Ahmet Kaya - Penceresiz Kaldım Anne
Canan Erçetin - Ben Kimim
11. ÖFKEHaris
Hilal bana ilk kez sarıldı.
"Teşekkür ederim, Haris!" dedi coşkulu sesle. Bana ilk kez adımı söyledi. İlk kez bana bakarken gözleri mutluluktan parladı. İlk kez bana içten bir tebessümle baktı. "Çok teşekkür ederim!"
Neden teşekkür ediyordu ki? Canını yakmıştım, defalarca ağlamasına neden olmuştum, ona bir sürü yalan söylemiştim. Şimdi bu yaptığıma teşekkür edecek kadar güzel bir kalbinin olması haksızlıktı.
Güzel kalbinin altında eziliyordum yaptıklarımla.
Ve yapamadıklarımla.
Alnını, omzuma yasladığında kalbim bozuk plak gibi şaşırdı, ritimleri karıştı.
Şaşkınlığımı elimin tersiyle bir kenara ittikten sonra kollarımı kaldırdım ve ondan cesaret alarak kollarımı sırtında birleştirdim.
Bu... Çok güzel bir duyguydu. Yani, ona sarılmak. Tarifi benzersiz, kelimelerle ifade edilmeyecek kadar güzeldi.
Ben ona sarıldığım an geri çekilmeye çalıştı. Kaşlarım çatıldı. Yanlış bir şey mi yapmıştım yoksa? "Yaraların vardı." Hangi yaralarım? "Canın acıyacak."
Oysa canımın acımadığı nadir anlardan biriydi bu.
Gülümsedim görmemesine rağmen ve ellerimi belinde sabit tutarak onu kendime doğru çektim, daha sıkı sarıldım. "İyileştim ben çoktan." İyileştim ben şu an, Hilal.
"Haris!"
Tüm ruhumla ona gülümsedim ama görmedi. Görmesin zaten. Deli olduğumu sanacaktı yoksa.
"İsmimi söylemeni hep hayal ederdim. Hayallerimden daha güzel seslendirdin."
Geri çekilmek istedi ama yine izin vermedim. Yanağını canımı acıtmaktan çekinerek omzuma yasladı. Ve derin nefes alarak beğendiği parfüm kokusunu içine çekti.
Videodaki dedikleri aklıma geldiğinde kaşlarım yine çatıldı. "Ayrıca yakışıklı askerler ne demek? Kaç yaş büyük adamlara göz mü diktin sen?"
Beni duymuyordu. Gözlerini kapatmış, derin ve düzenli nefesler alıyordu. Uyumuş muydu?
"Ben daha yakışıklıyım bir kere. Hem yaş aralığımız da az."
Tepki vermediğinde uyuduğundan emin oldum. Zaten hemen uykuya dalan biri olduğunu anlamıştım. Rahat olduğu bir pozisyonda anında uykuya dalardı.
Şu an başı omzumda, bedeni kollarımda rahat mıydı yani?
Kulağına doğru eğildim. Şakağını kapatan saçından gelen limon kokusu ciğerlerime dolarken, "Demin yasak bölgeye gittiğimi sanıyordum, Hilal," dedim kısık sesle. "Hiçbir bölge senin tenin kadar yasak, tehlikeli değilmiş meğerse."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FELAH
Action❝Savaşı durduramam ama elime mikrofon alarak insanların sesini duyurabilirim.❞ Savaş kaybolmaktır. Ben bu savaşta kayboldum. Beni babam bile bulamadı. Belki de hiç aramadı. 04.04.2021 © Tüm Hakları Saklıdır.