Merhabalar. Oyların çok tutarsız olduğunu üzülerek belirtmek isterim. Lütfen emeğe saygı...
Bölümün gecikme sebebi; bir ameliyat geçirmem. 5'inde. Tam iyileşemedim ama toparlıyorum. Bu bölüm oy ve yorumları bana iyi gelecek, lütfen aktif olun.
Sevgiler kocaman.
🤍
SVRCINA - Burning Heart
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl;
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl:
Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!
Mehmet Akif Ersoy...🤍
10. YASAK BÖLGE
Ölümün ne demek olduğunu biliyordum. Annem öğretmişti.
Annem bana sayıları, alfabeyi, resim çizmeyi, hayvanları beslemeyi, çiçeklere bakmayı, saçlarımı örmemi, çay demlemeyi ve yemek yapmayı da öğretmişti.
Ondan aldığım en kötü ders ölümdü.
Ondan aldığım tüm derslerden geçen ben, ölüm dersinden kalmıştım. Çünkü ölümüne alışamamıştım.
Onun cenazesinden eve döndüğümüz akşam, babamla salonda otururken çay demlemesi için anneme seslendiğimde ölümün sert tokadını yemiştim ilk kez.
Doktorlar annemin öldüğünü söylediğinde ya da onu toprağa gömdüğümüzde değil, mutfaktaki tabak sesleri kesildiğinde hissetmiştim yokluğunu.
Sonra babamla balkonda otururken, annemin pembe, yastıklı sandalyesinin boş kaldığını gördüğümde, çiçekleri solup boyun eğdiğinde, sokaktaki kediler artık kapımıza gelmediğinde tanışmıştım ölümle.
Ölümün ne demek olduğunu bilmeme rağmen onun için ölüm arzulamış olmam dayanılmazdı. İki kelime, tek bir cümlenin hem onun hem de benim için deprem etkisi yarattığının bilincindeydim ve bu canımı yakıyordu.
İlaçların etkisiyle uykuya daldığında koltukta oturarak onu izliyordum. Dört yaşında ne yaşamıştı? Dört yaşına basmamayı dileyecek kadar ne olmuş olabilirdi?
Onu merak ediyordum.
Onun hayatını, acılarını, mutluluklarını öğrenmek istiyordum.
"Ne düşündüğünü merak ediyorum." Zamir'in sesiyle ona döndüğümde elinde, dumanı tüten kupayla koltuğa oturduğunu fark ettim. "Sana getirmedim, istersen al bunu?"
