Ağzımdan kaçan "Ha s*ktir," lafına engel olamazken hemen ağzımı kapattım.
Güney sevimsizi artık sevimsiz değildi gözümde artık şerefsizliğin dibini sıyıran itdi. Duru açtı ağzını yumdu gözünü.
"Ulan şerefsize bak. Sen kendini ne sanıyorsun. Duyanda bunu yakışıklı bir şey sanır patatese ağız burun çizsem bundan daha yakışıklı olur şerefsizin evladı! Gerçi anasının babasının ne suçu var ne bilsinler bunun vatana millete Sena'ya hayırsız biri olacağını. Kaç gün oldu daha siz kavga edeli de bu seni aldattı? Lan yoksa daha önceden var mıymış bu karı? "diye sordu.
Sena burnunu çekip başını olumsuz anlamda salladı." Hastaneye onu ziyarete gittiğim de odasındaydı kız. Ben gelince kırıtarak Güney'in yanına gidip dudağından öptü. Güney karşı çıkmadı bir şey söylemedi. Gözlerimin içine bakarak öptü o kızı," dedi tekrar ağlamaya başlarken.
"Şerefsiz adi köpek. Sana bunu nasıl yapabilir? Ağlama kuzum inanki öyle birisi için değmez, "dedim.
Sena gözlerini silip "Ben ona ağlamıyorum kendi salaklığıma geçip giden 3 yılıma ağlıyorum,"dedi.
Duru ayağa kalktı eline telefonunu alıp salondan çıktı. Sena'ya kollarımı dolayıp sıkıca sarıldım."Benim yüzümden kavga etmiştiniz. Özür dilerim," dedim.
Sena kollarımın arasından çıkıp yüzüme baktı. "Saçmalama Balca, sakın bir daha bunun için özür dileme! Eğer o kavga olmasaydı ben Güney'in gerçek yüzünü hiçbir zaman göremeyecektim,"dedi.
Islak yanaklarını silip gözlerimi kaçırdım. Sena tekrar yanımıza geldiğin de telefonunu sehpanın üzerine bıraktı.
" Kalkın elinizi yüzünüzü yıkayın," dedi.
"Niye?" diye sordum.
"Kalkın diyorsam kalkın aaaa!" diye kızdığın da ikimizde ayağa kalktık.
Sena'nın koluna girip lavaboya doğru yürüdük. İlk önce Sena'nın elini yüzünü yıkamasını bekledim. Sena çıktıktan sonra ben girdim. Elimi yüzümü yıkayıp aynadan kendime baktım. Yanağıma sürdüğüm fondöten akmıştı ve yanağımda ki hafif belli olan morluk görünüyordu. Allah tependen baksın emi Yamaç. İnşallah annemler gelmeden bu morluk geçerdi. Banyodan çıktığımda Sena kapıda beni bekliyordu.
Sena henüz eşyalarını buraya getirmediği için kıyafetleri de yoktu. Tekrar koluna girip "Gel sana rahat edeceğin kıyafetler vereyim," dedim.
"Ben eve gitseydim sizide rahatsız ettim," dedi.
"Sena balık hafızalı mısın sen? Artık bizimle yaşayacaktın ya ne çabuk unuttun?" diye sordum.
Sena durup bana sıkıca sarıldı. "İyiki varsınız," dedi tekrar ağlamaya başlarken. Bende ona sarıldım.
Duru içeriden "Beş dakika sonra ikinizide pijamalarınızla burada göreceğim,"diye bağırdığında ayrıldık.
"Kendini bazen anne sanıyor. Buna alışsan iyi edersin," dedim gülerek. Sena da zorla gülümseyip başını salladı.
Sena'ya pijamalarımdan verdikten sonra kendime de alıp odamdaki banyoya girdim. Yamaç'ın odasını temizlerken terlemiştim o yüzden hızlı bir duş alıp saçlarımı havluya doladım. Getirdiğim pijamalarımı giyip odaya girdiğimde Sena yoktu. Yatağımın üstüne bıraktığım telefonun bildirim ışığı yanıp sönüyordu.
Telefonu elime alıp kimden mesaj geldiğine baktım.
Dövmeli Çocuk : Özlemek berbat bir şey.
Siz : Yanından ayrılalı henüz 1 saat olmadı :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beş Dakikalığına Sevgilim Olur musun? +18
ChickLit"Şimdi bu sorunun sırası mı?" diye sordum. "Şuan seni öpmemin tam sırası ama ben herşeyi sırasıyla yapıyor muyum? "diye sordu. " Bilmem yapıyor musun? "diye sordum. " Hep yapmam ama şuan yapasım tuttu,"dedi.