KENDİMDEN +18

ON DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Herkese merhaba, bölümün geciktiğini düşünmüyoruz ama heyecanınızı anlayabiliyoruz. Tuhaf ve güzel bir yerde bitirmiştik ve Atakan anlatacağı için biraz daha heyecan verici olduğunu anlayabiliyoruz fakat atladığınız bir nokta var. Bizim hayatımız olduğunu unutuyorsunuz. Bir günümüz bir günümüzü tutmuyor. Hayat böyledir.

Nelerle uğraştığımızı bilmiyorsunuz. Bilemezsiniz de çünkü yansıtmıyoruz. Kızdığımı düşünmeyin çünkü sizler sayesinde biz bölüm atmayı istiyoruz. Yorum yaptıkça daha çok gaza gelip bir sonraki bölümü düşünüyoruz.

Oturup yazmamız, kurgulamamız plan yapmamız lazım. Bölümler hazır değil. Hazır olursa oy sınırını geçince atıyoruz olmazsa ve oy sınırını geçmişse bitirir bitirmez atıyoruz.

Daha fazla uzatmayayım yeni bölüm gururla sunar.

Oy sınırı 300, yorum sınırı yok ama satır aralarına yorumlarınızı unutmayın aynı zamanda oylarınızı da unutmayın lütfen.

Multide Maya aşkım var.

Yazım hataları olabilir, şimdiden kusura bakmayın.

İyi okumalar.❤️

....................................................................

ATAKAN'IN AĞZINDAN...

Gözlerindeki merakı ve artan ilgisinden bunu istediğini görebiliyordum ama çekiniyordu. Zaten çekingen tavrının altında yatan o arzu beni delirtmiyor muydu? Çekingen olması ve tecrübesiz olmasının ardından gelen arzu yoğunluğuyla bana istediğimi vermesi değil miydi? Tereddütlü ifadesinin altında yatan isteği görüyordum ve onu ikna etmemi istediğini biliyordum.

"Bu... Bu kulağa çok özel geliyor." diye mırıldandı. Başımı sallayıp dudaklarımı boynuna sürttüm. Siktir... Her nefes aldığımda hissettiğim o hafif parfüm kokusunu değil, kendi kokumun tenine işlenmiş olması daha da delirmeme neden oluyordu.

Karanlık odamın içinde parlayan kahverengi gözlerine baktım. Kendince dümdüz kahverengi göz olduğunu iddia ettiği ama bana baktığında kalbimin kuru dal misali çatırdamasına neden olan gözlerini seviyordum. Beynime yeni dank eden şeyle şaşkınlığımı ona belli etmemeye çalışıyordum. Şevkinin kırılmasını istemiyordum. Tecrübesiz olduğunu biliyordum ama kendine daha önce dokunmamış mıydı? Yapma kızım, bu güzel vücudu daha önce tatmin etmemiş olamazsın.

"Daha önce kendine dokundun mu?" diye sorduğumda gözlerini kaçırdı.

"Bir-iki kere sanırım..." en azından hiç yapmamasında iyidir.

"Nasıl?" anlamadığı için çatılan kaşlarıyla

"Ne, nasıl?" diye sordu. Bazen gerçekten bilerek yaptığını düşünüyordum ama kız gerçekten ya bilmiyor ya da anlamıyordu. Alt dudağımı dilimle ıslatıp sorumun onu korkutmaması için hafifçe gülümsedim. Yatağın üzerinde dağınık duran saçlarında parmaklarımı gezdirip

"Parmaklarını mı kullandın..." diye başladığım soruya elleriyle yüzünü kapatarak

"Atakan..." diyip kesti. Utanması beni eğlendiriyordu. Salonda kışkırtmak için elinden geleni yapan kız, konuşmaya gelince yerin dibine giriyordu.

"Merak ediyorum." dedim yüzünde olan ellerini öperek. Gerçekten merak ediyordum. Eğer yastığını kullandıysa kendi yastığımı ona büyük bir zevkle verirdim. Yüzündeki elinden birini çekip işaret parmağını gösterdi.