı?"

Bakışlarını kaçırdı. "Chifuyu, bu tarz konularda hiç kimseyle konuşmuyor. Genel olarak, konuşmayı da pek sevmediğini anlamışsındır artık."

İçimi çektim."Onu çözmek çok zor. Konu hislerine gelince agresifleşip kaçmaya çalışıyor."

Bir anlığına acıyla buruştu yüzü ve doğrudan gözlerimin içine baktı. "Aşk itiraflarına katlanamaz. Onu sevdiğini söyleyen herkese siktiri çeker, ardında bıraktığı kırık kalplere de hiç aldırmaz."

Belli belirsiz bir umutla dolmuştum çünkü ona aşk sözcükleri sıralamama karşı çıkmıyordu. Göz devirip vıcıklaştığımı öne sürüyor, sonrasında da üstüme atlayıp benimle sevişiyordu.

"Annesi öldükten sonra çok değişti," demesiyle ürpermiştim. "Herkesten uzaklaştı ve aşılması imkânsız duvarlar ördü." Sağlam omzunu düşürdü. "Kedisi de ölünce tamamen koptu. Okula gidememeye, insanlara katlanamamaya başladı. Tek zevki, paralı dövüşlere katılıp birilerini ölümüne yumruklamak."

Demek, sen de en az benim kadar yaralısın aslında...

Takemichi'ye daha fazla soru yöneltecekken dış kapı gürültüyle açıldı ve bir an sonrasında da ayakta durmakta zorlanan Chifuyu belirdi. Aramızdaki mesafeye rağmen, üstünden yükselen sigara ve bira kokusunu alabiliyordum. Saçı dağılmış, yanakları kızarmıştı ve sinirli görünüyordu.

Duvara tutunup ceketini fırlattı. "Duş alıp yatacağım." Peşine düşüp belini kavrayınca, saklayamadığı cinsten bi' acıyla inleyip elimi itti. "Dokunma bana. Modumda değilim."

Banyoya girince kapıyı kilitledim. "Neden tek derdim seni yatağa atmakmış gibi davranıyorsun?"

Duvara yaslanırken iyice kararmıştı bakışları. "Siktir git, Keisuke."

Kalbimdeki kırılmaya aldırmadan dibinde bittim ve eklemleri soyulmuş ellerine kaydırdım bakışlarımı. "Daha iyi hissetmeni sağlayacaksa beni de yumruklasana."

Çenesi kasıldı ve bir an sonrasında sırtım duvara yapışana dek göğsümden itilmiştim. "Beni rahat bırak ulan!" Saçını çekiştirip bana sırtını döndü. "Uzak dur benden."

Zehirli sözcüklerine alınmayı sonraya bırakıp arkadan sımsıkı sarıldım. Çok kötüydü titremesi. "Sorun ne, bilmiyorum ama yalnız savaşmak zorunda değilsin." Sıcacık, pamuksu yanağını arsızca öptüm. "Beni itme, Chifuyu."

Titremesi artarken sabit kaldı. "Sorun, benim yüzümden bayılman." Omuzlarını düşürdü. "Seni o lanet dolaba girmeye zorlarken neyin kafasını yaşıyordum ki?" Cılızca çırpındı. "Benim yüzümden incindin, Keisuke."

Siktir, tüm mesele bu muydu cidden?

Onu kendime çevirip çenesini kavradım. Safir mavisi gözleri, akmaya hazır yaşlarla parlıyordu. "Bebeğim, o an başka seçeneğin yoktu ki."

Burnunu çekip omuz silkti. "Benden nefret etmelisin." Yeniden çırpınıp başını eğdi. "Boktan bir sevgili olduğumu söylemiştim."

Kolumu iyice dolayıp alnını öptüm. "Chifuyu, mükemmel bir sevgilisin ve senden asla nefret etmeyeceğim." Eğilip burnunu öptüm. "Benden bu şekilde kurtulabileceğini sanman, komik."

İnadı kesip boynuma sarıldı. "Senden kurtulmak istemiyorum ki." Boynumu öptü. "Yine de, beni bırakmalısın."

Neden, onu bırakmam gerektiğine inandığını çözmeli ve ilişkimizi güçlendirmenin bir yolunu bulmalıydım. Chifuyu, her türden çabama değerdi.

ukesinin mutluluğu için çabalayan semeler >>>













bodyguard || tokyo revengersHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin