Günümüz..
" Burada araya girebilir miyim?" Güneş, Esra'ya devam etmesi için onay verdi.
" Nasıl hissetmiştiniz, yedi yaşında bir çocuk olarak yarışmaya katılma hissi nasıldı?"
" Korktum, hem de çok. Annemi utandırmaktan, başarısız olmaktan çok korkmuştum. Bütün emekler boşa giderdi."
" Peki o gün neler oldu?"
" Neler olmadı ki?"
1987/ Temmuz- Yarış günü
" Anne, herkese haber verdin değil mi?"
" Evet kızım, bugün orada görmek istediğin herkese haber verdim. " Nejla onun için zor da olsa Güneş için bunu yapmıştı.
Kısa bir yolculuktan sonra yarış alanına vardılar. " Ben Akkula'ya bakacağım. "
Güneş koşarak Akkula'nın olduğu ahıra gitti.
" Bu ne kalabalık?" Nejla etrafı kolacan ediyordu.
" Abla." Onlardan sonra gelen Selda'yı görünce el salladı.
" Güneş, nerede?"
" Ahırda, gel bakalım. "
Güneş, Akkula'nın son hazırlıklarını inceliyordu.
" Teyze. " Güneş, sıkıca sarıldı teyzesine.
" Ah, benim prensesim nasıl güzel olmuş."
Güneş bu sözleri duyunca utanmıştı." Aa, baba. " Güneş'in baba demesiyle Nejla ve Selda ahırın girişine baktı.
Nihat yanında Deniz ile birlikte ahıra girmişti.
" Bunlar neden birlikte Nejla?"" Anlamadım ki." Nihat, Güneş'i görünce ona el salladı.
" Kızım. " Kollarını açıp Güneş'in ona sarılmasını bekledi. Güneş babasını uzun süredir görmemişti ve onu çok özlemişti. Sıkıca sarıldı babasına.
" Deniz, ne güzel gelmişsin Güneş'i izlemeye. Yalnız mı geldin?" Nejla etrafa göz gezdirdi fakat Demet'i göremedi.
" Yalnız gelmedim, annem dışarıda. "
Güneş, Deniz'in de orada olduğunu hatırlayıp babasından sonra ona da sarıldı." Aslında, Deniz bugün sadece Güneş'i izlemeye gelmedi. O da yarışacak. "
" Ne?!" Nejla'nın biraz yüksek çıkan sesiyle herkes onlara bakmıştı.
" Evet , Nejla teyze ben de ata biniyorum."
" Ah canım, ne güzel. " Nejla, Nihat'a ne olduğunu sormak istiyordu fakat kelimeleri bir araya getirememişti.
" Demet Hanım atçılığa yatırım yaptı. Bir çiftlik açtı, ben de orayı yönetiyorum. Aynı zamanda, Deniz'i yarışlara hazırlıyorum. "
Nejla beyninden vurulmuşa dönmüştü. Bade bitmişti, şimdi de Deniz çıkmıştı. Resmen Nihat kızının karşısına rakip çıkartıyordu ki, Nihat binici yetiştirmekte ustaydı.
" Nasılsa bu resmi bir yarış değil Nejla, endişelenme. "
Güneş artık bazı şaylerin farkına varmaya başlamıştı. Babasının sürekli annesiyle böyle konuşmasına şahit olması babasından soğumasına sebep oluyordu.
" Baba, üzülme olur mu?"
Nihat kaşlarını kaldırdı. " Nasıl kızım?"
" Ben yarışı kazanınca, Deniz kaybedeceği için üzülme. " Nejla gururlu bir ifadeyle baktı Güneş'e.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şubar
General FictionGüneş, Türkiye'yi uzun süre sonra olimpiyatlarda temsil eden binici olmak isterken kendini bir anda Türkiye'nin ilk kadın jokeyi olarak bulur. Başarısız geçen olimpiyat elemelerinin ardından kariyerinin bittiğini düşünen Güneş, karşısına çıkan bu f...