Günümüz...
" Gerçekten kimseye anlatmadınız mı duyduklarınızı?"
" Hayır, ilk defa burada söylüyorum. " O zaman hissettiği duygular tekrar canlanmıştı.
"Güneş Hanım hayatınızda bu kadar imkan varken hiç zorluk yaşadığınız bir konu olmadı mı?"
"Olmaz mı? Hep aynı yerden vurdular beni."
"Neydi bu durum? Bununla nasıl başa çıktınız?"" Atlarla konuşarak. "
1986/ Ağustos
Güneş, günden güne atlara daha fazla alışıyordu. Nejla'nın, Güneş için tuttuğu özel eğitmen ile Güneş çok iyi anlaşıyor, çok güzel yol kat ediyordu.
Nejla, Güneş ata binerken uzaktan onu izliyordu.
" Birkaç gündür çok durgunsun abla, neyin var?" Nejla'nın dikkati, Selda'ya kaymıştı.
" Hiç, yok bir şey. "
" Yapma abla, bariz belli bir sorunun mu var? Eğer çözebileceğim bir şeyse.."
" Enişten beni aldatıyor. " Nejla'nın ağzı şaşkınlıktan aralanıp ağzından şaşkınlık nidaları çıkmıştı.
" Nasıl öğrendin?"
" Eve telefonlar geliyor. Ben ne zaman açsam ses yok ama Ahmet açınca karşı taraf konuşuyor. Ben anlamıyorum sanıyor ama çok belli. " Selda'nın sıkıntısı yüzünden, o ağlamaklı sesinden belli anlaşılıyordu.
" Hay Allah. Belki başka bir şeydir abla. " Nejla aynı şeyleri yaşadığı için Selda'yı en iyi anlayacak kişiydi.
" Değil Nejla. Hissediyorum."
" Peki ne yapacaksın? Boşanacak mısın?"
" Asla! " Selda elini masaya vurdu.
" Aman abla, saçmalama. Bana boşan diyen sendin. Hem senin bir engelin yok."
Selda buğulu gözlerini Nejla'ya çevirdi.
" Doğru benim çocuğum yok nasıl olsa, kolay olur boşanmak. "" Onu mu dedim ben şimdi? "
" Boşver sen beni, ben o kadını bir bulayım hele, bak nasıl burunlarından getiriyorum ikisininde. " Selda, gitmek için hazırlanıyordu.
" Nereye şimdi? "
" Eve, canım sıkkın. Yalnız kalmak istiyorum. "
" Demet'e konkene gideceğim akşam sende gel, kafan dağılır. " Nejla böyle bir durumda yalnız kalmanın sadece düşüncelere yol açtığını biliyordu.
" Çekemem şimdi o sonradan görmeleri. Hadi hoşçakal. " Selda, Nejla ile vedalaşıp evinin yolunu tuttu.
Nejla ablasını yolculadıktan sonra dikkatini tekrar Güneş'e verdi. Güneş atın üstünde ama kulağına doğru eğilmiş sanki ona bir şeyler söylüyordu.
Nejla uzaktan Güneş'in eğitmenine bu günlük bu kadar yeter işaretini verdi.
"Annee!" Güneş koşarak annesinin yanına geldi.
" Ben daha binmek istiyorum" diyerek suratını astı.
" Bugün yeterli Güneş, hem eğer yorgun değilsen Deniz ile oynayabilirsin. "
Güneş'in gözlerinin içi gülmüştü. " Peki o zaman. Bugünlük yeterli öğretmenim. "
•••
Konken oynayan komşular bahçedeyken Güneş ve Deniz salonda oynuyorlardı.
" Atlar çok güzel Deniz. Birgün sen de gel birlikte binelim" dedi Güneş.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şubar
Ficción GeneralGüneş, Türkiye'yi uzun süre sonra olimpiyatlarda temsil eden binici olmak isterken kendini bir anda Türkiye'nin ilk kadın jokeyi olarak bulur. Başarısız geçen olimpiyat elemelerinin ardından kariyerinin bittiğini düşünen Güneş, karşısına çıkan bu f...