13.Bölüm: Şampiyon

30 12 4
                                    


Günümüz..

" Şimdi düşünüyorum da, biz babamla o gün koptuk. Artık iki yabancıydık. Annem haklıydı ben onun için bir güvenceydim ve artık bana ihtiyacı yoktu. "

1990/ Ocak

" Nerede kaldı bu çocuk?" Güneş çoktan evde olmalıydı. Evin önünde araba durunca Nejla koşarak dışarı çıktı.

Güneş, annesinin ne kadar kızdığını anlamıştı. " Neredesiniz siz?!" Nejla, Güneş' e değil de şoföre kızmıştı.

" Ona kızma anne. " Güneş, suçunu biliyordu.
" Geç içeri. " Güneş içeri girerken  Nejla şoföre döndü " seninle sonra konuşacağız. "

" Buraya gel Güneş! " Nejla, merdivenlere yönelen Güneş'i durdurdu.

" Neredeydin sen bu saate kadar?"
Güneş'in suskunluğu Nejla'yı sinirlendiriyordu.

" Konuşsana kızım!"

" Babama gittim. "

" Ne işin vardı onun yanında? Neden bana haber vermedin?"

" Babamla görüşmek için senden izin mi alacaktım?" Güneş, babasına kızmıştı ama annesine tavır yapıyordu.

" Ne biçim konuşma tarzı bu, kendine gel!"

" Özür dilerim. Sadece babamı görmek istemiştim o kadar. Odama çıkabilir miyim?"
Nejla başıyla onayladı.

Yarış günü..

Nejla oldukça heyecanlıdı. Güneş eğer bu yarışı kazanırsa kendine sponsor bulması kolaylaştırdı.

" Günaydın. " Güneş, hazırlanmış bir şekilde sofraya oturdu.

" Günaydın kızım. "

Nejla ile Güneş tartıştıkları günden beri birbirlerinden biraz uzaklaşmıştı. Nejla saatine baktı.

" Çıkalım mı artık?"

" Olur ben hazırım çıkalım. "
Güneş seneler sonra yarışlara geri dönüyordu hemde resmi bir yarışla.

Güneş uzun zaman sonra yarışacağı için çok heyecanlıydı. Kimseye belli etmemeye çalışsa da yüz ifadesinden anlaşılıyordu.

" Teyze. " Güneş son zamanlarda Selda ile birlikte çok vakit geçiriyordu. Onun burada olması ona güç veriyordu.

" Çok kalabalık olacak herhalde. Şu kız kim Nejla, herkes etrafında?"

" Son iki senenin şampiyonu. Bu sene son, seneye bir üst klasmanda yarışacak." Güneş kızı inceledi. Hem güzel, hem başarılı, hem de belli ki popülerdi.

" Ay, Yezid ve çetesi de burada." Güneş onlardan birkaç metre uzaktaki babasına baktı. Babası Deniz ile ilgileniyordu, yanlarında Demet ve enişte Ahmet de vardı.

" Seni boşayacağım günü sabırsızlıkla bekliyorum" diye fısıldadı Selda. Uzun süren dava daha sonuçlanamamıştı.

" Yazık, melek yüzlü çocuğu bile ne hâle getirmişler. " Güneş'in dikkatini de bu çekmişti. O saf, masum görünen Deniz gitmiş, yerine insanlara yüksekten bakan suratında sürekli aşağılayıcı bir gülüş olan Deniz gelmişti.

" Boş verelim onları şimdi. " On ila on beş yaş arası yirmi çocuk sıranın onlara gelmesini bekliyordu. Sırada son şampiyon vardı. Güneş onu dikkatle izledi. Kız gerçekten de çok iyiydi. Neredeyse hiç hata yapmamıştı. Çok az bir puan kaybıyla rutinini bitirmişti.

Deniz'in yarışını da izleyen Güneş onun da çok geliştiğini fark etmişti. Sıra kendine geldiğinde Akkula ile yerini aldı.

" Akkula, bunu yapmak zorundayız. Sana güveniyorum" diyerek Akkula'nın başını okşadı Güneş.

ŞubarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin