3.5

4.9K 597 486
                                    

bölümün sonunda cinsel yakınlaşmalar var isteyen zaten o kısmı anladığı gibi geçebilir

***

"Hyunjin!"

Bağırdım. "Lan Hyunjin!"

Kucağımdaki Jiwon zavallı korkmuş bakışlarla bana dönerken onu gülümseyip yürümeye devam etmiştim. Seungmin ve Chan hyung rahat edecek diye çocuğu bu gecelik bana paketlemişlerdi ama ben ne anlardım amına koyayım ya.

Hyunjin'i arıyordum sarayda ama kayıptı.

Jiwon Jisung çok konuşuyor diye ona gitmiyordu, Felix ve Changbin hyung ebesinin nikahında oldukları için oraya da ben gitmiyordum bu yüzden çocuk bana kalmıştı. Ama Hyunjin ortada yoktu!

"Son bir yer kaldı Jiwon," deyip onu karşıma aldım. "Şerefsiz amcan oradaysa onu saraydan yolluyoruz tamam mı?"

Kafasını salladı. "Tamamdır!"

İşte benim askerim

Adam ya adam ya

Sırıtarak dışarı çıktıktan sonra bahçeye girmiştik. Hyunjin'in gizli gizli uyumak için geldiği bir ağaç kavuğu vardı. Hızlı hızlı adımlarla ağacı bulduktan sonra etrafında dönerek kavuğun açık kısmına geçmiştik.

Göz devirdim.

Malımı tanıyorum ben aq

Hyunjin burada kıvrılmış yatıyordu.

Jiwon'a baktım. "Atla üstüne asker!"

Kafasını salladı tekrar. "Amcaaaaaa!"

Bağırarak hiç korkmadan Hyunjin'in üzerine atlarken ben de "Hain!" diye bağırıp Hyunjin'in üzerine atlamış, o bağırırken "Alçak adam!" demiştim. Kollarını bize sardı. "Hayatımda hiç bu kadar güzel uyandırılmadım anasını satayım."

"Tabii bebeğim," dedim kafamı sallayıp. "Sen burada yatarken ben saatlerdir Jiwon ile yalnız kaldım, oyun fikirlerim tükendi! Yardım et bana!"

Jiwon bağırdı. "Amca oyun oyna bizimle!"

"Uyusana bebeğim," deyip onu kucağına çekmiş, göğsüne yatırmıştı Hyunjin. Bir anlık görüntünün güzelliğine dalarken öksürdüm. "Uyutmak hiç aklıma gelmemişti ya, Hyunjin döverim seni. Kalk gidiyoruz, oyun oynayacağız."

Sırıttı. "Bir öpücük almadan bırakmam." Sonra da Jiwon'a baktı. "Jiwon sen bahçeye koş biz geliyoruz."

"Gitme, gitme Jiwo-"

Gitti.

Dünden razı.

Hyunjin yalnız kalmamızla beraber gözlerini ovuştururken onu kaldırmak için elimi uzattım ama elimi tutup kalkmak yerine beni aşağı çekmiş, üstüne düşerken elini belime sarmıştı.

Gözlerimi kıstım. "Sen iyi alıştın he olur olmadık beni öpmeye."

"Öpemez miyim?" deyip dudağını sarkıttığı zaman fırsatı kaçırmadan hızla ben onu öpüp ayağa kalkmıştım. "Öpersin, daha çok öpmek istiyorsan kalk ve bizimle oyna."

Ağacın kavuğundan çıkmamla beraber Hyunjin de arkamdan koşarak gelip kolunu omuzuma attığında sırıtarak yürümeye devam ettim. İkimiz beraber akşam olmasını umursamadan enerjisi bitmeyen Jiwon ile beraber bahçede oyun oynamış, etrafta garip garip bakanları pek takmamıştık.

Gerçi sarayda bir dedikodu dönüyordu Kraliçe kim diye, ben dalga geçiyordum ama Chan hyung neyi nasıl ve ne zaman açıklar orası muammaydı.

Etrafıma baktım. "Jiwon yok!"

the kingdom love, hyunin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin