Final: Güneş'in Sonu

47 12 39
                                    

Günümüz...

" O an gerçekten emin oldum hasta olmadığına. Bütün suçları benim üzerime yıkmak için planlar yapmış. Ceza olarak Şubar'ı öldürdü. Keşke o gün, onun yerine ben ölseydim. Onu yerde öyle görünce, gerçekten ölmeyi istedim biliyor musun?"

Esra, gözyaşlarını silmesi için Güneş'e peçete uzattı.

" Çok tuhaf bir adammış. "

" Tuhaf mı? O çok kötü bir adamdı. Şike ortaya çıkarsa eğer benim üstüme atabilecekti Zafer'in başına geleni. "

" Sonra ne oldu ?"

" Ben, bir gece nezarethanede kaldım. Ertesi sabah serbest bırakıldım ama yurtdışına çıkış yasağı koyulmuştu. Sonra gazete basıldı. Bütün Türkiye, o adamın nasıl biri olduğunu öğrenecekti. Eğer Borislav o sabaha sağ çıkabilseydi. "

2004/ Mayıs

Bütün ev ahalisi toplanmıştı. Nejla gece olanları haber alıp ilk uçakla Türkiye'ye geri dönmüştü. Herkes, bütün gazetere bakmıştı. Evde sadece haber kanalları izleniyordu.

En sonunda Borislav'ın ifadesini almak için polisler onu arıyordu.

" Güneş, şu bacağını sallama. " Güneş, telefonun başında avukatından gelecek haberi bekliyordu. Onu da ifadeye çağırmaları kesindi.

" Tam olarak ne ile suçlanacak bu adam?"

" Belgede sahtecilik, vergi kaçırma, şike, avukat daha dedi ama aklımda kalmadı şimdi Nejla. "

Çalan telefonla herkes ayaklanmıştı.
" Açsana kızım!"

" Tamam. " Güneş, ahizeyi kulağına dayayıp karşısındaki kişiyle konuşmaya başladı.

" Evet, dinliyorum. "
Avukatın söyledikleri karşısında Güneş'in gözleri kocaman olmuştu. Bir eliyle konsoldan destek alırken, ahize elinden düştü.

" Ne oldu?"

" Kızım söylesene!" Nihat, Güneş'i omuzlarından destekledi.

" Bo...ri.. Borislav, ölmüş!"

" Ne!" Evdeki herkesin ağzıından aynı nida yükselmişti.

Günümüz...

" Ölmüştü. İstediğim buydu yalan söyleyemem ama şok olmuştum. Fakat ölüsü de başıma iş açmaya devam ediyordu. Polisler geldi, beni ifadeye götürdüler. Borislav'ın kasasından, o adamın bana zarfı verdiği anın fotoğrafı çıktı. Baş şüpheli bendim. Şikeyi ben yapmıştım, Zafer'in kalp krizi geçirmesine sebep olan ilacı ona ben vermiştim. Bütün oklar beni gösteriyordu. "

" Bu çok zor bir durum. İnsan kendini nasıl açıklar ki?"

" Açıklayamadım ki."

2004/ Haziran

Güneş'in Sorgusu

" Evet Güneş hanım, Zafer'e ilaç enjekte etmediğinizi söyleyenler var. Onunla bu kadar yakından ilgilenmiyormuşsunuz. Sadece bir kişi bunu yaparken sizi gördüğünü söyledi."

" En fazla yaptığım şey  onu taramak, onunla ilgilenen insanlar var. " Güneş'in kafası o kadar karışmıştı ki doğru cümleleri bulmak için çaba sarf ediyordu.

" Peki sizin, ona ilacı enjekte ederken gördüğünü söyleyen kişi için ne diyeceksiniz?"

" Bilmiyorum. "

"Peki, bu fotoğraf hakkında ne diyeceksiniz?"

" Bu adam ofise gelmişti, Borislav ile konuşmaya. Borislav, onu yolcu etmemi söyledi ben de yaptım. Sonra zarfı verdi, Borislav'a vermem için. Dediğini yaptım ve zarfı Borislav'a verdim."

ŞubarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin