BEĞENMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN. İYİ OKUMALAR 🔥❤
31.Bölüm
Yalnız kaldığımda, çizmelerimin içine dolan yağmur sularının verdiği rahatsızlık hissinden kurtulmak için onları çıkardım. Çorabım uçtan boya kadar ıslandığı için mağarada bir süre yalınayak dolanmaya karar verdim. Islaklığın verdiği soğuk his, mağaranın engebeli zemininden daha çok rahatsız ediyordu.
Çoraplarımdan kurtulduktan sonra mağaranın girişine bir metre ötede, yağmurun gelmediği bir alana oturdum. Gün boyu Kreon'un sırtında hareket ettiğim için kaslarım hareketsizlikten dolayı sızlıyordu.
Yarım saat sonra Kreon kucak dolusu çalı çırpı ile geri döndüğünde, vücudu tamamen ıslanmıştı. Gömleğini çıkardığı için altına giydiği atleti de şimdi tamamen ıslaktı ve vücudunun farklı yerlerinden yağmur suları sızıyordu.
"Islanmışsın."
"Evet. Dışarıda feci bir yağmur var. Geceyi burada geçireceğiz gibi." Bu yağmurda nereden bulduğunu anlayamadığım kuru dal parçalarını mağaranın orta kısmına dizmeye başladı.
"Yağmur gece dinmez mi?"
Kreon hummalı çalışmasını sürdürürken, "Hiçbir fikrim yok." diye cevap verdi.
"Geceyi bu mağarada mı geçireceğiz?" Baş başa? Paniğimin haddi hesabı yoktu. Fakat belli etmedim. Düşüncelerimi de her zamanki gibi sıradan şeylere verdim. Yağmuru, ağaçları, gökyüzünü düşledim.
"Evet." dedi. Sesi sabit bir tondaydı. Kreon, parçaları bir yuvarlak halinde koyarak tıpkı bir ocağa çevirdiğinde nefesini dal parçalarına doğru üfledi. Alevler bir canavar gibi dal parçalarının üstünde titreştiğinde, çıtırdayan ateş sesini duymam çok sürmedi.
Yutkundum. Ateş bana fırında nar gibi kızarmış tavuk etini, sıcak bir çorbayı ve nefis kokulu bir ekmeği hatırlatmıştı. Bütün gün gökyüzünde seyahat ettiğimiz için bir şey yeme fırsatımız olmamıştı.
Kreon aklımı anında okumuştu. "Yiyecek bir şeyler bulmak için tekrar gideceğim."
Dudaklarımı ısırdım. "Olmaz." dedim mırıltıyla.
Merakla bana baktı. "Neden?"
"Bu havada hasta olmanı istemiyorum." dediğimde bakışlarında sıcak bir şey yandı. Tıpkı mağarayı ısıtmaya başlayan parlak alevler gibi...
"Benim için endişeleniyor musun?" diye sordu.
Sıkıntıyla nefes verdim. Sanırım dürüst olmalıydım. "Evet, endişeleniyorum." Kreon'un yüzünde tatlı bir gülücük belirdi. "Eğer hasta olursan gideceğimiz yere hemencecik ulaşamayız." Kreon kahkaha attı. Ayaklandı ve mağaranın girişine saptı.
"Bir şeyler bulduktan sonra dönerim. Merak etme kendimi hasta etmeyeceğim."
Kreon kısa sürede geri döndüğünde bu kez mağarayı aydınlatan ateşin gölgesinde ısınıyordum. Avuçlarımı sıcaklığa doğru uzatmış, saçlarımı geriye toplamıştım. Yağmurun sesi şimdi ninni gibi gelmeye başlamıştı.
"Meyve topladım. Avlanmaya çıkmayı göze alamadım."
"Neden? Gelirken yabani kuşlar gördüm. Etleri serttir fakat güzel olabilirdi."
Buharlı nefesini dışarı doğru verdi ve meyveleri önüme doğru bıraktıktan sonra tıpkı benim gibi ateşi karşısına alarak oturdu.
"Seni bu mağarada yalnız bırakmayı göze alamadım. Başına bir şey gelmesini istemiyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP YILDIZ (BİTTİ)
FantasyEJDERHALAR SERİSİ 1.KİTABIDIR ... Onlar Tanrıların yeryüzüne gönderdiği en güçlü, en kudretli, en korkunç katillerdi. Diz çökmek, yalvarmak bile canınızı kurtarmaya yetmezdi. Ben diz çökmeyi değil, aşık olmayı seçtim. Kendi sonumu, kendi ellerimle y...