Herkese merhaba balımlar. Yepisyeni fazlasıyla hatta çok çok fazla geciken bir bölüm ile karşınızdayız. Gecikme nedenini elbette birçok kişi biliyordur. Okunma sayısı yüksek fakat oy gelmiyor. Neden atmıyorsunuz oy? 🥺
Neyse yazarken çok keyif aldık. Umarım siz de severek okursunuz. Lütfen oy atın...
Multide çok sevgili çiftimiz var.
⚠️ +18 sahneler bulunmaktadır, rahatsız olan arkadaşlara uyarımızı yapalım.
Oy atmayı ve yorum yapmayı unutmayın. (Oy sınırı versek de geçmiyor 🥺, Yorum sınırı 600)
İyi okumalar ❤️❤️❤️❤️
...............................................................
Aşık olduğunuz biriyle geçirdiğiniz vaktin önemini ondan biraz uzaklaştığınızda anlıyordunuz. Bizimki tam olarak uzaklık olmasa da engeller yüzünden kısıtlanan yakınlaşmamız en büyük etkendi. Atakan'dan uzak durmaya çalışma konusunda bu kadar zorlanacağımı düşünememişken otelin aşağısında yarım saat kadar sürmeyen kar oynamamızdan ne kadar özlediğimi fark etmiştim.
Ailemle açık olan aramızın beni tükettiğini hissettiğimde Atakan'ı her gördüğümde tekrardan canlanıyordum. Sadece görmek bile keyfimi yerine getirmeye yetiyordu. Konuşmasak, birbirimize dokunmasak bile yakınımda olduğunu bilmek güvende olduğumu hissettiriyordu. İşin garip tarafı bu güveni ailemin bana vermediği kadar veriyor olmasaydı.
Babamın beni değersiz hissettirdiği kadar, değerli hissettiren bir adamla birlikteydim. Eğer o burada olmasaydı bu kadar güzel vakit geçireceğimi ya da keyifli olacağımı düşünmüyordum. Babamın sorularına oldukça saygılı ama bir o kadar iğneleyici cevaplar veren Atakan'ın bunu neden yaptığını bilecek kadar hem zekiydim hem de onu tanıyordum. Babamın asla dikkatini çekemem ve konuşsam bile cevap vermemesi, anlattıklarım yüzünden Atakan ona antipati duyuyordu. Bu antipatinin üstüne basketbol yeterliliği de eklenince eminim babamdan nefret bile etmeye başlamış olabilirdi.
Atakan'ın babamı sevmemesini kabul edebilirdim ama babamın Atakan'ı sevmemesine sanırım katlanamazdım. Atakan'ı sevmezse bunun temel nedeni olduğumu da bilecektim. Atakan beni korumak için babamla ters düşebilirdi. Ben bunu anlardım ama babam kabul etmezdi. Şu anlık verdiği cevaplardan babamın rahatsız olmadığını görüyordum. Hatta maçı kazandıktan sonra Atakan'ı anneme övdüğünü bile duymuştum.
Düşüncelerim yüzünden yüzüme yayılan gülümsemeyi hissediyordum ve bunun nedeni yanımda yürüyüp iri bedeniyle beni korumaya çalışan sevgilimdi. Başımı kaldırıp beni kolunun altına alarak kendisi üşümüyormuş gibi beni sıcak tutmaya çalışan Atakan'a baktım. Kolunun altına aldığı yetmiyormuş gibi elime geçirdiği beresinin üzerinden boşta olan eliyle okşuyordu.
"Maya donacaksın yavrum sen..." dedikten sonra ellerini üzerimden çekip üzerindeki montun fermuarını açtı. Kaşlarımı çatarak, elimdeki bere yüzünden sadece tek elini tuttum.
"Saçmalama, sen de donarsın." sözlerim hiçbir işe yaramamış başını iki yana sallayıp üzerindeki montu çıkarmıştı. "Atakan saçmalama, giy şunu. Asıl sen üşüteceksin."
"Niye rahat durmuyorsun ki?" kaşlarımı kaldırıp gülerek
"Beni kara sen düşürdün." dilini alt dudağının üzerinde gezdirip mahçup bir ifadeyle ensesini kaşıdı.
"Evet, bu kadar ıslanacağını düşünmemiştim." ardından itiraz etmeme izin vermeden beni kendine doğru sertçe çekerken yüzümün göğüsüne çarpmasına neden olup montunu omuzlarıma bıraktı.
![](https://img.wattpad.com/cover/250043408-288-k159644.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KENDİMDEN +18
Teen FictionKolundan tutup kendime doğru çekmeye çalıştım. Yerinden bile oynamadığında nefesimi sertçe üfleyerek yerimden doğrulup öpmeye çalıştım. "Öpeceğim ama oradan değil."diyerek gülümseyip ani bir hareketle karnımın üstüne oturarak bileklerimi tuttu. Yat...