BEĞENMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN. İYİ OKUMALAR 🔥❤
11.Bölüm
Axel'in birkaç gün evvel sarf ettiği emir dolu cümlelerinden sonra, kafama balyoz gibi inen düşüncelerin altında eziliyordum. Ailemi bir daha hiç ama hiç göremeyecektim. Babamın sağlığı kötü gittiğinde yanında olmayacak, ablam başına bela açtığında düzeltmek için koşamayacaktım.
Buraya geldiğimden beri ilk kez aileme dönemeyecek olmam beni gerçek anlamda sarsıyordu.
İlk birkaç gün saçma sapan bir rüya içinde olduğumu ve elbet bu rüyanın bir son bulacağını düşünüyordum. O yüzden rahat ve sakindim. Şimdi ise gerçek anlamda kapana kısılmış hissediyordum.
Yatağımın içinde endişe ile kıvranırken Axel'in onunla neden vakit geçirmemi istediğini düşünüyordum. Göğsüm gerçek anlamda sıkışırken bedenim hareketsizlikten dolayı kıvranıyordu. Buradan gitmeliydim.
Tırnaklarımı etime kadar kemirdikten sonra Ruth'un odama bıraktığı yemek sehpasına şöyle bir göz attım. Yaşadığım olumsuz düşüncelerin girdabından dolayı aç bile hissetmiyordum.
Sıkıntıyla yatakta dönüp dolaşırken kapım yeniden çalındığında, Tobias'ın yumuşak sesini işittim. "Freya, müsait misin? Girebilir miyim?"
Geceliğimin üstüne kapalı sabahlığımı geçirdiğimde, "Girebilirsin, Tobias." Diye seslendim.
Saçlarına dik bir şekil vermiş olan Tobias kapıdan içeri başını uzattığında gülüşü tembeldi. "Dışarı çıkıyorum. Benimle gelmek ister misin?"
Gülüşüne karşılık vermemek imkansızdı. "Elbette, gelmek isterim."
"Güzel!" dedi cıvıldayarak. "O halde çabucak hazırlan."
"Şimdi mi gidiyoruz?"
"Evet. Seni tanıştırmak istediğim birisi var."
"Tamam, hazırlanayım geliyorum."
"Seni ana girişte, merdivenlerin orada bekliyor olacağım."
Tobias çıktığında yataktan fırladığım gibi kıyafet dolabına koştum. Beni kiminle tanıştıracaktı bilmiyordum fakat şu malikaneden günler sonra kafamı çıkaracağım için keyifliydim. Sıkıntım etrafta bir dolu canavar olmasına galip gelmişti. Kolhis denilen ejderha dünyasını keşfetmek için sabırsızlanıyordum.
Dolabın içinden elime gelen siyah renkli bir kumaşı aldığımda elbisenin nefes kesiciliği karşısında adeta büyülenmiştim. Uzun elbise kadife kumaşıyla vücudumu baştan aşağı dolaşıyor, göğüslerimi bile dolgun gösteriyordu.
Tarzım değildi. Böyle gösterişli şeyleri çok beğenmezdim. Fakat burada ilk kez keşfe çıkacağım için biraz güzel olmak istiyordum.
Elbiseyi giydikten sonra lavanta esansından yapılma ferahlatıcı bir kokuyu üstüme boca ettim. Saçlarım örgülü oldukları için açtığım ilk anda belime lüle lüle dökülmüş, siyah kumaşın üstünde kızıl renkleri parıldamaya başlamıştı.
Hazırlanmam bitince odamdan çıktım ve uzun koridoru aşarak Tobias'ın beni beklemekte olduğu ana girişe gittim. Birkaç gündür Axel olmadığı için malikanenin birkaç kısmını ezberleyebilmiştim.
Tobias elleri ceplerinde, dudaklarında çıkan ıslıkla bilinmeyen bir ezgiyi çalarken, "Ben geldim." Dedim.
Arkasını döndü ve beni baştan aşağı süzerek, "Nefes kesici olmuşsun." Dedi.
"Teşekkür ederim Tobias." Üstüne giydiği ince beyaz gömlek ve göğüs kafesine kadar gelen özel dikim krem rengi pantolonu inceledim. "Sen de fena durmuyorsun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP YILDIZ (BİTTİ)
FantasyEJDERHALAR SERİSİ 1.KİTABIDIR ... Onlar Tanrıların yeryüzüne gönderdiği en güçlü, en kudretli, en korkunç katillerdi. Diz çökmek, yalvarmak bile canınızı kurtarmaya yetmezdi. Ben diz çökmeyi değil, aşık olmayı seçtim. Kendi sonumu, kendi ellerimle y...