Benimle yalnız kaldığı ilk anda hesap soracağını sanırken o bambaşka bir şey yaptı. Uzandı, tek seferde kendine çekti beni. Göğsüne sığmamı sağlarken yüreğini yüreğime geçirmek istercesine sıkıca sarıldı. Kanlı ellerim havada kalırken hasreti olduğu...
Biliyorsunuz İnstagram da açıkladığım durumdan dolayı bölüm biraz gecikti. Bundan sonrasında bir aksilik çıkmamasını, hızlıca bölümlerde buluşacağımızı umuyorum 🧡
Bazen yorum yapmayı, beğenmeyi unutsak da ben bunun adına ufak bir hatırlatma yapmak istiyorum başlamadan. Bölüm sonunda mutlaka yorumlarınızı tek tek okuyorum inanın. En önemli motivasyonum diyebilirim.
Bu yüzden satır arası yorumlar yapmayı, küçük yıldızımıza basmayı unutmayınn 🧡
Bu arada bundan sonraki satırda olan soruyu da yanıtlayalım olur mu? Hikayenin sizin tarafınızdaki yerini de aynı şekilde öğrenmek istiyorum.
Malum en beklediğimiz sahnelerden birini yaşadık. Bundan sonrasında en çok hangi sahneyi merak ediyorsunuz? Diğer bir deyimle en çok neyi okumak istiyorsunuz?
Hepinizi kocamaan öpüyorum. Keyifli okumalar!
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Duymadı ancak hissetti. Öyle ki o kocaman olan yeşilleri doğrudan gözlerimi bulurken yüzündeki o ifade tuzla buz oldu. Emin olurcasına baktığı birkaç saniyenin ardından, geceyi inletecek bir sesle bağırdı.
"Anne?!"
'İnsan her şeyi anlatamaz, zaten kelimeler de her şeyi anlatmaya yetmez.' demiş Cengiz Aytmatov. Benim durumum tam da buydu aslında. Anlatacaklarımın sınırlı olabilmesi değildi mesele. Bunları yüreğimden dilime yol aldıracak kelimelerimin bile olmamasıydı. Çaresizlik denen o illeti bütün hücrelerinde hissetmemdi.
Şimdi kaybetmekten korktuğum o yerde, kızımın tam karşısındaydım. Uzanıp dokunamıyordum, göğsüme sığdıramıyordum. Belinde silah taşıdığını bildiğim o adamların önünde, korku dolu gözlerle bakan kızımı seyredebiliyordum sadece.
Susuyordum yine. Yine, yeniden.
Yanımdaki iki adamın arasında gücümü yitirmemin mümkün olmadığı anlarda Kadir'in elimi tutan parmakları beni sakinleştirmek istercesine hareketlendi. Oysa onun halinin belki de benden beter olduğunun farkındaydım. Birbirimizden hallice gözlerimiz tam karşımızda kızımdayken artlarındaki arabadan hiç beklemediğim biri daha indi.
Serhat.
Vakti zamanında benim karşıma, bizim karşımıza çıkmaya cesaret edebilmişti ancak Özgür'ün karşısına çıkmaya cesaret edebileceğini tahmin etmezdim. Özgür'ün onu öldürmeyişinden başka şeyler düşünerek cesaretleneceğini düşünmezdim. Çünkü karşısında bir zamanlar patronu olmaktan çok can dostu olmuş biri vardı ve o kişinin bu hali tamamen ondan sebepti.