Günümüz.." Babanızın, Bade'ye gösterdiği ilgi yüzünden mi kabul ettiniz?"
" Önceki gece fikir aklıma yatmıştı. Sabah, aslında Bade'nin yerinde olması gerekenenin ben olduğumu hatırladığım an, ben bu işi yaparım dedim. "
" Herkes nasıl tepki verdi?"
2001/ Mayıs
Nihat, Güneş'in söylediği şeye önce kaşlarını çatmış ardından büyük bir kahkaha atmıştı.
" Benim şakacı kızım. "" Şaka yapmıyorum. Dün Borislav Bey ile bu durumu konuştuk ve ben bugün yarışmaya karar verdim. Tabii kendisi hâlâ aynı fikirdeyse. "
" Sana söylediklerimin hâlâ arkasındayım Güneş. " Güneş, Borislav'ın ona destek olmasıyla rahatlamıştı.
" Nejla, ne diyor bu kız?" Nihat birden ciddileşmiş ve oklarını Nejla'ya çevirmişti.
Nejla aslında Güneş'in yarışmasına karşıydı ama herkesin önünde kızını desteklemekten başka çaresi yoktu.
" Güneş ne isterse yapabilir Nihat. Ben de annesi olarak her zaman onun destekçisiyim. " Annesinin,onun tarafında olması Güneş'in yüzünü güldürmüştü.
" Saçmalık bu! Ben babası olarak izin vermiyorum!" Nihat'ın sesini yükseltmesiyle insanlar onlara doğru bakmıştı.
" İzin isteyen kim? Sen yavrunla ilgilensene sadece." Güneş'in babasıyla bu tarz konuşması sadece Nihat'ı değil, Bade'yi de kızdırmıştı.
" Ne biçim konuşuyorsun sen?" Bade ilk defa Güneş ile böyle konuşuyordu.
" Hak ettiğin şekilde konuşuyorum. Yalancı, düzenbaz, hileci insanlar böyle bir tavrı hak eder. Tıpkı senin hak ettiğin gibi! "
" Güneş! Kendine gel, çocukça kıskançlıkları bir kenara bırak. İnsan kardeşini böylesine kıskanır mı ya?!"
Güneş, babasına birkaç adım daha yaklaşmıştı. Nejla ise hemen yanında onu uzaklaştırmak için koluna girmişti.
" Birincisi, o benim kardeşim değil ki bunu burada artık herkes biliyor. İkincisi ve en önemlisi, sen artık benim babam değilsin. " Güneş bu cümleleri herkesin duyacağı şekilde yüksek sesle söylemişti.
Etraftan fısıltılar yükselirken, Nihat'ın artık kazanan at sahibi olarak yarışcısının yanına gitmesi gerekiyordu. Parmağını Güneş'e sallayıp " daha sonra görüşeceğiz " dedi ve gitti.
" Yürü Güneş, biz de gidelim. " Nejla herkesin aile problemlerine şahit olduğu için rahatsız olmuştu.
Güneş ve Nejla kol kola otoparka geldiğinde Borislav onların birkaç metre arkasındaydı.
" Yakında görüşürüz Güneş. "" Görüşürüz. " Güneş hızlıca arabaya binerken Nejla,Borislav ile vedalaşıp arabaya bindi.
" Bana danışmadan nasıl böyle bir karar alırsın?" Nejla, Güneş'e son derece sakin davranmaya çalışıyordu.
" Onları öyle görünce ağzımdan kaçtı. "
" Ağzından kaçtı? Yani böyle bir şey istemiyorsun, sadece onlara nispet olsun diye mi söyledin?"
" Hayır anne, ben jokey olmaya karar verdim. Sadece önce seninle ve Borislav Bey ile konuşmak isterdim."
" Ah Güneş. Kolay sanıyorsun değil mi? Jokey olmak çok zor kızım. Eskiye oranla daha çok yarışman lazım. İşin içine bahis girince her şey değişir. " Nejla, Güneş'in bu yeni ortama ayak uyduramayacağını düşünüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şubar
General FictionGüneş, Türkiye'yi uzun süre sonra olimpiyatlarda temsil eden binici olmak isterken kendini bir anda Türkiye'nin ilk kadın jokeyi olarak bulur. Başarısız geçen olimpiyat elemelerinin ardından kariyerinin bittiğini düşünen Güneş, karşısına çıkan bu f...