2002/ Mayıs
Güneş, tezahüratlar altında ödülünü alacağı alana doğru yürüyordu. Bu gurur yürüyüşü, onun için hayatının dönüm noktasıydı. Bir rüyanın başlangıcı olmasını bekliyordu.
Cumhurbaşkanının elinden ödülünü alıp kameralara poz vermişti. Yıllarca hakkında yapılacak haberlerde kullanılacak olan o ikonik fotoğraf. Ödülünü havaya kaldırırken ilk yarışını kazanan on yaşındaki Güneş'e dönmüştü. Rakipsiz, yenilmez Güneş'e.
Günümüz...
" İnanır mısın, şu an bile hayal meyal hatırlıyorum. En hatırlanması gereken an aslında benim için ama çok garip sanki hiç yaşanmamış gibi hatıralarımda."
" Çok odaklandığınızdan olsa gerek. "
" Ya da kötü şeylerden ona yer kalmamıştır. "
" Çok büyük bir başarı. Tabii beraberinde getirdiği sorumluluk. Yarış geçti artık ondan sonra ne oldu Güneş Hanım?"
" Yıllar önce olan şey oldu Esra. Beni göklere çıkaranlar yine beni aşağı atmak için sıraya girmişti. Bir sabah gözümüzü açtık yalan haberlere ve o yalanlar peşimizi hiç brakmadı."
2002/Haziran
Güneş, yazı geçirmek için Büyükada'ya gelmişti. " Bu ne ya!" Kapının bu kadar sert ve hızlı çalmasıyla Nejla koşarak kapıya gitti.
" Nejla, kapıyı kapat çabuk!" Selda, içeriye girerken Nejla'nın gözü dışarıdaki gazeteci ordusuna takılmıştı.
" Bunların ne işi var burada?" Nejla kapıyı kapatıp Selda'nın peşne takıldı.
" Güneş nerede?!"
" Odasında uyuyor. Ne oldu abla söylesene?!"
Selda, Fulya'ya eliyle su işareti yaptı. Fulya ona hızlıca bir su doldururken endişeyle olacakları bekliyorlardı.
" Gazetelere bakmadınız mı?"
" Hayır, ne olmuş ki?" Nejla köşede duran gazeteyi kaldırıp ilk sayfada Güneş'in fotoğrafını gördü.
"Gazi Koşusu şampiyonu Güneş Rüzgar'ın gerçek yüzü. Ünlü şampiyon, spor gazetesi yazarı evli Arslan Dağ ile birlikte. " Güneş ve Arslan'ın birlikte aylar önce sahilde Borislav hakkında konuştukları zaman çekilen bir fotoğraftı.
" Güneş!" Nejla, bu habere çok sinirlenmişti. Fotoğrafı gören biri bu ikilinin birlikte olduğunu pek tabii düşünebilirdi.
" Fulya ,git çağır şunu!" Fulya, Güneş'i çağırmaya gidecekken merdivenlerden Güneş indi.
" Ne oluyor ya sabah sabah, birine mi bir şey oldu?!" Nejla, elindeki gazeteyi Güneş'in yüzüne fırlattı.
" Bana, bunun doğru olmadığını söyle Güneş! Eğer doğruysa yemin ederim seni evlatlıktan reddederim!"
Güneş, gazeteye bakınca Arslan ile olan fotoğrafı gördü. Kayıt cihazına eğildiği için ortaya farklı görüntüler çıkmıştı. Arslan ile samimi bir haldeymiş gibilerdi.
" Saçmalama anne! Ben sadece Borislav ve benim haberimi yaptıkları zaman bu adamın karısıyla konuşmaya gittim, o yoktu. Kendisi ile konuştum bu kadar."
" Ne yapacağız her gazetede var. Borislav da gördüyse eğer."
" Nejla, kadın zina davası açmasın. "
" Eyvahlar olsun!" Nejla da Selda'nın yanına çökmüştü.
" Ya siz ne diyorsunuz?! Ne zinası, ne davası?! Ben bir şey yapmadım diyorum. Kendisiyle konuştum kayıt vardır onda!" Güneş daha kendi ailesini ikna edemezken başkalarını nasıl ikna edecekti?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şubar
General FictionGüneş, Türkiye'yi uzun süre sonra olimpiyatlarda temsil eden binici olmak isterken kendini bir anda Türkiye'nin ilk kadın jokeyi olarak bulur. Başarısız geçen olimpiyat elemelerinin ardından kariyerinin bittiğini düşünen Güneş, karşısına çıkan bu f...