1- Darağacı

46.5K 1.4K 628
                                    

Herkese yeniden merhabalarrr 👋 Klasik girişimi yaptığıma göre başlayabilirz agshsjsjs 

Gerçekten yepyeni, çok daha farklı bir yolculuğa çıktığımız için ben kendi adıma oldukça heyecanlıyım. Sizin de öyle olduğunuzu umuyorum. Değilseniz de öyle deyin canım agsjsjsj 🧡

Bilmeyenler için duyuruları, alıntıları instagram ve twitter hesabım üzerinden  yapıyorum. Sohbet etmek, haberdar olmak isterseniz oraya beklerim ballarım✨

Kadir'i, Mihre'yi benimseyeceğinizi, çokça seveceğinizi umuyorum. Yolu düşen herkese uğur getirsin. ✨🧡

 Zihnimin en güzel misafirleriyle sizi baş başa bırakıyorum. Keyifli okumalar 🧡

Ufak bir not olarak da hikayenin günümüz kısmının 2021 Mayıs ayına denk geldiğini belirteyim. 

İnstagram: msevdaas

twitter: hikayecinsan / m. sevda

"Her şey vaktini bekler

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Her şey vaktini bekler. Ne gül vaktinden önce açar ne güneş vaktinden erken doğar.

Bekle, senin olan sana gelecektir."

Mevlana Celalleddin Rumi

Büyümek, bir ölümle gelen yalnızlığımdan bana kalan en büyük armağandı. Bedenimden ziyade, her bir zerresiyle erginliğe ulaşan ruhum bu armağanı oldum olası sevmemişti.

Kaybetmeye başlamıştı çünkü.

O kayıplara yüreğindeki neştere rağmen alışmaya başlamıştı.

Şimdi gözlerim ay ışığına meydan okurcasına dizlerimdeki miniğe takılırken bir kez daha büyümek denilen o şeyin acı tadı kaldı damağımda. Yüreğim varlığını görmediğim biri tarafından sıkıldı ve onun ince sızısı keskin bir şekilde yayıldı bütün bedenime. Ellerimin arasındaki ipekten hallice saçlar, masum yüzü yetemedi bana.

"Anne?"

Kapkara yazgıma rağmen ardıma dönüp baksaydım, uğrunda her şeyimi feda edeceğim tek varlıktı bu sesin sahibi. Bir bakışı, tek bir 'anne' deyişi yeterdi değer dememe. Bu hayattan bana gelen her fiskeye değerdi.

"Efendim annem?" dedim ilgiyle. Yattığı yerden hafifçe bana doğru dönerken ufaktan ısınmaya başlayan havalarla alnına yapışan saçları çektim.

Tedirgin yeşil gözleri kahvelerime ulaşmamak için büyük bir çaba verirken aynı tedirgin ses tonuyla konuştu. "Bir şey soracağım ama kızmandan korkuyorum." Kaşlarım sözleriyle birlikte çatılırken büzülen dudaklarının yanında minik parmakları hemen kaşlarıma ulaştı. "Bak!" dedi sitemli bir ses tonuyla. "Daha şimdiden kızmaya başladın!"

NALEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin