OTUZ BEŞİNCİ BÖLÜM

8K 385 735
                                    

Herkese merhaba balımlar, yepisyeni bir bölüme hoş geldiniz. Oy sınırını bu kadar çabuk geçmesini beklemiyordum ama bunun beni mutlu ettiğini az çok tahmin edebiliyorsunuzdur.

Oy sınırını geçtikten bir gün sonra bölümü attığım için kusura bakmayın, hepinizden özürler diliyorum. Son üç oyun bugün tamamlanmasını beklemiştim.

Oy sınırını bu kez 370 ve yorum sınırını 700 olarak düzenledim. (Kızmayın...)

Ayrıca dostlarım bölüm şarkısı olarak size bir şarkı önerisinde bulunmak istiyorum

Whethan & Dua Lipa - High

Daha fazla uzatmadan biliyorum, hepiniz bu anı bekliyordunuz minik abazalarım.

⚠️ +18 sahne vardır, rahatsız olacak arkadaşlar okumayabilir.

Yazım hataları için şimdiden özür diliyorum, umarım severek okursunuz.

Multide gülüşünde hayat bulduğum Atakan bebeğim var ❤️

İyi okumalar ❤️❤️❤️

............................................................

Elimde tuttuğum tepsiyi tezgaha bırakıp zorla yemek yedirdiğim Atakan'ın söylemesini görmezden gelmeye çalışıyordum. Küçük çocuk gibi ne zaman yemek yemesini söylesem ilaç saatinin geçmesi için beni geçiştirmeye çalışmasına izin vermiyordum. Ufak çaplı bir rol değiştirmiş olsak da en azından yemek yememek için benim gibi direnmiyordu. Hatta garip bir döngünün içine bile giriyorduk. O benim yemek yememi ve ilaç içmemi kontrol ediyor, bense aynılarını ona yapıyordum. Tabii şu sıralar yemek önceliği ondaydı.

"Yavrum yemeğini ye, sen de kaçamazsın." dediğinde sırıtarak sudan geçirdiğim bulaşıkları makineye yerleştirip kapağını kapattım. Tezgahın üstünde duran Atakan'ın ilaçlarını çıkarıp sürahiden bir bardak su doldurarak ona doğru döndüm.

"İlaçlarını iç, yemeği yiyeceğim." yüzünü buruşturarak isyan edercesine boynunu geriye doğru attı.

"Ben hasta değilim, ilaç içmek istemiyorum." kaşlarımı çatarak yanına doğru hızla yürüyüp bardağı sehpanın üstüne bıraktım.

"Kolunun iyileşmesi için ve kemiklerinin güçlenmesi için içmen gerekiyor Atakan."

"Uykumu getiriyor..." gülümseyerek gözlerimi devirip kolundan tutarak kendime doğru çekmeye çalıştım.

"Geceleri alçı yüzünden uyuyamadığın için uykun oluyor miniğim." geceleri kolu yastıktan düştüğü an ağrıdığı için uyanıp rahat yatamadığını söyleyerek yatakta dört dönüyordu. Tekrardan uyumaya çalışması haliyle epey bir vakit alıyordu.

"Daha çok uykumu getiriyor." diyerek dirense de yerinden doğrulup uzattığım ilaçları eline aldı. "Yemeğini unutma..." uyarısını yaptıktan sonra sehpaya uzanıp suyu tek seferde içti. Memnuniyetle gülümseyip kollarımı boynuna sararak

"Yerim şimdi senin tatlılığını..." diyip dişlerimi yanağına geçirdim. Dudakları keyifle kıvrılırken kolunu belime sarıp kucağına çekti. Zorla taktırdığım kolluğu yüzünden aramızda sıkışan alçılı koluna değmemeye çalıştığımda

"Ye beni, hemen..." dedi. Gülen yüzünü görmek beni de mutlu etmeye yeterken ellerimi yanaklarına yaslayıp hafifçe bastırdım. Büzülen dudaklarına dudaklarımı bastırıp hemen ardından dişleyerek kıkırdadım.

KENDİMDEN +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin