Seungmin'in 'ne diyosun amk' bakışları bana dönerken kaşlarımla ilerideki prensesleri işaret ettim. "Sence tam da iki tane prensesin gelmesi sana ne düşündürüyor?"
"Nasıl yani?"
YA MAL MISIN AQ
Bu sefer kaşlarım önümüzde oturan iki Prensi işaret ederken gözleri prenseslerden çekilerek prenslere değmiş ve durumu çakmış gibi kaşlarını kaldırmıştı. Şu anki tek tesellim eşleri olarak burada, tam onların arkasında prensesler de duruyor olabilirdi ama biz vardık?????
Bence güzel bir teselliydi????
Durumu çaktığını fark edince kaşlarımı kaldırıp "Bence olası," dedim düşüncemi daha da ona kanıtlamak için. "Bu şerefsiz kral evlilik için gelmiş olmasın, babasının hayrına gelecek değil ya? Tam da nedensiz iki prenses geliyor, kraliçe gelmiş zaten onlara ne gerek var?"
Ses tonumu düşürdüm. "Veliaht prens evlenirse bu krallık batar, sen bi düşün derim."
"Ya sen neden aklıma soktun bunu?" dedi hiç garipsemeden. İnsan bir sorgular amına koyayım, niye sorgulamadı bu?
Omuz silktim. "Ben sadece aklıma geleni söyledim kardeşim, bana ne."
Geri yerime hızla geçerken Seungmin birkaç saniye garip garip bana bakmış ardından da aynı garip bakışlarını prenseslere çevirmişti. Dans eden kızlar hala bitmemişken "Daldın," dedim kendimi tutamadan. "Kızlar fazla güzel galiba."
Direkt itiraf etseydin Jeongin
Aferin jeongin
Mal mısın jeongin aq
Hyunjin kafasını bana çevirerek halime güldü. "Kızlardan daha güzelim o zaman sen de beni izlediğine göre?"
Evet
"Komik şaka. Dön önüne."
Onu hafifçe omuzundan ittirdiğimde halime gülerek önüne dönmüş bense bozulan moralimle somurtma işine kaldığım yerden devam etmiştim. Komik. Kızlar varken bana bakacak, beni sevmeyi düşünecek değil ya amına koyayım, ne düşünüyorsam
Adamın erkek erkeği sevebilir gibi bir düşünceden dahi haberi yoktu
İç çekerek dudaklarımı büzerken sonunda dans merasimi bitmiş ve birkaç kişi gelerek müzikler farklı müzikler çalmıştı. Ondan sonra çanlar çalar, daha çok meşaleler yakılırken Hyunjin ve Chan hyung yerlerinden ayaklandı.
Ellerinde kılıçları, tam da bahçenin ortasına geçerlerken ikisi birbirine bakarak anlamadığım bir şey konuşmuş ardından da pozisyonu alarak kılıçları ile malum şovu yapmaya başlamışlardı.
Tüm saray ahalisi iki prensin mücadelesini pür dikkat izlerken benimde onlardan farkım yoktu, burada babaları olacak haysiyetsiz kral da onları izlediği için ekstra gergin olduklarını biliyordum.
Vurun kahpeye
İçimden aynı darbeleri krala yaptığım anları hayal ederken sonunda ikisinin de kılıçlarını aynı anda tokuşturmaları ile dakikalar süren gösteri bitmiş herkesin alkışı kulaklarımı doldurmuştu.
Terledikleri için prensler üstlerini değiştirmeye giderlerken kendime geldiğim gibi koşarak Hyunjin'in arkasından atıldım. Kılıcımı kavramış ani bir durum olmasına karşın kendi salaklığıma küfür ederken "Hyunjin!" diyerek telaşla odasına girdim ama girdiğim gibi çıplak sırtını gördüğüm çocukla çığlığı basarak geri çıktım.
SEN HALİS MİSİN
O SIRT NEYDİ İMDAT
İMDAT LAN İMDAT