Şubar

31.Bölüm: Mucize

2002/ Nisan

Güneş ve Arslan'ın konuşmasının üzerinden aylar geçmişti. Güneş bu konuşmadan kimseye söz etmemişti. Borislav gazetedeki nişan olayına gülüp geçmelerini söylemişti ki bu Güneş için en zor olanıydı.

O günden itibaren Borislav, Güneş'in göz hapsindeydi. Güneş, Arslan'ın haklı olabileceğini düşünüp bir şekilde öğreneceği şeyler olup, olmadığını kontrol ediyordu.

Güneş, ıslık çalarak ona doğru gelen Ozan'a baktı. " Borislav Bey ve annen seni çağırıyor."

" Şubar ile ilgileniyorum. " Güneş, Şubar'ı taramaya devam ediyordu.

" Çok önemliymiş, çabuk gelsin dediler valla bayağı bir heyecanlılardı. "

" Güneş!" Güneş, artık bu adamla başa nasıl çıkacağını bilemiyordu. Resmen cama çıkmış el kol hareketleri ile onu yanına çağırıyordu.

" Gidelim bakalım. " Ağır ağır girdiği binada Borislav'ın odasına girdi.

" Ne bu suratlar?" Güneş ne annesini, ne de Borislav'ı bu zamana kadar böyle mutlu görmemişti.

" Al!" Güneş kendine uzatılan kağıda baktı.

" Bu ne ki?" Federasyondan gelen kağıdı inceledi.

" Bu..bu nasıl olur?!" Güneş'in eli ayağı buz kesmiş, kendini bir yere atma ihtiyacı hissetmişti.

" Olmuş işte!" Nejla, elindeki kolonya ile önce kendi bileklerini sonra Güneş'in bileklerini ovdu.

" Ne bu surat? Sevinsene Gazi Koşusu'nda yarışacaksın!" Borislav yine bir puro yakmıştı.

" Yedek yarışcı olarak? Kesin değil yani. " Bu işe girerken Güneş'in tek istediği kendini ispat etmekti. Gazi Koşusu, onun için yalnızca bir hayal olabilirdi ama şimdi işler tersine dönmüştü.

" Bu nasıl oldu ki?" Bir yandan da aklında yine Borislav'ın bir iş karıştırmış olma ihtimali vardı.

" Yedek jokey hastalanmış yazık, ondan sonra en çok puan toplayan sen olduğun için yedek de olsak girdik sıraya çok şükür. Şubar ile bu zamana kadar yarışmamış olman çok iyi oldu. Tam yaşında Allah'tan.  "

" Babamın jokeyi birinci girmiş baksana." Güneş, elindeki kağıdı annesine gösteriyordu.

" Bakarsın o zamana kadar başkaları da aradan çıkar, sen de yedek olmaktan çıkarsın" dedi Borislav göz kırparak.

" Hayırlısı. " Nejla, Güneş'in bozulduğunu anlamıştı.

" Bugünlük bu kadar yeter bence sen biraz dinlen. Sizde gidebilirsiniz Nejla Hanım. "
Borislav işine dönerken Güneş ve Nejla ofisten çıkmıştı.

" Niye canın sıkkın bu kadar?"

" Yine kimin hakkına girdik diye düşünüyorum. "

" Güneş, yapma böyle. Bu işte Borislav Bey'in parmağı olduğunu düşünmüyorum. Jokey gerçekten hastaymış. Ben araştırdım için rahat olsun kızın. " Güneş, annesine inanmaktan başka bir şey yapamazdı şu an.

•••

" İnanmıyorum gerçekten Güneş! Bu harika bir haber. " Selda, yemek sofrasında hâlâ Güneş'in Gazi Koşusu'na katılmasını konuşuyordu.

" Yarınki gazeteler yazar şimdi!" Fulya da Güneş için çok heyecanlıydı.

" Tamam canım abartmayın bu kadar. "

"Bu en abartılması gereken haber Güneş, niye bu kadar sakinsin?"

" Müsadenizle ben yorgunum. " Güneş, masadan kalkıp odasına çıktı.