Evettt, ansızın geldik...
İlk kitap finaline son 5... 20. bölüm ilk kitap finali. 🫠
Keyifli okumalar, oy ve yorumları eksik etmeyelim lütfen.🤍
🕊
Citizen Soldier - Hand Me Down
15. CEZA
"Senin sessizliğin neden bu kadar gürültülü, nazlı Hilal?" Gözlerimi yavaşça açtığım sırada, "Uyuyormuş numarası yaparken uykuya daldın," dedi ve ardından başını eğdi. "Rahat mıydı bari yastığın?"
Başım omzundaydı.
Tutulan boynumu ovarak başımı omzundan çektiğim sırada, "Konuş artık," dedi Aras bıkkın tavırla. "Dünden beri ağzını bıçak açmıyor."
Hüseyin haindi.
İbrahim, Hüseyin'i öldürmüştü.
Aydın, Hüseyin'i gömmüştü.
Ve bunların hepsi gözlerimin önünde yaşanmıştı. Engel olamamıştım çünkü Haris ve Aras önümde bariyer olmuşlardı.
On Sekiz, "Ona biraz zaman verin," dedi. "Bu kadar şeyi kaldırması mümkün değil. O bir gazeteci. Silah kullanması, psikolojisinin bozulmayacağı anlamına gelmiyor."
"Victor'u öldürdüğünde de böyle tepki verdi mi?"
Aras'ın sorusuyla, "Geri zekâlı herif," diye tısladı Haris. "Hatırlatmak zorunda mısın?"
"Soruma cevap ver," dedi Aras onu umursamadan.
"Hayır," dedi Haris. "Bu kadar üzülmemişti. Bir seçim yapması gerekti ve benim için onu öldürdü."
"Karakoldaki polisleri yaraladığında da umursamadı pek," diye konuştu Aras. "Demek ki çocuğun Azerbaycanlı olması onu etkiledi. Ama o bir haindi, Hilal. Kimliğinde ne yazarsa yazsın, kanı bozuk biriydi. Ölümü hak etti. Üstelik ona biz dokunmadık, kendi silah arkadaşı sıktı kafasına."
Zamir, "Onlarca kişinin şehit düşmesine sebep oldu," dedi sakin bir tınıyla. "Bu hainliğin bedelini ödetmeseydi İbrahim ya da Aydın delirirdi."
"Dört ve Yedi'nin kim olduğunu öğrendiğinde de bu şekilde tepki verdi. Çünkü sizi öldürme ihtimali onu yıktı."
Haklıydı On Sekiz. Haris ve Zamir'e zarar verme ihtimalim beni delirtmişti. Haris'i başından yaralamış, sonra ona kurşun sıkmıştım tereddüt dahi etmeden. Zamir'i göğsünden bıçaklamıştım. İkisinden birine zarar gelseydi kendimi nasıl affederdim?
"Psikolojik destek alması gerekecek."
"Kes sesini, Aras!"
"Psikiyatriste ne diyecek? Özel bir istihbarat ekibiyle Karabağ'da başına gelenleri anlatamayacağını hepimiz biliyoruz!"
Yorgun bir sesle, "Ben burada yokmuşum gibi konuşmayın artık," diye mırıldandım. "Biraz daha uyuyacağım." Başımı tekrar Haris'in omzuna bıraktığımda kokusu burnuma doldu. Bu koku bu kadar kargaşanın ortasında hâlâ beni mayıştırabiliyordu.
Tam o sırada, "Burada birileri var!" diye bağırdı On Sekiz. Ardından arabayı ani bir frenle durdurdu.
Gözlerimi açarak etrafa baktığımda elindeki tüfekle aracı durduran bir kadın, arkasında da en az on silahlı askerin olduğunu fark ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FELAH
Action❝Savaşı durduramam ama elime mikrofon alarak insanların sesini duyurabilirim.❞ Savaş kaybolmaktır. Ben bu savaşta kayboldum. Beni babam bile bulamadı. Belki de hiç aramadı. 04.04.2021 © Tüm Hakları Saklıdır.