4. DOST VE DÜŞMAN

33K 2.8K 1.2K
                                    

SVRCINA - Astronomical

SVRCINA - Who Are You?

Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,

Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.

Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,

'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?

4. DOST VE DÜŞMAN

Küçükken karıncaların evlerine ekmek kırıntıları götürmesini izlerdim. Hatta çoğu zaman elimde ekmekle onların başında dikilir, kırıntıları ulaşacakları bir noktaya dökerdim. Onların tüm kış bu kırıntılarla doyacağını düşünür, kendimle gurur duyardım.

Sonra... Her adımımda karıncaları öldüreceğimi düşünmeye başladım. Paranoyak bir şekilde attığım her adımda yere baktım. Olur da bir karıncayı öldürürüm diye yavaş yürüdüm.

Babam o zaman demişti bana... "Hilal, dünya hassas kalpler için cehennemdir."

"Ne yani? Gaddar mı olayım?"

"Hayır ama bu kadar hassas olursan yetişemezsin, kızım."

"Neye yetişemem?"

"Hayatına..."

Ben o günden bu güne kadar kaç karıncayı öldürmüştüm? Kaç karınca benim yüzümden evine dönememişti?

Gözümün önünde biri ölmüştü saatler önce. Oğlu karşı cephede can vermişti, o da burada. Yaşadığı ve ait olduğu toprağın askerleri vurmuştu biricik oğlunu. Bu... Bu savaşın gerçek yüzüydü. Bu savaşın en acı hâliydi.

Yüzlerce haber sunmuştum seyircilere. Çoğu acı doluydu haberlerimin çünkü her zaman en olmadık yerlerde bulurdum kendimi. Bazen gözlerim dolardı haberi sunarken. Bazen sesim titrerdi, bazen ellerim.

Fakat ben bile sanırım hayatım boyunca böylesine bir hikâyenin haberini yapamazdım. Bu kadarı çok fazlaydı.

Gözlerimi açmadan kanepede olmadığımı anlamıştım çünkü o rahatsız kanepede olamazdım. Uzandığım yer kendi yatağım kadar rahattı. Yastık lavantalı deterjan kokuyordu ve tüy kadar hafifti.

Yavaşça gözlerimi araladığımda perdeden sızan ışığı fark ettim. Neredeyse sabah olmak üzereydi.

Yorganı üzerimden iterek ayaklarımı zemine uzattım. Üzerimde hâlâ dün gece giydiğim kırmızı elbise vardı. Gözlerim komodinin üzerindeki eşofman takımına iliştiğinde kapıyı kontrol ederek saten elbiseyi sıyırdım ve tüm bedenimi ısıtan eşofman takımını giydim. Ayaklarıma bol gelen siyah çorapları da giydikten sonra ayaklanıp odanın çıkışına doğru yürüdüm.

FELAHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin