2001/ MayısGüneş okuldan geldikten sonra evde bir hareketlilik olduğunu fark etti.
" Güneş, şöyle geçer misin?"
" Ne bu tantana? İki dakika televizyon izleyelim dedik. " Güneş söylenerek bahçeye çıktı.
" Misafirimiz var akşama. " Nejla, Güneş'in peşinden gelip yanına oturdu.
" Kim?"
" Çiftliği almak isteyen kişi. Anlaştık sayılır ama seninle de tanışmak istediğini söyledi. Sana bir teklifi olacakmış. "
" Bana, teklif?" Güneş, hiç tanışmadığı birinden nasıl bir teklif alabilirim acaba diye geçirdi aklından.
" Bence, çiftlik ile ilgili. Eğitmen olmanı isteyebilir diye düşünüyorum ama dur bakalım. "
" Ben biraz odama gideyim, bugün çok yoruldum. "
Güneş, odasına çıkıp yatağına uzandı. Eğer eğitmenlik teklif ederse ne demeliydi? Yapabileceği bir işti ama o yarışlardan ve atlardan bir süre uzak kalmak istiyordu.
Güneş, günün geri kalanında odasında bir takım değişiklikler yapmıştı. Kazandığı madalyaları, kupaları kaldırmıştı.
" Ferahladım." Koliyi odasının kapısının önüne koymuştu. Saatine baktığında biraz geç olduğunu gördü. Duşa girip akşam için hazırlanmaya başladı." Güneş, ne bunlar?" Nejla odasında hazırlanan Güneş'in yanına gelmişti ki, kapıdaki koliyi gördü.
" Artık burada olmalarına gerek yok. Bana motivasyon sağlayacak şeyler değiller artık. Bir yere kaldırsınlar. "
" Sen nasıl istersen. Gel hadi, misafirimiz geldi. "
Güneş, son bir kez aynada kendine baktıktan sonra annesiyle birlikte alt kata indi. Onların seslerini duyan misafir oturduğu koltuktan kalkıp yanlarına geldi.
" Merhaba, hoşgeldiniz. " Güneş, karşısında otuzların başında bir adam görmeyi beklemiyordu. Annesi yaşlarında biri olur diye düşünmüştü.
" Merhaba Güneş Hanım. "
" Güneş deyin lütfen. "
" Peki Güneş, ben Borislav tanıştığıma memnun oldum. " Borislav, tokalaşmak için elini Güneş'e uzattı.
" Ben de memnun oldum. "
" Sofraya geçelim isterseniz. " Nejla'nın yüzünde bu tanışmaya gerçekten memnun olmuş bir ifade vardı.
Nejla masanın baş köşesine oturmuş, bir yanında Güneş diğer tarafında Borislav vardı.
" Ellerinize sağlık, her şey muhteşem gözüküyor. "
" Afiyet olsun. "
Yemekler yenilirken yaşvaşça konu işlere geliyordu.
" Çiftlik çok iyi durumda Nejla Hanım. Bu kadar talibi olmasının çok haklı yanları varmış. " Nejla yaptığı iş övülünce kendini çok iyi hissetmişti.
" Senelerdir elimden gelini yapıyorum. Size çok güzel bir yer bıraktım. Umarım kıymetini bilirsiniz. "
" Aslında ben de tam o konuda konuşmak istiyordum. Malum ben sadece yarışlardan anlıyorum. İşin içeriğini, mali durumları pek bilmiyorum. Çiftliği emanet edebileceğim, güvenilir birine ihtiyacım var."
Nejla, buna şaşırmıştı. Güneş'e bir teklifim var derken bunu mu kast ediyordu?
" Aklınızda biri var sanırım. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şubar
General FictionGüneş, Türkiye'yi uzun süre sonra olimpiyatlarda temsil eden binici olmak isterken kendini bir anda Türkiye'nin ilk kadın jokeyi olarak bulur. Başarısız geçen olimpiyat elemelerinin ardından kariyerinin bittiğini düşünen Güneş, karşısına çıkan bu f...