Aylarca süren ön hazırlıkların tamamlanmasıyla artık çekimlere başlanabilirdi. Bu süre zarfında Güneş, yapım ekibine fotoğraflar, ödüller ve daha nice özel eşyasını vermişti.Zaman yaklaştıkça, yakında herkesin kendinden bahsedecek olması gerçeği yavaş yavaş Güneş'i germeye başlamıştı.
Çok istekli değildi belki başta ama Arslan onu nasıl ikna etmesi gerektiğini biliyordu. Başarılı olarak görülmek Güneş'in hayat felsefesiydi. Yaptığı her işte en iyisi olmak için çalışmıştı. Etrafında onu böylesine destekleyen insanlar varken onları başarıları ile mutlu etmeliydi.
Nihayet çekim günü gelmişti. Güneş güvenli alanından çıkıp, sadece kendi başına olduğu bir yerde hayatını anlatmaya hazırdı artık.
" Her şey tamam değil mi? Güneş Hanım birazdan gelir. " Güneş kadar heyecanlı bir başka kişi de Esra'ydı. Onunda üzerinde meslekte yeni olmanın getirdiği baskı vardı.
Bir de tabii ki babasının başarılarını yakalamak isteyen, onun sayesinde bir yerlere gelmediğini ispat etmesi gereken insanlar vardı.
Güneş'in içinde bulunduğu araç FLEX stüdyolarının otoparkına park ettiğinde, Güneş artık heyecanını bastırması gerektiğini biliyordu. Aracın kapısı açıldığında Güneş'i asistanlar karşıladı.
" Güneş Hanım, hoşgeldiniz. Sizinle bütün çekimler boyunca biz ilgileneceğiz. Buyurun lütfen hazırlanmanız için kulise geçelim. "
Güneş, uzun süredir ekranlardan uzak olduğu için sahnenin arkasındaki bu koşuşturmayı unutmuştu.
" Güneş Hanım gelmiş. Ne yapacağım şimdi!?" Esra, çekim zamanı yaklaştıkça heyecanına yeniliyordu.
Güneş, kendine ayrılan kuliste hazırlanmayı bitirmiş, çekim saatinin gelmesini bekliyordu.
Kapı çalındığında gitmesi gerektiğini düşünmüştü ama gelen Arslan'dı." Merhaba Güneş. " Arslan da en az Güneş ve Esra kadar heyecanlıydı. O daha çok geri planda kalacaktı ama bu işin Esra için ne kadar önemli olduğunu biliyordu. Aynı şekilde Güneş için önemininde farkındaydı.
" Merhaba Arslan. " Güneş üzerinde siyah bir elbise, saçı ve makyajıyla çok hoş olmuştu.
Gerçi ona kalırsa kendisinin güzellikle pek bir alakası yoktu. Hiçbir zaman kimse tarafından güzel addedilmemişti." Heyecanlısın sanırım. Bizimki de çok heyecanlı. "
" Evet, ben kendimi düşünüyorum ama onun içinde heyecan verici bir durum. İlk işi, umarım benim yüzümden son olmaz. "
" O, daha çok seninle aynı karenin içinde yer alacağı için heyecanlı. İnan bana son işinin senin içinde olacağın bir iş olacağını söyleseler ona da tamam der. "
Kapının tıklatılmasıyla Esra içeri girdi. " Ay, böldüm mü?"
" Yok kızım gel. " Esra gergin bir gülümse ile kulise girdi.
" Hazır mısınız, Güneş Hanım?"
" Asıl sen duyacakların için hazır mısın Esra?"
Güneş yavaş yavaş kendine geliyordu. İnsanların duyacaklarını konuşacak olması, ondan yeniden bahsedilecek olması fikri hoşuna gitmeye başlamıştı." Hem de nasıl hazırım bir bilseniz. " Esra'nın kıkırdaması ortamı biraz da olsa yumuşatmıştı.
Güneş, çekim yapılacak stüdyoya girdiğinde oradaki herkesin dikkatini çekmişti. Kimisi onu izleyebilmiş şanslı kesimken, kimisi ise sadece ailesinden onun hakkında bir şeyler duymuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şubar
Fiction généraleGüneş, Türkiye'yi uzun süre sonra olimpiyatlarda temsil eden binici olmak isterken kendini bir anda Türkiye'nin ilk kadın jokeyi olarak bulur. Başarısız geçen olimpiyat elemelerinin ardından kariyerinin bittiğini düşünen Güneş, karşısına çıkan bu f...