*Merhabalar 🩸
İyi okumalar ❄️
***
Vega - İz Bırakanlar Unutulmaz
Cem Adrian, Hande Mehan - Sen Benim Şarkılarımsın
***
41. Bölüm
Sert adımlarım zemini döverken kartımı çantama koydum. Topuklu ayakkabı giymeye iyice alışmıştım, ilk başlarda ayaklarımın çok ağrımasından şikayetçiydim ama bir kaç ay sürekli topuklu ayakkabı giydiğinizde alışıyordunuz.
Omuzlarımdaki dalgalı kızıl saçlarım, hızımdan dolayı sırtıma döküldü. Siyah mini elbisemin gerdan kısmı açılmıştı.
Şirket lobisine ilerledim ve bana oranla daha koyu bir kızıla sahip saçları olan kıza Alev Selvi'yi sordum. Onu B bloğa geçirmezlerdi. Buradaysa A blokta olmalıydı.
"Hemen arkanızda, Nefes Hanım. Oturuyor." Arkama dönüp duvar dibindeki koyu renk deri koltuklara baktım. Sadece bir kişi oturuyordu ve bu kadın Alev Selvi olmalıydı.
Benimle aynı boylarda ve hemen hemen aynı fizikte bir kadındı. Buğday tenliydi, saç rengimizin tonu dahi aynıydı. Bu kadar fazla benzerlik kaşlarımı çatmama sebep oldu.
Ona doğru yaklaşırken beni fark ettiği gibi elindeki telefonu cebine yerleştirdi ve ayağa kalktı. Spor ayakkabı giydiği için şu an benden daha kısa duruyordu. Kahverengi gözleri büyümüştü. "Alev?" Dedim teyit ediyormuş gibi, halbuki Alev'in kendisi olduğu zaten belliydi.
"Evet, Nefes Hanım. Alev benim. Sizinle görüşmek zorundaydım, üzgünüm." Başımı sallarken onu inceliyordum. Bu kadar benzerlik normal gözükmüyordu. "Odama geçelim."
Uzun koridorlar ve asansörden geçtikten sonra odama gelmiştik. Kapısında altın rengi plakada Yönetim Kurulu Başkanı Nefes Karaslan Pakgör yazan, çift kapaklı kahverengi kapıdan geçtik. İlk ismimi ekletmek istememiştim, ekletseydim fazla uzun olurdu.
Koyu renk olan duvarlar daha açık renge boyanmıştı ve odaya ferah bir hava sağlamıştı. Kahverengi eski masa beyaz masayla değiştirilmişti. Arkası açıktı, iki yanında çapraz hâlde duran ahşap ayakları vardı. Zemin koyu griydi. Tam karşımdaki duvarda kaç inç olduğuna dikkat etmediğim ama gerçekten büyük olan LCD bir televizyon vardı. Televizyonun önünde ise koyu gri koltuk kanepe takımı bulunuyordu. Önlerinde ise şık tasarıma sahip camdan orta sehpa vardı.
Masama geçip oturdum. Alev ise masamın önündeki cam görünümlü sandalyeye oturdu, çantasını hemen önündeki küçük masaya bırakmıştı.
"Sizinle görüşmek için çok çabaladım, Nefes Hanım. Çünkü... Öyle bir şeyin içine düştüm ki... Sizi karşıma almayı asla istemem. Korktum. Bu yüzden siz öğrenmeden bizzat ben gelip anlatmak istedim." Alev'in söylediği her bir kelime beni daha da ciddileştirmişti. Yine kim kuyruğuma basma planları yapıyordu? Bir günlüğüne düğünüm gereği mutlu olmak ve her şeyden kaçmak istemiştim ama anlaşılan bu da bana haramdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAĞMURUN NEFESİ : ESFEL & MEVT (II & III)
General FictionDEVAM KİTABIDIR!! İlk kitaba profilden ulaşabilirsiniz. ** Nefes'in yaptığı beklenmedik seçim karşısında herkes şoktadır. Özellikle de Araf Pakgör. Nefes'in bu hamlesi, hayat çizgilerini silmiş ve yeniden çizmişti. Herkesin hayatı değişmişti. Zıt ku...