OTUZ ALTINCI BÖLÜM

6.2K 397 469
                                    

Merhaba ballarım, yepisyeni bölüm ile karışınızdayım. Oy sınırı her ne kadar geçmemiş olsa da daha fazla bekletmeye gerek olmadığını düşünüyorum.

Bölüm yine biraz duygusal, biraz eğlenceli umarım severek okursunuz ve beğenirsiniz.

Yazım yanlışları olabilir kusuruma bakmayın.

Bölüm Şarkısı: Perdenin Ardındakiler & Mark Eliyahu- Uzaklara Savrulalım

Multide Atakan'ım da Atakan'ım var.

Oy sınırı 340 olsun bari :( Yorum sınırı 700

İyi okumalar ❤️❤️❤️

............................................................

Birine kalbini vermenin bu kadar güvende hissettireceğini hiçbir zaman düşmemiştim. Ellerimi tuttuğu zaman gözlerinin parlayacağını, yanımda olduğunda verdiği cesareti ve güveni, ne yaparsam yapayım arkamda duracağına emin olacağımı, onunla mutsuzluğun bile güzel olacağını, tüm bu hislerin bana uzak olduğunu düşünürken şu an tam anlamıyla iliklerime kadar hissediyordum.

Birçok konuda şansız olabilirdim. Ailemle kuramadığım samimiyet, vermedikleri ilgi, bunca zaman tek başıma mücadele etmeye çalışmak beni sürekli zorlarken buna şanssızlık veya eksiklik tam olarak yerini dolduramayacağım bir boşluk bırakılmış hiç beklemediğim bir anda bana tüm bunları unutturacak biri hayatıma girmişti. Atakan...

Bu hayatta birinin sahip olabileceği en kıymetli kişiydi. Kendisinden çok etrafındaki insanları düşünerek hareket eden bu adama ilişkimizin başımdan beri duygularımı net bir şekilde anlatamamış olsam da birbirimizin ne hissettiğini çok net anlayabiliyorduk. Geçmişini anlattıktan sonra babası için hissettiği o kaybetme korkusu ve annesi yüzünden güven konusunda sürekli şüpheli  yaklaşmasının nedenini daha iyi anlamıştım bu da onun hislerini tanımlama konusunda bana yardımcı olmuştu.

Biraz ileriyi düşündüğümde ve anlattıklarının ardından babası hakkındaki her detayı hatırlamak istemesiyle, ne kadar bugüne kadar gizlemeyi oldukça başarmış olsa da babasına her zaman ihtiyaç duyuyordu. Beş yaşında belki o tanımlayamadığı sevginin yanı sıra babasından daha fazla bir anı kalmasını istediğini görebiliyordum. Belki yapacağım sürpriz onu üzüp geçmişe götürecekti emin olamıyordum ama buna ihtiyacı olduğunu düşünmüştüm.

"Abrakadabra gibi bir şey mi?" diye sorup gülümsediğinde kollarımı boynuna sararak yanağına dudaklarımı bastırdım.

"Hayır, o sihirdi..." dediğimde sesli bir şekilde gülerek alçıda olan kolunu bedenime sarıp diğeriyle saçlarımı okşadı.

"Bir daha o sihri göstermek ister misin?" yorgunca işaret parmağımı kirpiğinin üzerinde gezdirerek

"Doyumsuz çocuk..." diye mırıldanırken üzerinden hafifçe doğruldum. Nefesini burnundan üfleyip gülümsedikten sonra bir anda tek eliyle yanaklarımı sıkıştırarak öne çıkan dudaklarıma dudaklarını bastırıp hafifçe başımı iki yana salladı.

"Şu güzelliğe bak, buna nasıl doyayım?" sevişmekten utanmayıp iltifatlarından utanacak kadar aptal olduğum için yanaklarımı elinin arasından kurtararak dizinde geriye doğru kaydım. Yüzümü göğüsüne bastırdığımda utandığımı anladığı için sesli bir şekilde gülünce konuyu değiştirmeye çalışarak

"Hadi giyinelim, sürprizim kaçacak." dedim. Kucağından kalmak için hareketlendiğim sırada elimden tutarak doğrulup geriye ittiği koltuğu düzeltti. Ne yaptığını anlamayarak yüzüne baktığımda çocuksu bir şekilde gülümseyip kollarını belime sararak başını göğüsüme yasladı.

KENDİMDEN +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin