Günümüz..." Ben, o gün yepyeni bir sayfa açtım. O gün, o insanların beni öyle desteklemesi çok tuhafıma gitmişti. Beni, babam bile desteklemedi, neden bu insanlar destekliyordu?"
" Neden destekliyorlardı Güneş Hanım?"
" Onlar, aslında beni desteklemiyormuş Esra. Sadece, onların oyuncağıymışım. Ben, sonuncu olsamda böyle alkışlayacaklarmış. Alay etmişler yani benimle."
" Peki bunu anlayınca ne yaptınız?"
Güneş koltuğuna yayılıp gülümsedi. " O yarışı kazandım. "
2001/ Ekim Yarış Günü
Güneş, kendine gelmiş insanların da desteğiyle özgüven depolamıştı. Yaklaşık on iki jokeyin olduğu bir yarışta ispat etmesi gereken çok şey vardı.
Ozan, Vadi'yi boxların olduğu yere götürüyordu. Güneş ise Vadi'n üstünde başı dik bir şekilde birazdan olacakları bekliyordu. Aslında Güneş en başından beri Şubar ile çalışıyordu. Bu yarışa da onunla katılacağını düşünmüştü. Fakat Borislav, Şubat'ın henüz hazır olmadığını söylemişti.
Vadi, dört yaşında safkan bir İngiliz olarak hem tecrübeli, hem de başarılı bir attı.
" Bu ne ya, ben şaka yapıyorlar sanıyordum. "
Güneş ,etraftan kendi ile ilgili konuşulanlara kulak misafiri oluyordu." Atı da hastalıklı gibi duruyor." Güneş, kendine dönen bakışlara aldırmamaya çalışıyordu.
" Sizce yarış sonunda ağlar mı?" Bu cümleyi duyan birkaç jokey kahkaha atmıştı.
Güneş aynı şekilde kahkaha atarak onlara döndü. " Yok canım ya ağlamam ama ağlatırım ona göre. "
Jokeyler birbirlerine bakarlarken atların boxa girmesi için uyarı işareti gelmişti.
" Sakin ol Güneş. Yarış esnasında üzerine oynanabilir, dikkat et. Öncelik senin ve Vadi'nin güvenliği."
Ozan, Şubar'ı boxa iterken son taktikleri veriyordu. " Ve o elindekini kullanmayı unutma."
Güneş, yana yana dizilmiş boxun içinden hâlâ kendiyle ilgili fısıltılar duyuyordu.
" Seyircinin nasıl dalga geçtiğini gördünüz mü?" Seyirci dalga mı geçmişti? Güneş, insanların onu sevdiklerini ve desteklediklerini düşünmüştü.
Hazır ol işareti geldiğinde Güneş pozisyonunu almıştı.
"Safkanlar box içinde. Start verildi İstanbul koşusu başladı!"
Start verildiğinde Güneş sorunsuz bir şekilde yarışa başlamıştı.
" Altı numaralı Kızım çıkışta bir boy kadar kaybetti. Üç numaralı Güzel koşuya başlayamadı!"
Güneş, bir anda kalabalığın içinde kalmıştı. Kamçısını kullanacak alanı dahi yoktu.
" İlk metrelerde yedi numaralı Mars koşuya tempo verdi!"
Güneş, etrafınındakilerin önlere geçmesiyle biraz geride kalmıştı.
"Bir numaralı Vadi bir boy kadar geriye düştü!"
Güneş olabildiğince efor sarf ederek arayı kapamaya başlamıştı.
"İlk düzlük geçilirken yedi numaralı Mars yarışa liderlik ediyor. Beş numaralı Lady yarım boy gerisinde! "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şubar
General FictionGüneş, Türkiye'yi uzun süre sonra olimpiyatlarda temsil eden binici olmak isterken kendini bir anda Türkiye'nin ilk kadın jokeyi olarak bulur. Başarısız geçen olimpiyat elemelerinin ardından kariyerinin bittiğini düşünen Güneş, karşısına çıkan bu f...