Benimle yalnız kaldığı ilk anda hesap soracağını sanırken o bambaşka bir şey yaptı. Uzandı, tek seferde kendine çekti beni. Göğsüne sığmamı sağlarken yüreğini yüreğime geçirmek istercesine sıkıca sarıldı. Kanlı ellerim havada kalırken hasreti olduğu...
Biliyorum bölümü okurken bazen hiç duraksayasımız gelmiyor ama siz satır arası yorumlar yapmayı, bölüme başlamadan da beğenmeyi unutmayın olur mu? Çünkü ben her bir yorumunuzu ayrı bir heyecanla okuyorum 🧡
Duyurular, alıntılar, sohbetimsiii soru cevaplar için hesaplarımı takip edip #Nale etiketini kullanabilirsiniz 🧡
Hepinizi kocaman öpüyorumm. Keyifli okumalar!
İntagram : msevdaas
Twitter: hikayecinsan / M. Sevda / Nale
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Gelmeyi bilmezsin bilirim.
Buna rağmen; beklemek cehennemdir ama beklerim seni..."
William Shakespeare
🕊
"Mihre..." diye dilinden dökülen ismim beni olduğu gibi onu da duraksattı. Adem elması aheste bir hareketle hareketlendi. "Bak..." diye başladığı cümlesi yarım kaldı. Yarım kaldı çünkü incecik bir ses doldurdu aramızı. Gözlerimi kapatmama sebep olacak, yüreğimizin birbirine denk düşüren o ses.
Kızımızın sesi.
"Anne?!"
Neydi insanı bu hayatta var eden? Hayatta kalması için, kalmak adına direnmesi için çaba göstermesini sağlayan?
Değişirdi bu sorunun cevabı muhakkak. Kimisi annesini, kimisi işini, kimisi sevdiğini... Herkesin bu sorunun önüne koyduğu cevabı farklı olurdu. Herkesin yüreğinde yer edineni farklıydı çünkü.
Benim ise bu soruya verebilecek tek bir yanıtım yoktu. Ne evladım ne kardeşim ne annem ne de sevdiğim adam... Tek başına bu sorunun cevabı olamazdı. Zaten ben ne yaşadıysam bundan sebep yaşamıştım. Seçim yapamayışımın, hiçbirine kıyamayışımın cezasını çekmiştim hep.
Şimdi de o anlardan birinin içerisindeydim işte.
Neredeyse beş yıldır gözlerinde onu gördüğüme inandığım kızımız ardımdaydı şimdi. Yüreğimi her seferinde yerinden çıkaracak o sesi, 'anne' diye haykıran diliyle hem de.
Kadir'in aynı saniye Meva'ya değen gözleri, yaşadığı afallamayla ne yapmam gerektiğini bilemediğim anlarda kalbim yerinden çıkacak şiddette atmaya başladı. Zihnim işlevini yitirdi, bedenim dermanını. Sanki göz kapaklarımı birbirine değdirerek etrafımı karanlığa bürüsem şu andan kurtulacakmışım gibi gözlerimi kapattım. Binlerce kez hayalini kurduğum bu anın bambaşka bir halinin içine düştüm.