Günümüz...
" Başarılı olmak için, kendimi göstermek için çok çaba sarf ediyordum. Fakat nasıl oluyordu da her seferinde tek bir hatam gözlerine batıyordu?"
2001/Ekim
Güneş, kendisine soru soran kadına bakıyordu. Yüzünde samimiyetsiz bir gülüş vardı.
"Pardon?"
" Henüz günün gazetelerine bakmadınız anlaşılan. " Kadın, çantasından çıkardığı gazeteleri çarşaf gibi açarak herkesin görebileceği şekilde havaya kaldırmıştı.
Sayfada Güneş'in baygın olduğu bir anın fotoğrafları ve pencereden atladığı anın fotoğrafları vardı. Borislav, kadının yanına yaklaşıp, elinden gazeteyi almak için müsade istedi.
Kadın, gazeteyi Borislav'a uzattığında Güneş kopacak kıyameti düşünüyordu.
Borislav yüksek sesli bir kahkaha attı.
" Ne var bunda genç eğlenecek tabii. Bizim Bulgaristan'da hep gençler böyle."" Borislav Bey, burası Bulgaristan değil. Burada işler böyle yürümüyor. Hem Güneş Hanım'ın ispat etmesi gereken çok şey varken böyle şeylerle anılması hiç hoş olmaz. "
" İspat etmem gereken şeylerin olduğunu kim söyledi? Benim, kimseye bir şey ispat etmem gerekmiyor. " Güneş, Borislav'ın onun arkasında durmasından aldığı destekle eğik başını kaldırmıştı.
" Güneş Hanım'ın fazla vakti yok, röportaja geçelim lütfen. " Borislav, gazetecilerin yanından ayrılıdı.
" Güneş Hanım, yakında ilk yarışınıza çıkacaksınız ne hissediyorsunuz?" Güneş, aşina olduğu Arslan'ın kendine böyle davranmasından hoşlanmıştı.
" Doğruyu söylemek gerekirse çok heyecanlıyım. "
" Nasıl bir sonuç bekliyorsunuz?"
" Benim için sürpriz olmayacak bir sonuç bekliyorum. " Güneş, artık tevazulu davranmak istemiyordu. Diğer jokeyler gibi o da emek veriyordu ve sadece bunun görülmesini istiyordu.
" Başarısız olursanız eğer ne yapacaksınız?" Kadın gazeteci yine Güneş'i alaşağı etmek için çabalıyordu.
" Başarız olursam mutlu olacaksınız sanırım?"
Kadın gülümsedi. " Hayır, sadece size olan bu ilginin temelini merak ediyorum. Sizin gibi bir sürü jokey var ve hiçbirine böyle davranılmıyor. Kimisinin adını dahi bilmiyoruz. Sizin ne özelliğiniz var?"
" Benim gibi bir sürü jokey var ve siz sadece benim başarısızlığıma odaklanmışsınız, neden? Bu soruları onlara sorabilir misiniz? Aa, pardon adını bile bilmediğiniz, size traj sağlamayacak kişilerle görüşmezsiniz tabii."
Güneş ve gazeteci birbirine bakmayı sürdürürken araya giren diğer sorularla ortam biraz da olsun yumuşamıştı.
" Bize zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz Güneş Hanım, haftaya sizi en önden izliyor olacağız. " Arslan, ayaklanıp Güneş ile tokalaştı.
" Hayatım, geç kalıyoruz. " Güneş şimdi ikisinin arasında bir şey olduğunu anlamıştı. Arslan'ın daha önce yüzüğünü görmüştü. Şimdi kadına da dikkatlı bakınca parmağında yüzük vardı.
" Teşekkür ederim. Hoşçakalın. " Gazeteciler alandan ayrılınca Güneş yüksek sesle adının seslenildiğini duydu.
Borislav, elindeki gazeteyi Güneş'in önüne attı. " Ne bu rezalet!?"
Güneş, Borislav'ı ilk kez bu kadar sinirli görüyordu.
" Sözleşmemde dışarı çıkamazsın yazmıyor. Benden memnun değilsen sözleşmeyi feset." Güneş, arkasına bile bakmadan oradan ayrıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şubar
General FictionGüneş, Türkiye'yi uzun süre sonra olimpiyatlarda temsil eden binici olmak isterken kendini bir anda Türkiye'nin ilk kadın jokeyi olarak bulur. Başarısız geçen olimpiyat elemelerinin ardından kariyerinin bittiğini düşünen Güneş, karşısına çıkan bu f...