MEVT

24 3 0
                                    

Sema Moritz - Hasret

***

ÜÇÜNCÜ KISIM

"Desise." Dedi orta yaşlarının sonundaki adam. "Bir anda ortaya çıkan bu kadın, gün geçtikçe tehlikeli olmaya başlıyor."

"O zaten tehlikeliydi." Dedi bir başka adam. "Sadece içindeki bu tehlikeyi açığa çıkarttılar. Ne de olsa onda Karaslan kanı akıyor. Oğuz Karaslan'ın kızı. Dedesine de benzediğine şüphem yok."

"Dedesine benzemesi bir şeyi değiştirmez. O bir kadın. En fazla ne yapabilir ki?" Dedi babasının vefaatının ardından koltuğunu devralmış toy adam.

"Kadın olması." Dedi ilk konuşan adam. "Bizim için tehlikeyi büyüten faktör bu işte. Kadınların aklı ve erkeklerin aklı aynı değildir. Kadınların şeytani zekâsı erkeklere oranla daha ağır basıyor. Desise bizim için bir tehlike arz etmeye başlıyor. Hırslandı, en yakın arkadaşını kaybetti ve bir başka kayıp daha vermemek için her şeyi yapacak. Her şeyi."

"Yani? Bizlere saldırarak güç gösterisi yapacağını mı söylemeye çalışıyorsun?" Dedi yaşlı ama dinç duran adam.

"Yapabilir, bu olasılık var. Babasıyla bir savaşa girdiler. Her ne kadar Haluk Karaslan'ın koltuğunu Gökhan Karaslan alsa da, Desise'nin baş düşmanlarından birisi de Gökhan Karaslan. Eğer onu yok ederse, Karaslan ailesinin temsilcisi ve söz sahibi olarak aramızda olacak. O gün geldiğinde onu durduramayabiliriz."

"Sanmıyorum." Dedi başka bir adam. "Oğuz Karaslan, kızıyla o kadar büyük bir düşmanlık içinde ki... Bence geride duralım. Çünkü iki Karaslan kanı arasında hepimiz yok oluruz. Onlar birbirlerini yok edecekler."

"Desise'yi bir tek babası, Oğuz'u da bir tek kızı yok edebilir."

Başından beri sessiz kalarak konuşmayı dinleyen liderin yüzünde ürpertici bir gülümseme belirdi. "Bunu izlemek istiyorum." Dedi.

🩸

"Mavi! Okula geç kalıyorsun, kızım!" Mutfaktan çıkarken merdivenlerden yukarı doğru seslenmiştim.

Kömür karası saçları balıksırtı şeklinde örülmüş Mavi'm koşarak merdivenlerden inmeye başladı. "Koşma, düşeceksin!"

Sırt çantasının tek kolunu takmış, diğerini takmaya çalışıyordu ama beceremiyordu. Merdivenlerin sonuna geldiğinde onu durdurup çantasını takmasına yardım ettim. Montunun önünü kapatıp başından öptüm.

"Bugünkü toplantıya baban ya da teyzen gelecek, bebeğim. Gelmeyi çok isterdim, özür dilerim."

"Evet, gelseydin daha iyi olurdu, ama olsun." Dedi omuz silkerek. Tatlılığına gülüp bir kez daha saçlarından öptüm.

"O zaman doğru bahçeye! Şoför abin seni bekliyor." Yanağımdan uzunca öptü ve koşup kapıdan çıktı. Arkasından gülümseyerek baktım ve gidene kadar camdan izledim.

Ceketimi ve çantamı aldım. Evden çıkmak üzereyken telefonum çaldı. Cevapladım. "Efendim?"

"Savcım, önemli gelişmeler var."

"Tamam, çıkıyordum ben de." Dedim ve kapattım.

Kapının kulpuna uzanıp bastırdım.

Ama açılmadı.

"Yanlışlıkla kilitledim mi acaba?" Diyerek anahtarıma uzandım. Kilit açıktı. Kulpa tekrar bastırdım ama yine açılmadı.

"Neler oluyor?"

"Bu hayat yalan."

Duyduğum sesle irkilerek yukarı baktım. Gerginlikle etrafı inceledim ama kimse yoktu.

"Sen savcı olamazsın. Sen aile annesi olamazsın. Sen çocuk sahibi olamazsın. Sen, yaşayamazsın."

Bir anda içinde bulunduğum evin duvarları parçalara ayrılmaya başladı. Korkuyla geriye atılıp dehşetle paramparça olan evimi ve hayatımı izledim.

Kurak bir yerdeydim. Toprağı ıslatan şey su değil, kandı.

Dört bir yanımda sevdiklerimin cesetleri vardı.

Üstümde simsiyah bir elbise vardı. Altın rengi metalik işlemeleri elbiseyi şıklaştırıyor, hatta ürkütücü hâle getiriyordu.

Sağ elimde kanlı bir hançer vardı. Ayaklarımın dibinde paramparça olmuş kolye vardı. Annemin kolyesi.

Koyu kestane uzun saçlarım uçuştu.

Korkuyla etrafımda dönerek bakındım.

Hepsi ölüydü.

Açelya, Baha, babam, amcam, halam, annem, dayım, Araf, Mavi'm.

Yalnızdım.

Onların katili bendim.

Eğilerek bir feryat kopardım. Boğazım adeta yırtılıyordu.

Hepsini ben öldürmüştüm. Hepsinin katili bendim.

"Sen busun! Sen busun! Sen busun!"

"Sen bir katilsin. Sen bir kötülüksün. Sen bir mahvoluşsun. Sen bir yıkımsın. Sen bir harabesin."

"Sen bir ölüsün."

Bir çığlık.

"Anne!"

"Anne!"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
YAĞMURUN NEFESİ : ESFEL & MEVT (II & III)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin