Şubar

18.Bölüm:Kayıplar

Günümüz ...
" Daha önce Ozan için çok farklı demiştiniz. "

" Öyleydi, oralara henüz gelmedim. "

" Peki Bade Hanım ile aranız Deniz yüzünden mi bozuldu?"

Güneş başını salladı." O da ona aşıkmış, nereden bilebilirdim ki? Haliyle bana cephe aldı. "

" Peki siz, siz Deniz'e aşık mıydınız?"

" Bilmem, o an bir erkeğin bana öyle davranması çok hoşuma gitmişti. Okulda köşede bir yerde böyle konuşan çiftler görüyordum. Derste birbirlerine not falan yazıyorladı. Ben de onlar gibi olmak istedim ama büyük bir kaosa sebep olacağımı bilemedim. "

1994/ Mayıs

Güneş son bir aydır teyzesinden Deniz ile sevgili olduğunu saklamaya çalışıyordu. Nejla durumu duyunca Güneş'i şımartmamak adına onunla gerekli gördüğü konuşmayı yapmıştı.

Deniz ile görüşmesine bir şey demeyeceğini, fakat bunun bir gençlik aşkı olduğunu bilmesi gerektiğini ve katiyen çalışmalarını engellememesi gerektiğini söylemişti.

Güneş ise etrafında az sayıda olan insanlar arasında Deniz'i bilenlerin ondan uzaklaşmaya başladığını fark etmişti

Ozan çalışmalar dışında Güneş ile hiçbir şey paylaşmıyordu artık. Bade de çalışmalarına ağırlık verdiği için Güneş ile birkaç telefon görüşmesi dışında konuşmamıştı.

Güneş ve Nejla keyifli bir şekilde bahçede kahvaltı yaparken bahçe kapısı büyük bir gürültüyle açıldı.

" Teyzem geldi."

" Yazıklar olsun sana Güneş!" Selda bağırarak Güneş'in üzerine doğru geliyordu.

" Ne oluyor abla?"

" Sen nasıl o kadının oğluyla sevgili olursun?!" Selda'nın yüksek sesi Güneş'i korkutmuştu.

" Abla! Yeter bağırıp durma. " Nejla eftrafta birilerinin olup olmadığını kontrol etti.

" Ayrılacaksın, çabuk git ara ayrıldım senden de!"

" Anne! " Güneş, annesinin müdahil olması için ona baktı.

" Abla kendine gel. Benim çocuğuma böyle bağıramazsın!"

" Senin çocuğun? Benim neyim? " Selda kocasından ayrılmış çocuğu olmayan Nejla ve Güneş'ten başka görüşebileceği akrabası olmayan bir kadındı.

" Bak abla, onlar daha çocuk. Öyle sevgililik falan denilecek bir şey yok. Sadece daha yakın arkadaşlar o kadar. "

" Doğru mu Güneş?" Güneş başını salladı.

" Diğer arkadaşlarımla ne yapıyorsam onunla da aynı şeyi yapıyorum. "

" Peki Bade ne olacak?"

" Bade ile ne ilgisi var teyze?" Nejla da anlamamış bir şekilde bakıyordu.

" Siz analı kızlı safsınız. Bade'nin ona nasıl baktığını görmediniz mi?" Güneş düşündü ama zihninde öyle bir sahne canlanmadı.

" Bade daha küçücük çocuk. Olur öyle hayranlıklar Güneş'i ilgilendirmez. "

İlgilendirmez miydi gerçekten? Güneş, Bade'nin Deniz'e olan ilgisini bile bile onunla çıkmaya nasıl devam edecekti?

Annesi, Bade daha küçük ona sadece hayrandır dese de Güneş'in içine kuşku düşmüştü bir kere. Bu durum onu çok huzursuz ediyordu. Seneler önce biri böyle bir duruma düşeceğini ve Bade'nin üzülmesini istemeyeceğini söylese muhtemelen Güneş inanmazdı.