BEĞENMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN. İYİ OKUMALAR 🔥❤
20.Bölüm
Yatağımda tembelce uzanırken geçen bir haftayı beyin süzgecimden geçiriyordum. Axel ile yakından vakit geçirmek, ona olan duvarlarımı biraz olsun kırmış gibiydi. Ona karşı eskisi kadar büyük bir nefretim ya da soğukluğum yoktu.
Beraber Kolhis'te bulunan resim sergilerinden birine katılmış, kırlarda pikniğe gitmiş, bahçede bol bol gezmiştik. Bu sırada onunla bol bol sohbet etmiş, birbirimizi yakından tanıma fırsatı bulmuştuk.
Axel'de en keyif aldığım özellik, yılların birikimi olduğu belli olan bilgi hazinesiydi. Okuduğu yüzlerce kitabın, edindiği birçok tecrübenin kalıntıları her seferinde davranışlarında kendini belli ediyor; Axel'e öğretmen gözüyle bakmama sebep oluyordu.
Bu gezilerden birinde on iki ejderha efendisi ile ilgili pek çok bilgi edinmiştim. Ejderha Efendilerinin en ünlüsü tabi ki, Axel'in en büyük düşmanı olan Kreon'du. Neredeyse yedi yüz senedir Hellion tahtında oturuyor, kibriyle dikkat çekiyordu.
Axel'in anlattığına göre Kreon'dan daha kibirlisini, kötüsünü bulamazdınız. Krallığında birçok insan köleyi çalıştırıyor, onları büyük bir zulümle yönetiyordu.
Ejderhaların en acımasız savaşçıları onun krallığını tercih ediyor, adeta bütün ejder efendilerine kök söktürüyordu.
Çünkü Kreon'un ejderha imparatorluğu aynı zamanda büyülerin de eviydi. Büyüyü nasıl, nereden öğrendiği büyük muamma idi.
Fakat Axel'in anlattığına göre Borgias'ın kırmızı elmas yüzüğü de bu büyülerle dövülerek işlenmişti. Axel'in fikrine göre elmas yüzüğün yanlış kişiyi seçme olasılığı yoktu. Ben kesinlikle Penelope'den başkası değildim.
Diğer ejder krallıklarına gelince Axel sadece bir ikisinden bahsetmişti. Zamanla hepsini tanıyacağımı, eğer Penelope isem hatırlayacağımı söylüyordu. Çünkü üç yüz yıldan bu yana burada bulunan hiçbir ejderha efendisi değişmemişti.
Bahsettiği kişilerden biri Eugene'nin de babası olan Issac Shannon'du. Eugene'nin soyadı Morgan iken Issac'ın soyadının Shanon'un olması, Eugene'nin annesi ile Issac evlenmediği içindi. Bu yüzden Eugene resmi olarak bir ejderha leydisi değil sadece sıradan bir kadındı.
Diğer Ejderha kralı ise Axel'in en yakın arkadaşı olan Brandon Frecus'du. Axel'in heykele dönüşmemesi için en çok çaba gösteren ejderhalardan biriydi. Yıllarca Kreon'a yalvarmış, Penelope'nin nasıl bulunacağını Axel bu şekilde öğrenmişti.
Axel'in lanetten nasıl korktuğunu anlayabiliyordum. Her anlatışında yüzünde oluşan gerilim ve stres sanki somut olarak meydana çıkıyor, ortamı buz gibi serinletiyordu.
Bu gezilerden birinde, "Kaç yıl yaşıyorsunuz?" diye sordum.
Beraber bahçede geziniyor, güneşli havanın tadını çıkarıyorduk.
Axel soruyu cevaplarken kararsızdı. "Bizler ölümsüz değiliz. Bizi öldürmenin çok çeşitli yolları var ancak en yaşlı ejderhamız üç bin yaşını görmek üzere."
"Vay canına!" dedim ağzımın içi kururken.
Bu sırada kollu elbiselerimden birini giyiyordum. Kreon'un vücuduma işlediği acı veren dövmelerden sonra, kollarımı asla açamıyordum. Ruth'un beni giydirmesine dahi izin vermiyordum.
İnadım Ruth'u git gide kızdırırken başka çarem olmadığını biliyordum. Bir şekilde Kreon ile görüşmemi gizlemeliydim diye düşünüyordum. Bu düşünceyi bana aşılayan ise kesinlikle Kreon'dan başkası değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP YILDIZ (BİTTİ)
FantasyEJDERHALAR SERİSİ 1.KİTABIDIR ... Onlar Tanrıların yeryüzüne gönderdiği en güçlü, en kudretli, en korkunç katillerdi. Diz çökmek, yalvarmak bile canınızı kurtarmaya yetmezdi. Ben diz çökmeyi değil, aşık olmayı seçtim. Kendi sonumu, kendi ellerimle y...