Şubar

25.Bölüm: Atın İle Tanış

Günümüz..

" Gözünüz mü korkmuştu?"

" Hem de nasıl. Bunca gazetecinin durumdan haberdar olmadan önce deneme yapmak isterdim ama Borislav öyle uygun görmüştü. Zaten hiçbir zaman benim ne düşündüğümü, ne istediğimi önemsemedi. "

2001/ Haziran

" Bunun için erken değil mi Borislav Bey?" Nejla, Güneş'in ne kadar tedirgin olduğunu fark etmişti.

" Güneş özgüvenli olmalı, bu durumlara alışmalı. Gazeteciler hep etrafında olacak. " Borislav, herkesin Güneş'e neden hâlâ çocuk gibi davrandığını anlamıyordu. Güneş yirmi bir yaşında olmasına rağmen hâlâ annesinin sözünden çıkmayan küçük bir çocuk gibiydi.

" Ben iyiyim zaten, sıkıntı yok. " Güneş Borislav'ın karşısında ezik durmak istemiyordu. Ona yanlış bir seçim yaptığını düşündürtmemeliydi.

" O zaman önden buyur. " Borislav Bey, eliyle yolu işaret etti.

Güneş ona dönen kameralar ve mikrofonlara yaklaşmaya başladı.

Gazeteciler arasında sadece Arslan'ı tanımıştı. Onu görünce rahatladığını hissetti.
Gazetecilerin tam karşısında durunca birden soru bombardımanına tutuldu.

" Türk spor tarihinde bir ilk ne hissediyorsunuz?"

" Diğer jokeylerle başa çıkabilecek misiniz?"

" Kadın olduğunuz için imtiyazlar istiyor musunuz?"

" Lütfen arkadaşlar, teker teker. " Borislav, Güneş'in soruları takip edemediğini anlayınca olaya müdahil olmak istemişti.

" Heyecanlı mısınız Güneş Hanım?"

" Tabii ki heyecanlıyım. Benim için çok yeni bir durum. " Güneş tüm cesaretini toplayıp onlarla konuşmuştu.

" Korkuyor musunuz?"

" Neyden?"

" Başarısız olmaktan."

" Ben başarısız olmam. " Güneş, bu insanların sanki ilk defa ata binecekmiş gibi tepki vermesine bozulmuştu.

" Ama olimpiyat elemelerini geçemediniz. Bu bir başarısızlık değil mi?"

Yıllarca kazandığı başarıların aksine tek bir sefer başarız olduğu an soruluyordu.
" O konu hakkında konuşmak istemiyorum. Ben o sayfayı kapatalı çok oldu. Ayrıca o ana gelene kadar birçok başarım var, onlar benim için çok daha önemli ve anlamlı. Çünkü hak ederek kazandım. "

" Güneş Hanım, size karşı önyargılı olan kişilere söylemek istedikleriniz var mı?" Arslan'ın sorusu Güneş'i memnun etmişti. İşte şimdi kendini açıklama fırsatı vardı.

" Benim diğer jokey arkadaşlardan hiçbir farkım yok. Hepimiz kazanmak için yarışacağız. Kaybedersem, kazananı tebrik edip yoluma bakacağım. Kazanırsam eğer bu sefer tebrikleri ben bekliyor olacağım. "

" Kazanabileceğinizi düşünüyor musunuz?" Sorulan her soru Güneş'in başarız olacağını ön gören insanlar tarafından soruluyordu. Bugüne kadar hiçbir erkeğe yapmadıklarını yapıyorlardı.

" Düşünmeseydim burada olmazdım. Hepinizin olmasada bir kaçınızın yüzünde beni aşağılayan bakışlar görüyorum. Bunu sırf kadın olduğum için yapıyorsunuz. Umarım oraya çıkıp kazandığımda, bu tavırdan uzaklaşmış olursunuz. Çünkü benim kürsünün en tepesinden inmeye hiç niyetim yok. "

Güneş'in konuşmasına hayran olan sayılı kişiler vardı. Diğerleri onun kendini çok abarttığını düşünüyorlardı. Güneş, onları utandırabilecek miydi?