Günümüz..
" Engelleri görünce ne hissettiniz?"
" Ben hep atı alıp koşacağımı düşünmüştüm. Böyle bir şeyi hiç beklemiyordum. Biraz bu yüzden bozuldum sanırım. " Güneş kıkırdadı.
1987/Nisan
" Nasıl yapılıyor ki?"
" Kuralları var Güneş. Hepsini öğreneceksin. Acele etme."
Güneş'in hayalindeki bu değildi. O, yarışa gittiği gün koşan jokeyler gibi olacağını düşünmüştü. Hem karşısındaki bu engelleri atlayabileceğinden emin değildi.
" Akkula'nın yanına gel. " Güneş, Akkula'nın yanında o kadar küçük kalıyordu ki, görenler onların bu tatlılığına gülümsemeden geçmiyordu.
"Şimdi, en önemli nokta ikinizin bir olması. Siz artık tek kişisiniz öyle düşüneceksin tamam mı?"
" Tamam. "
" Çok uyumlu olmanız gerekiyor Güneş. Çok esnek ve yumuşak olmalısın ona karşı. "
" Ben ona hep öyle davranıyorum. " Güneş, kendisine böyle söyleyince acaba Akkula'ya normalde kötü mü davranıyorum diye düşündü.
" Biliyorum, bundan sonra da öyle davranacağından eminim. Gelelim diğer önemli meselelere. Şimdi sana nasıl atlayacağını göstereceğim. "
Kaya hoca, seyislere atını getirmelerini işaret etti. Gelen ata binerek, engellerin başına geçti.
Güneş'in öğrenmesi gereken o kadar çok şey vardı ki, takip etmesi zorlaşıyordu.
" Hadi gel. " Seyisler, Güneş'i ata bindirdi.
Güneş şimdi eğitmeni ile aynı atın üzerindeydi." Korkacak bir şey yok. Sadece beni dinlemen yeterli. Önceliğimiz hep güvenlik olmalı Güneş. Hem senin, hem atının güvenliği çok önemli. Birbirinize güvenmelisiniz. "
At yavaş yavaş yürümeye başlamıştı.
" Engele yaklaştığımızda, at ön ayaklarıyla kendini öne doğru iter.Tam bu anda bacaklarınla atın derisini kavraman ve baldırlarınla atı sıkman gerekir. "" Böyle mi?" Güneş, eğitmeninin söylediği şekilde bacaklarıyla atın gövdesini sıkmıştı.
" Evet aynen böyle. Şimdi atımız atlamalı ve inişe geçmeli. Engelden atlama gerçekleştikten sonra yere doğru iniş esnasında, atın ön ayakları yere değer değmez kendini bir miktar geriye doğru alman lazım. Atın arka ayakları yere bastığında buna uygun olarak pozisyonunu düzelteceksin. "
" Öğretmenim çok şey söylediniz. Aklımda nasıl tutacağım?" Güneş, hali hazırda çocuk olmanın vermiş olduğu tecrübesizlikle yapamayacağını düşünüyordu.
" Yavaş yavaş Güneş. Hemen öğrenmene gerek yok, önümüzde koca bir üç yıl var. Biz Akkula'yı bir senedir bunun için hazırlıyoruz. Bir üç senede birlikte hazırlanacaksınız. "
Akkula yaklaşık altı aylıkken alınmış ve dört yaşına geldiğinde artık tamamen yarışmaya uygun hale gelecekti.
Güneş günün geri kalanında eğitmeninin engelleri nasıl atladığını izlemişti.
•••
"Fulya, annem ne zaman gelecek?"
" Biraz geç kalacakmış Güneş, bir şey oluysa bana söyleyebilirsin. "
" Ona bügün yaptıklarımı anlatacaktım. " Güneş çiftlikten eve gelirken yol boyunca öğrendiklerini annesine anlatacağı için çok heyecanlanlıydı. Nejla gündüz bir işim var diyerek gitmişti ve daha eve gelmemişti.
![](https://img.wattpad.com/cover/296983754-288-k387053.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şubar
Narrativa generaleGüneş, Türkiye'yi uzun süre sonra olimpiyatlarda temsil eden binici olmak isterken kendini bir anda Türkiye'nin ilk kadın jokeyi olarak bulur. Başarısız geçen olimpiyat elemelerinin ardından kariyerinin bittiğini düşünen Güneş, karşısına çıkan bu f...