Medya: Sena 🖤
Yamaç ayağa kalkıp kapıyı açmak için gitti. Ben önümde ki salataya çatalımı baktırdığım sırada bir kızın sesini duydum. "Süpriz!"
Ben çatılan kaşlarımla Damla'ya bakarken Yamaç'tan hiç beklemediğim bir cevap geldi.
"Hoşgeldin bebeğim," dedi sevinçle.Bebeğim? O az önce kıza bebeğim mi dedi ben mi yanlış anladım? Damla bir süre kısılan gözleriyle yüzüme baktıktan sonra kahkaha attı. "Köpek," dediğinde şaşkınlıkla yüzüne baktım. Bana köpek mi dedi az önce o? Bu turuncu kafanın saçını başını yolasım var şuan.
"Bebeğim buraya gel!" Yamaç'ın sesini duyduğum da kafamı salonun girişine çevirdim. İçeriye kocaman siyah bir canavar girdiğin de çığlık çığlığa oturduğum yerden kalktım.
Siyah canavar etrafı koklayarak tamda bana doğru gelmeye başladığında koşarak koltuğun üzerine çıktım. Siyah canavar ilk önce kulaklarını dikti daha sonra dişlerini bana göstererek üzerime gelmeye başladığın da ben çığlık atmakla meşguldüm. Koltuğa atlayacağını anladığım da ben kendimi koltuğun arkasına attım.
Siyah canavar o büyük ayaklarını koltuğa dayayıp kafasını bana sarkıttı. "Yamaç!" diye bağırdım bu sefer. Siyah canavar kafasını yana eğip bir süre yüzüme baktıktan sonra üzerime atladı. "Allaaaah!" diye bağırdım bu sefer. Ölmek için daha çok gençtim.
Kucağıma oturan siyah canavar patilerini göğsüme koyup kafasını yüzüme eğdi. Kocaman açılmış gözlerle siyah canavara bakarken o dilini çıkardı. Sağ yanağımı boydan boya yaladıktan sonra burnunu saçlarıma götürüp kokladı. Tekrar kafasını yana eğip ciddiyetle yüzüme baktı. Galiba tadımı beğenmemişti.
Ben nefesimi tutmuş ne yapacağını beklerken canavar havlamaya başladı. "Beni yeme lütfen!" diye yalvardım. Havlamayı bırakıp tekrardan yüzümün her tarafını yalamaya başladı. Elimle yüzümü saklamaya çalışırken bir yandan da kızıyordum. "Dondurma mıyım lan ben ne yalıyon!"
"Koca bebek seni. Gel buraya rahat bırak ablayı!" Yamaç'ın sesini duyduktan sonra üzerimdeki ağırlık kalktı. Tüm yüzüm salya içinde kalmıştı. Yanıma gelen Damla elimden tutup beni kaldırmaya çalışırken bir yandan da kahkaha atıyordu.
Damla'ya ters ters bakmakla yetindim. Çünkü misafirdim! Yanıma gelen Yağmur hanım Damla'ya ters ters baktıktan sonra elimden tuttu. "Kızım iyi misin? Bir şey oldu mu?" diye sordu.
"İyiyim," demekle yetindim. Korkudan hâlâ titriyordum. O canavarın beni yiyeceğini düşünmüştüm. Etrafıma bakındığım da o canavarı Yamaç'ın ayaklarının dibinde oturmuş bana bakarken gördüm. Surat ifadesinden anladığım kadarıyla küsmüştü. Pardon ama burada küsmesi gereken birisi varsa o da benim. Zaten benim burada ne işim vardı ki? Yamaç'ın kuklası gibi olmuştum. İstemesem de kaşlarım çatılmıştı. Çatık kaşlarımla Yamaç'a baktığım da o da bana bakıyordu. Yanıma gelmek için bir adım attığın da yanındaki canavar da onunla beraber gelmek istemişti. Korkarak Yağmur hanımın arkasına saklandım.
Yağmur hanım "Yamaç, Kömür'ü bahçeye çıkar istersen. Balca korkuyor," dedi. Adının kömür olduğunu öğrendiğim canavara baktığım da üzülmüşe benziyordu.
Yamaç, Kömür'ün tasmasından tutarak götürmek istediğin de "Dışarıya çıkarmanıza gerek yok. Bana yaklaşmasın yeter," dedim. Lafımı bitirmemle Kömür bana bakarak havladı. "Söylediğime pişman etmesene be!" diye kızdım.
Yağmur hanım bana dönerek "Korkma kızım seni tanımaya çalışıyor. Seni sevdiği için yüzünü yaladı,"dedi.
" Sevmeseydi beni yiyecek miydi yani?"diye sordum korka korka.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beş Dakikalığına Sevgilim Olur musun? +18
Romanzi rosa / ChickLit"Şimdi bu sorunun sırası mı?" diye sordum. "Şuan seni öpmemin tam sırası ama ben herşeyi sırasıyla yapıyor muyum? "diye sordu. " Bilmem yapıyor musun? "diye sordum. " Hep yapmam ama şuan yapasım tuttu,"dedi.