Benimle yalnız kaldığı ilk anda hesap soracağını sanırken o bambaşka bir şey yaptı. Uzandı, tek seferde kendine çekti beni. Göğsüne sığmamı sağlarken yüreğini yüreğime geçirmek istercesine sıkıca sarıldı. Kanlı ellerim havada kalırken hasreti olduğu...
Sonunda beklediğimiz, ne zaman gelecek diye sabırsızlandığımız o bölümdeyiz. Toplaşında azıcık sarılalımmm a dostlarrr 🧡
Sakın hikayenin içindeymiş gibi yorumlar yapmayı, küçük yıldızımızı doldurmayı unutmayın. Ben tek tek okuyacağım yorumlarınızı. Biliyorsunuz benim için zaten çok önemli ama bu bölüm ekstra ekstra önemli 🧡🕊️
Bu bölümle birlikte burayı okuyanlar için duyurular, alıntılar, sohbetler sosyal medya hesaplarımda bebişler ✨
Hepinizi çok çok öpüyorum. Keyifli okumalar!
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Kaderi ancak dua değiştirir."
Hz. Muhammed (s.a.v)
🕊️
"Tekin Kalendar..." dedi hemen ardımda duran Kadir'e bakarken. "Meva'yı kaçırmış."
Bu hayatta insana en büyük zararı kaybetmekten korkmak verirdi hiç şüphesiz. Ölümden beter diyebileceğin, yanıp yanıp kül olamayacağını bildiğin tek şey kaybetmekten korkmaktı çünkü.
İnsanın ölümden beter, en büyük sınavıydı.
Şüphesiz ki benim de en büyük sınavım olmuştu hayatım boyunca. Babam, annem, kardeşim, Kadir derken ömrüm hep bu korkunun kısır döngüsünde geçmişti. Tam bitti dediğim yerde zehirli bir sarmaşık misali yeniden dolanmıştı bacaklarıma. Beni düşürmek, aciz bırakmak istercesine.
Şimdi bununla mücadele ediyordum işte ben. Bir daha yaşamayayım diye dua ettiğim o yerden korkuyla, yeniden sınanıyordum. Kızım... Kızımdı bu seferki sınanma sebebim.
Canımdan parça, ömrüme deva olanımdı. Sığınağımdı...
Şimdi hep o korktuğum yerin kıyısında, kızımı kaybetmek üzere olduğum o yerdeydim belki de. Sevdiğim adamı yitirip kızımın babasını kazanacağımı sandığım o yerde.
"Ne?!"
İkimizin de dudaklarının arasından belli belirsiz bir kelime dökülürken göğsümün üzerindeki o ağırlıkla baktım Aybike'ye. Az evvel duyduklarımın doğru olmamasını umdum. Korkunç bir kabusun içinde olmayı diledim.
Aybike bir kez daha bize cevap vermek yerine yaşadığı stresin gerginliğiyle göz yaşlarını silip yüzünü ovaladı. Karşısında bizim ne halde olduğumuzun, ne denli sabırsız olduğumuzun bilincinde olmadığı dakikalarda da Kadir konuşuncaya dek sessiz kaldı.