Her seferinde kısa yazıp çabuk bölüm atmayı istesek de yapamıyoruz. Yine uzun olan bir bölümle karşınızdayız.
Umarım beğenirsiniz. Yazana kadar canımız çıktı. Yazar tükenmişlik sendromu bile yaşadık.
Yazım hataları olabilir şimdiden kusura bakmayın.
Multide Atakan&Maya çiftini görüyorsunuz.
Oy sınırı olarak 125, yorum sınırını en aşağı 150 bekliyoruz. O kadar uzun bölüm yazıyoruz illa ki yorum yapacak satır aralarınız olur. Lütfen oy ve yorumlarınız eksik etmeyin.
ÇALINTI kitabına da yeni bölüm paylaştık ona da okursanız seviniriz.
İyi okumalar... ❤️❤️❤️
...............................................................
İğrenç derece kuruyan boğazım ve ağrıyan başımla gözlerimi araladım. Başım o kadar çok ağrıyordu ki kalkıp duvara kafa atmak istiyordum. Nefesimi sıkıntıyla üfleyerek elimi başıma bastırdım. Alarm çalmadan uyanmıştım ve erken kalkma nedenim okula gidecek olan kardeşime kahvaltı hazırlamaktı. Her ne kadar onu düşünmeden ve ondan çekinmeden gece Atakan ile şehvetli anlar yaşasak da bir abla olarak en azından okula gidene kadar onunla ilgilenmem gerekiyordu.
Komodinin üzerine duran telefonuma uzanıp saati kontrol ettim. Tam da dediğim gibi alarm çalmadan uyanmıştım. Biraz daha uyusam iyi olacaktı ama Doğu okula gidince buna devam edebilirdim belki. Yanımda uyuyan Atakan'ın çalacak olan iğrenç alarm sesine kalkmaması için alarmı kapatarak telefonumu tekrar komodinin üzerine bıraktım.
Yerimden rahatsızca kıpırdanıp ayılan zihnim ve artık tamamen açılan gözlerimi Atakan'a doğru çevirdim. Sırt üstü yattığım için güçlü kolunu karnımın üstünden bana sarmış, kendisiyse yüz üstü yatarak diğer kolunu yastığın altına almıştı. Üzerimize örttüğü yorgan sadece beline kadar uzanıyor, çıplak sırtını ise tamamen sergiliyordu. Yaşadığımız zevk dolu dakikalar yüzünden dağılan saçları ve hafif aralanmış dudaklarıyla küçük çocuklara benzemesi dudaklarımın kıvrılmasına neden olmuştu. Uyurken de yakışıklı ve sevimli olmazsın be çocuk.
Uyandırmamaya dikkat ederek kolunun altında yan bir şekilde dönüp onu izlemeye devam ettim. Bana sardığı kolunun omzunda dişlerimin izini görünce alt dudağımı ısırdım. Umarım canını çok yakmamışımdır. Bakışlarımı kolunda gezdirdiğimde orada da tırnak izlerim vardı. Boynunun görünen kısmında ise küçük küçük morluklar vardı. Sanırım istediğim iz bırakma mevzusunu biraz fazla abartmıştım.
Diş izimin olduğu yerde işaret parmağımı gezdirdiğimde Atakan hafifçe kaşlarını çatınca hemen geri çektim. İyi uyuyamadığını biliyordum ve saat sabahın altı buçuğunda uyanmasını istemiyordum. İşlerinin bu aralar çok yoğun olduğunun da farkındaydım. İşi var mı bir fikrim yoktu ama uyumasından zarar gelmezdi. Ayrıca tatlı dili ve sevimliliğiyle geç kalsa bile kolayca üstesinden gelebilirdi. Atakan her haliyle sevimliydi. Evet, en sert olduğu anda bile sevimliydi. Gülümserken, dalga geçerken, basketbol oynarken, yemek yerken, öpüşürken ve edepsizlik yaparken... Bunları hepsini yaparken takındığı ifadelerle sevimli olmayı başarıyordu. Kimsenin ona kızabileceğini sanmıyordum.
Karnıma sardığı kolunu yine uyandırmamaya dikkat ederek üzerimden kaldırdım. Bacaklarımı kendime doğru çekerek kolunu yatağa bırakırken yapısal olarak ondan küçük olmanın avantajıyla açılan küçük boşluktan ayağa kalktım. Çıplak vücudum sabahın soğukluğuyla karşılaşınca istemsizce ellerimi bedenimin üzerinde gezdirerek ürperen vücudumu biraz olsun ısındıktan sonra Atakan'ın üşümesinden korkup belindeki yorganı biraz daha yukarı çekiştirdim. Huysuzlanıp başını diğer tarafa çevirdiğinde uyandırdığımı düşünerek alt dudağımı ısırıp hareket etmeden bekledim. Hala uyumaya devam ettiğini anlayınca rahat nefes verip gülümsedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KENDİMDEN +18
Fiksi RemajaKolundan tutup kendime doğru çekmeye çalıştım. Yerinden bile oynamadığında nefesimi sertçe üfleyerek yerimden doğrulup öpmeye çalıştım. "Öpeceğim ama oradan değil."diyerek gülümseyip ani bir hareketle karnımın üstüne oturarak bileklerimi tuttu. Yat...