32▪️Akın Karan

1.8K 169 154
                                    

"Amcamın hepimizin hayatının içine ettiği bir oyun Bal,"dedi.

"Hangi amcandan bahsediyorsun Akın? Hiçbir şey anlamıyorum," dedim.

Kulağıma eğilip "Annenin kocasından bahsediyorum," dedi.

Şaşkınlıktan ağzım bir parça açılırken Akın'ın gözlerinin içine baktım. O an fark ettim ki Akın'ın bakışları normalinden çok daha farklıydı. Neden bilmiyorum ama gözlerinde o samimiyeti gördüm. Yalan söylemediğini hissettim ki zaten Ahmet amca çok tuhaf davranıyordu ve artık ona karşı bir güvenim kalmamıştı. Gerçi ben çok salak olduğum için herkes beni kandırıyordu ve şu an Akın'ın masum rolü oynayıp oynamadığını bilemezdim.

"Akın ellerimi bırak," dedim sakince.
Akın bakışlarını ellerime çevirdi. Tuttuğu bileklerimi yavaşça bırakıp tekrar yüzüme baktı. Sandalyeden kalkıp Akın'dan biraz uzağa oturdum. "Amcanın planı ne?" diye sordum.

Akın kafasını arkasına çevirip tekrar bana baktı. "Kendi kızını korumak için beni senin başına bela yaptı,"dedi.

" Ne kızı Akın? "diye sordum şaşkınlıkla.

Uzaktan Ahmet amcanın ve annemin geldiğini görünce susmak zorunda kaldım. Akın baktığım yere bakınca kendini toparlayıp benim tanıdığım Akın gibi davranmaya başladı. Akın'ın ne yapmaya çalıştığını anlamadım ama hiç bozuntuya vermedim. Kendisi ultra manyak bir insan olduğu için sorgulamamak lazım.

Annem yanıma geldiğinde kızaran gözlerini benden kaçırarak "Anneciğim haber geldi az önce Alperen rahatsızlanmış bizim hemen gitmemiz gerekiyor. Çok özür dilerim," dedi.

Ayağa kalkıp anneme sarıldım. "Sorun yok anne," dedim düz bir sesle. Tekrar yerime oturup Ahmet amcaya baktım.

Ahmet amca bana hiç bakmadan Akın'a "Oğlum sen Balca'yı evine bırakırsın değil mi?" diye sordu.

Akın "Bırakırım amca," dedi. Ahmet amca bana hiçbir şey söylemeden annemle beraber masadan uzaklaştılar. Akın bana dönüp sırıttı. "Ne anlatacağımı merak ediyorsun değil mi? O yüzden itiraz etmedin," dedi.

"Evet risk alıyorum ama merak da ediyorum," dedim. Umarım günün sonunda tek parça kalabilirdim.

Akın gözlerini restoranın içinde gezdirdikten sonra yüzünü buruşturdu. "İstersen kalkalım buradan. Sahile inelim daha sakin bir ortamda anlatsam iyi olur," dedi.

Şüpheyle baktım yüzüne "Tekrar beni kaçırmayacağını nereden bilebilirim Akın?" diye sordum. Evet eşeğin aklına karpuz kabuğu sokuyordum bravo bana!

Akın alayla güldü. "Sahil hemen şurası Balca. Burada da anlatırım ama cidden böyle kasıntı bir ortamda sana içimi dökemem," dedi. İçini dökmen de çok lazımdı sanki. Ama işte lanet merakımın kölesi olmuştum.

Bakışlarımı restoranın içinde gezdirdim. Oldukça lüks ve şık giyinimli insanlarla doluydu. Akın neyse de ben ortamda baya sırıtıyordum.Ve evet kasıntı bir ortamdı! Kırk yıl düşünsem Akın'a hak vereceğim aklıma gelmezdi. Ayağa kalkıp çantamı omzuma taktım. Akın'ı beklemeden hafif topallayarak kapıya doğru yürüdüm. Arkamdan gelen Akın bana yetişip benimle beraber yürümeye başladı. Zaten yürüyüşüm kaplumbağa kadar yavaş olduğu için Akın'ın bana yetişmesine şaşırmamak lazım.

Restoranın sağ tarafında sahil olduğu için o tarafa doğru yürüdük ve bu esnada hiçbir şey konuşmadık. Banklardan birinin ucuna oturacağımda Akın elimi tuttu. Akın'ın elinden hızla elimi çekip ters ters yüzüne baktım. Akın ellerini göğüs hizasına kaldırıp "Afedersin sadece çimlere oturalım mı diye soracaktım,"dedi. Çimlere basmayınız yazılı levhayı yerinden söküp Akın'ın kafasına geçirme fikri çık aklımdan. Gerçi ortada öyle bir levha yoktu. Neyse başka bir zaman bunu tekrar düşüneceğim.

Beş Dakikalığına Sevgilim Olur musun? +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin