Güneş, Borislav ile konuşmak için odasının kapısının önüne gelmişti. Annesi ile bir toplantıda olacağını söylemişti. Kapıyı çalıp içeriye girdiğinde Borislav'ın o sert bakan bakışları içini ürpertmişti." Konuşmamız gerekiyor. " Güneş böyle durumlarla nasıl başa çıkacağını bilmediği için endişeliydi.
" Ne oldu kızım?" Nejla, Güneş'in şu an çalışmada olması gerektiğini biliyordu.
" Ben ne zaman jokeylik eğitimi aldım anne, ben bilmiyorum sen biliyor musun?"
" Ne eğitimi kızım, sadece binicilik eğitimi aldın. Önümüzdeki iki yıl da jokeylik eğitimi alıp sonra yarışacaksın." Nejla,yarış dünyasında her şeye hakimdi. Fakat yaptığı en büyük hata bildiklerini Güneş ile paylaşmamasıydı.
" Ben öyle duymadım, Borislav Bey, benim hiçbir zaman almadığım eğitimi almışım gibi göstermiş. "
" Borislav Bey?" Nejla bunun yasadışı ve suç olduğunu biliyordu.
" İki sene uzun bir zaman dilimi. Ne ben o zamana kadar bekleyebilirdim, ne sen Güneş. Zaten senin aldığın eğitimden pek bir farkı yok. Çok akıllısın, kısa sürede öğreneceğine eminim. " Borislav sanki yaptığı suç değilmiş gibi rahattı.
" Buna izin veremem. Ben bunca yıl kimsenin hakkını yemeden yaşadım. Kızımın böyle bir şeye ortak olmasına izin vermem. " Nejla, bunca senelik iş hayatında tek bir kötü olayla anılmamıştı. Bunca sene sonra başlarına gelen bu olayla nasıl başa çıkacaktı?
" Bu büyütülecek bir şey değil Nejla Hanım, inanın bana böyle yarışan bir çok sporcu var. Herkes olan bitenin farkında ama kimse bir şey demiyor. Güneş de onların arasında kaynar gider. "
" Güneş'in bu şartlarda yarışmasına izin vermiyorum. Başlamadan bitmesi iyi oldu. Yürü Güneş."
" Siz istediğiniz yere gidebilirsiniz Nejla Hanım ama Güneş gidemez. Sözleşme var, unuttunuz mu?" Borislav çekmecesinden çıkarttığı sözleşmeyi uzattı. " Bu kopyası bakın inceleyin. "
" Ne sözleşmesi? " Nejla, Borislav'ın elinden sözleşmeyi kapıp imza yerine baktı. Güneş bunu imzalamış olamazdı.
" Bunu imzaladın mı? Benim haberim olmadan!?"
" Ben, senin haberin var sanıyordum. Bana öyle dedi. " Güneş, Borislav'ı işaret etti.
"Güneş yetişkin, imzasıda orada eğer şimdi gitmek isterse ödemesi gereken tazminat yazıyor. "
Nejla tazminat tutarını görünce başını sallayarak Güneş'e baktı.
" Sen ne yaptın Güneş?!"
" Güneşciğim bu günlük bu kadar yeter yarın yine çalışmaya gelirsin. "
Nejla sinirle elindeki kağıdı sıkıp odadan çıktı. Güneş ise onun peşinden.
•••
" İnanamıyorum sana!" Nejla ve Güneş eve gelmiş sözleşme kavgasına tutuşmuştu.
" Ne bileyim anne, bana senin haberin olduğunu söyledi. " Güneş kendini açıklamak için çaba sarf ediyordu ama nafile Nejla sakinleşmiyordu.
" Sözleşmeyi niye okumuyorsun? Hadi imzaladın bana niye söylemedin!?"
Güneş kendini daha fazla tutamayıp ağlamaya başladı." Nejla, yeter. Yapmış bir hata ne yapalım yani. Ne kadar üzgün görmüyor musun? Dünyanın sonu değil ya!" Selda, kendine sarılarak ağlayan Güneş'i teselli etmeye çalışıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şubar
General FictionGüneş, Türkiye'yi uzun süre sonra olimpiyatlarda temsil eden binici olmak isterken kendini bir anda Türkiye'nin ilk kadın jokeyi olarak bulur. Başarısız geçen olimpiyat elemelerinin ardından kariyerinin bittiğini düşünen Güneş, karşısına çıkan bu f...