KENDİMDEN +18

BİRİNCİ BÖLÜM

Kitaba başlama tarihinizi yazarsanız çok sevinirim.... ❤️❤️❤️

.......................................................................

Kararan hava paniklememe sebep olurken adımlarımı hızlandırdım. Bir yandan kendime söylenirken kulaklığımı çıkartıp cebime koydum. Kütüphanede o kadar oyalanmıştım ki saati fark edememiştim bile.Spor salonunun girişine yaklaştığımda girişte duran kadına selam verdim. Gülümseyerek

"Kardeşimi almaya gelmiştim" derken elimdeki giriş kimliğini gösterdim. Sırt çantamı çıkarıp makinelerden geçtikten sonra tekrar sırt çantamı alarak tek omzuma astım.

Saha spor salonunun ilk katının en sonundaydı. İki katlı spor salonu anlam veremediğim bir büyüklükteydi içindeki herkes her eşya sanki çok küçükmüş gibi görünüyordu gözüme. İçinde aklınıza gelemeyecek kadar spor dallarıyla alakalı bölümler vardı. Basketbol, voleybol, boks, yoga, fitness... Bunlar sadece benim bildiklerim. İlk katta basketbol haricinde soldan ilk kapıda yoga kursu için bir salon, sağdan ilk kapıda zumba salonu ve orada dans eden yaşlı teyzeler, sağdan ikinci salon fitness salonuydu, soldan ikinci kapı ise yüzme havuzunun olduğu yer. Havuzun olduğu yer o kadar büyüktü ki solda başka kapı yoktu. Sağdan üçüncü kapı ise kapalı olan basketbol sahasıydı.

Yerler parlak, beyaz üstüne kahverengi ile mermer deseni verilmiş seramiklerle kaplıydı. Duvarların rengi insanın içini ferahlatmak ister gibi beyaza boyanmış duvarlarına ise spor ile alakalı posterler vardı. Posterleri muhafaza etmek adına siyah çerçeveler içine alınmıştı. Basketbol sahasını olduğu kapıya yaklaşınca bugüne kadar kazanılan her şampiyonluğun fotoğrafını bastırmışlardı. Uzun koridorun basit kalmaması için yapay, yeşil yapraklı bitkilerle canlandırmışlardı.

Sahanın kapısının önüne gelince kapı kolunu aşağı indirdiğimde açık olduğunu fark etmiştim. Karanlık ortamda gözlerimi gezdirirken gerilmiştim. Annem veya babam kardeşimi almaya gelmiş olsaydı mutlaka haber verirlerdi. Kardeşim tek başına hareket edip tehlikeli işlere karışacak bir çocuk değildi. Soyunma odasında olmasından başka bir seçenek kalmıyordu. Telefonumu cebimden çıkarıp flaşını açarak soyunma odasına doğru koşar adım ilerledim. Soyunma odasında içeri girdiğimde boş olması biraz daha tedirgin olmama neden olmuştu. Panik yapmamaya çalışarak soyunma odasından çıktım. Etrafa göz gezdirip bir ışık arıyordum.

Yazın antrenmanlarını dışarıdaki sahada yapıyorlardı. Belki dışarıdalardır. Yürümek yerine sahadan koşarak çıktım. Dışarıda tek başınaysa korkmuştur. Kapıyı sertçe çekip koridora çıktım. Sola dönünce arka bahçeye açılan büyük kapıyı omzumu yaslayarak ittirdim. Yine koşarak sahaya doğru ilerledim. Rüzgar saçlarımı uçuştururken bedenime işliyordu. Basketbol sahasının önüne geldiğimde Doğu siyah bir çantanın üstüne oturmuş, üstünde siyah kalın ondan beş beden büyük bir mont, ellerinde ise bir içecek vardı. Karşındaki adamla gülerek sohbet ediyordu. Adamın üstünde siyah bir sweat, siyah eşofman altı vardı.Adam da yine aynı şekilde bir şeyler içiyordu. Derin bir nefes aldım. Sahanın tel kapısını gürültüyle açtığımda bakışları bana döndü. Doğu beni görünce yerinden kalkarak

"Maya beni unuttun!" Sesindeki sitemi,kızgınlığı hissedebiliyordum. Koşarak yanıma gelip önümde dururken korku ve panikle ona baktım. Karanlıkta bile parlayan yeşil gözleri de sesiyle aynı duyguları barındırıyordu.Dizlerimin üstüne çöküp ona sıkıca sarıldım

"Biliyorum, özür dilerim saati fark edemedim. Bir sorun oldu mu, korktun mu?"

"Hayır korkmadım. Atakan abi beni tek başıma bırakmadı,beraber muzlu süt içip seni bekledik."