Naber
Sizi krize sokayım dedim, ne krizi orasını bilemem
***
Dizlerimi kendime çekmiş zavallı gibi kucağımdaki yemeği yerken Hyunjin'in gitmesinin üzerinden çok bir süre geçmemişti ki odaya Felix girmişti. Dümdüz bakan bakışlarına kaşlarımı çattım.
"Ne oldu?" dedim çorbamı içerek. "Deli mi dürttü seni, acı çeken benim burada hayırdır sana ya?"
"Changbin hyungu gördüm."
"Git gözlerini yıka."
"Selam verdi bana."
"Ney!" dedim bir anda şaşkınlıkla, boğazımda kalan çorba yüzünden art arda öksürürken Felix şokla yanıma çökerek "Ya, bu ne telaş!" demişti ki yaşadığıma kanaat getirerek onu itip yüzüne baktım.
"Nasıl? Ne dedi o öküz, kızdı mı, bağırdı mı, façasını alayım ben bir o veledin."
"Ya Jeongin kafayı mı yedin?"
"Soruyor musun?" Biten tası kenara bıraktım. "Acı çekiyorum burada! Psikolojim iyi değil benim, bana net cümleler söyle, imdat! Yolarım hepinizi! Hyunjin geri gel!"
Kapıya doğru bağırmamla Felix gözlerini devirdi. "Çocuğu geri mi gönderdin?"
Ağzıma bir parça pilav attım. "O an çok ağlayasım vardı, kalbime dev oturdu sanki. Yemek getirmiş bana, Felix bana yemek getirmiş."
Dudaklarımı büzüp geri dolan gözlerim ile bana bakan arkadaşım "Kaybettik seni de," deyip arkasına yaslandı. "Ya Hyunjin'i göndermeyip yanında ağlasaydın! Belki bir şeyler olurdu!"
Olmaz mı canım
Alası oldu
Hyunjin öptü beni
LAN HYUNJIN BENİ ÖPTÜ AMK
"FELIX HYUNJIN BENİ ÖPTÜ LAN!"
"NE?"
"YEMİN EDERİM Kİ ÖPTÜ!" Anlık gazla Felix'i tutup kendine çekip "Böyle öptü!" diyerek onu öperken Felix çığlık atarak "İmdat!" deyip ellerini başının iki yanına koymuş, şok olmuş gözlerle bana bakıyordu. "Nasıl öpebilir seni!"
"Pardon," uzanarak dizine vurdum. "Benim kızlardan neyim eksik it!"
"Etik olarak düşünürsek şimd-"
"Changbin hyung kız seviyor, ağla."
"Jeongin ya!"
Anında bağırıp yanındaki yastığı bana fırlattığında ağlamaya benden daha çok meyilli olduğunu bildiğim için "Tamam be tamam," deyip arkama yaslandım. "Tam olarak karı da seviyor diyemem, ağlama."
İç çekti. "Sevmeyecek zaten beni, boş verelim bizi. Hyunjin, öptü mü şimdi seni? Ama neden?"
"Ben de bilmiyorum ki!" Tepsiyi yanıma bıraktım. "Bir anda acı çekmenin istemiyorum deyip öptü beni! Hyunjin, geri gel seni özledim!"
"İyi oldu sana! Gönderdin çocuğu, hak ettin!"
Dudaklarımı büzüp ağlamaya meyilli bir şekilde Felix'e baktığımda oflayıp yanıma gelmiş ve biraz su içmişti. "Jeongin, acaba bizim Hyunjin bir ihtimal senden hoşlanıyor olabilir mi?"
Haha, komik şaka
Bunun olma ihtimali asla yoktu
Kadın olsaydım cezbetmek için sarayı birbirine katabilirdim ama bu bedenle olmazdı